Büyük Ortadoğu Projesi veya onunla özdeşleştirilen Büyük İsrail Projesi amaç değil sadece küçük bir araç bence.
İsrail’in Fırat ve Nil arasında egemenlik kurduğunu düşünelim. Dünyada 15 milyon civarında Yahudi olduğu söyleniyor. 15 milyonun tamamı donanımlı ve aktif olsa bile “vaat edilmiş topraklar”ı yönetmek için yetmez.
İsrail dışında yaşayan Siyonizm’e karşı Yahudilerin sayısı İsrail’de yaşayanlardan fazla. Yaşlı- kadın- çocuk ve Siyonizm’e karşı Yahudileri beri tarafta düşündüğümüzde geriye kalan Yahudilerle değil bir savaşı sürdürmeleri, bir büyük şehri yönetmeleri dahi mümkün değil. Yani Büyük İsrail Projesi Yahudiler için inanç- kültür karışımı sembolik bir kurgu. Bu yolun bölgeyi hatta dünyayı tehdit etmesi imkansız.
Siyonist bir Yahudi için “vaat edilmiş topraklar“ ele geçirildikten sonraki dini hedef ne olabilir?
Hiç veya egemenliğin korunması!
Şu halde Büyük İsrail için gece- gündüz demeden çalışan ABD neye hizmet ediyor?
ABD’de etkin bir akım var: Evangelizm.
Evangelizm, İsa Peygamberin dünyaya dönüşünün şartlarını oluşturmaya çalışan bir yorum. Epey güç sahibi bunlar.
Bunlar Kutsal Kitap’ta kurulacağı yazılan İsrail’in kurulmuş olduğunu, böylece mucizenin gerçekleştiğini, mucizenin korunması gerektiğini kabul ederler. Bundan dolayı İsrail’in eleştirilmesinin Tanrı’yı eleştirmekten farksız olduğunu ileri sürerler.
Yahudi’lerden nefret etmelerine rağmen İsa Peygamber gelene kadar onların her yaptıklarını hoş görecekler.
Tanrı’nın Krallığı kurulduktan sonra “İsa Mesih yeryüzüne inecek ve kıyamet savaşı başlayacak. İman eden Yahudi 144 bin Yahudi’den gayrisi öldürülecek. Kan at boyu akacak…”
Evangelistler böyle düşünüyor ve inanıyorlar.
Evangelistler Yahudilere şimdilik göz yumuyorlar. Onları “öncü” birlik olarak düşündüklerini söylemek mümkün.
Evangelistler, Yahudileri korkutarak yanlarında tutuyorlar. Geçici bir ortaklık ta denebilir.
Neden bir Kürt devleti?
İsrail bulunduğu yeri idareden aciz iken neden bir Kürt devletinin kurulmasını ister?
Bunu isteyen aslında İsrail değil. Buna mecbur bırakılıyor. Yeşaya 19- 23 de anlatılan şey, binlerce olaydan sadece biri. Bir Yahudi için “vaat edilmiş toprak” kavramından daha önemli değil. Yeşa’ya 19- 23 de Asur ülkesi ve Mısır’dan bahsediliyor. Vaat edilmiş toprakların iki nehir sınırı, Yeşaya’da ortadan kalkmış görünüyor. Ama Yahudi için asıl olan vaat edilmiş topraklardır. Evangelistler, “o gün bir Asurlu Mısır ülkesine, bir Mısırlı Asur ülkesine gidip gelecek, İsrail’le beraber üç devlet kurulacak ve Tanrı dünyayı kutsayacak” ifadelerini hedef haline getirdiler. Yukarıda da belirttiğim gibi Tevrat’ta (Tora) yer alan binlerce olaydan ve yer adlarından bir kaçını kıyamet öncesi bir aşama olarak değerlendirmek Evangelistlerin işi.
Yani kurulmasına uğraşılan Kürdistan devleti asla Siyonizm’e hizmet etmeyecek. Kısaca Kürt devleti sadece bizim için değil Yahudiler için de tünelden önce son çıkış.
Durum bu kadar ciddi!
Tevrat’ta bahsedilen Asur ülkesinin sınırları konusunda ihtilaf olsa bile ülkemizin doğu ve güney doğusunun yarıdan fazlasını kapsadığını unutmayalım.
Toparlayarak tekrar söyleyeyim.
Büyük İsrail Projesi, kıyamet savaşından önceki son adımdır. Hedefte sadece Müslümanlar yok. Yahudilerin de çok azına hayat hakkı tanınacak.
Bu durumda Kürt devletinin kurulmasına İsrail’in karşı çıkması şart. Yoksa Yahudilerin kökü kazınacak.
Kürt devletinden sonra diyelim Mısır hizaya sokuldu. Yani Yeşaya 19-23’e göre Ortadoğu düzenlendikten sonra İsa peygamber gelmezse ne olacak?
İsa Peygamber ŞAHSİ MANEVİ olarak gelir ve kimse de itiraz edemez…
Sahi bu “şahsı manevi” kulağa biraz tanıdık geliyor.
Tünelden önce son çıkışı kaçırmayalım…
NOT: Kürtleri seviyorum ve kaderimizin aynı olduğuna inanıyorum.
