Çarşıda, pazarda, yolda ve yolak da karşılaştığım arkadaşlar; temizlikle ilgili bir şeyler yazsan dediler. Anladım ki, gördükleri kirlilikler canlarına tak demiş. Temizlik; kişinin maddi ve manevi kirlerden arınması, içindeki güzelliğin dışarıya yansımasıdır. İnsanların takdirini, Rabbimizin rızasını kazanmanın vesilesidir. Günahlardan arınmanın, mikroplardan korunmanın, huzur ile yaşamanın, gönülleri kazanmanın, tüm kirlerden yıkanmanın reçetesidir. Peygamber Efendimiz(s.a) bir Hadis-i Şeriflerinde: ‘’Temizlik İmandandır’’ diye buyurmuştur. Temizlikteki notumuz, hiç de olumlu değil. İşte hayatımızdan manzaralar…
Konuştuk mu mangalda kül bırakmıyor, her konuyu çok iyi bildiğimizi sanıyoruz. Ancak temizliğe, hiç dikkat etmediğimiz ortada. Kocaman çöp kutularını görmeyenlerimiz var. Elimize geçeni, yerlere atıyoruz. Yol kenarlarına bırakılan, kola ve bira şişeleri çirkin görüntüler oluşturuyor. Bilmeliyiz ki, herkes evinin önünü temizlese her yer pırıl pırıl olur. Meydanlardaki çeşmeleri, nedense hiç temiz kullanamıyor ve kapatmayı unutuyoruz. Bazılarımız ise; haklı olarak içimize sinmediği için, bu çeşmelerden faydalanmıyoruz.
Umumi tuvaletlerin ve lavaboların hali içler acısı. Nasıl bırakırsak, öyle bulacağımızı bilmeliyiz. Halbuki su da parasız, bir çeşmeyi bile açmak zor geliyor. Tuvalette konuşmak ve tuvalete tükürmek, hoş olmuyor. Evimizdeki tuvaletleri de, böyle kullanıyorsak vay halimize. Acayip ses çıkararak, yollara iğrenç şekilde aksırmalar hiç de güzel değil. Kimseyi tiksindirmeye de, hakkımız yok. Ayrıca, etrafa mikrop saçtığımızın farkında değiliz. Ondan sonra da, çevre kirliliğinden dert yanıyoruz.
Abdest alırken, muslukları temiz kullanmayıp ve etrafını rahatsız edenler var. Camilerde kirli çorap ve mendiller cemaati canından bezdiriyor. Camide ayak bastığımız yere, başkalarının secde ettiğini bilmeliyiz. Herkesin yanında tırnaklarımızı kesiyor, sonrada ellerimizi ve ayaklarımızı yıkamıyoruz. Yolun ortasında, işyerimizde ağzımızı ve burnumuzu oynuyor; bir de onla, bunla tokalaşıyoruz.
Yemekten önce ve sonra, her nedense ellerimizi yıkamaz olduk. Kağıt paralar elden ele dolaştığı için, mikrop yayıyorlar. Parayla uğraşanlar, ellerini dezenfekte etmelidirler. Para kazanmak için, çöpleri karıştırmak zorunda kalan insanlarımız hastalığa davetiye çıkarmaktadırlar. Bu kişiler tespit edilerek, kendilerine iş imkanı sağlanmalıdır.
Resmi ve Özel Kurumlar, temizliğin özelleştirilmesinden faydalı sonuçlar elde etmişlerdir. Belediyeler, çöpte sınıflandırmayı daha geniş alanda uygulamalıdırlar. Rastgele atılan eski piller ve kimyasal maddeler, tehlike oluşturuyor. Hastane atıkları için özel kutuların ve araçların kullanılması güzel bir gelişme. Maalesef Belediyeler, çöpleri rastgele yerlere dökmekte, böylece hastalıklara ve kötü manzaralara sebep olmaktadırlar. Atıkta, geri dönüşüm işlemi için tesis yapımına hız verilmelidir.
Atalarımız temizlik dahil, her konuda Avrupa’ya medeniyet götürmüşlerdi. Şimdi devir tersine döndü; Avrupa’ya gidip gelenlerimiz, şehirler ne kadar düzenli ve temiz diye anlata anlata bitiremiyorlar.
Temizlik, sağlık demektir. Temizlik ve sağlıkta, eğitimin rolü çok fazladır. Sağlıklı bir yaşam, hepimizin özlemi ve hakkıdır. ‘’Aslan yattığı yerden belli olur’’, atasözünü hiç unutmayalım. Temizlik kurallarına uyalım ve uymayanları uyaralım.
Kalın sağlıcakla…
suleymangoksu@gmail.com
