Türk askeri Hatay’a ayak bastıktan üç gün sonra, 8 Temmuz 1938 günü öğle saatlerinde, Reyhanlı’da yapılacak olan törene katılmak üzere, Albay Şükrü Kanadlı komutasında,Antakya’dan Reyhanlı ilçesine hareket etmiştir.
Reyhanlıya gitmekte olan Kurmay Albay Şükrü Kanadlı komutasındaki Türk Askeri, yol boyunca köylülerin coşkun tezehuratlar altında yoluna devam etmiştir. Çatalhöyük Köyünde bulunan köprüden geçerken, Mursaloğlu Kemal Bey, Süvari birliğinin önünü keser. ’’ Daha önce Türk ordusu Hatay’a girerse tek evladım olan Necla kızımı kurban edeceğime dair ant içmiştim” diyerek gelin gibi süslediği biricik kızını, Albay Şükrü Kanad’lının atının ayakları altına kurban etmek üzere yatırır. Albay kanad’lı bunu görünce attan iner ve kızı yüzündeki duvağı açar. Duvağı açtığında ağlayan iki gözle karşılaşır. Gördüğü manzara karşısında duygulanan komutan, ağlamamk için kendini zor tutar. Kızı kucağına alır, gözyaşlarını mendili ile sildikten sonra, “Kurtuldun yavrum artık bundan sonra ağlamıyacaksın ‘’ diyerek onu teselli eder ve bir koç getirilir kızın yerine koç kurban edilir.
5 Temmuz’da Türk askeri Hatay’a ğirdiğinde işgalci Fransız askerleri ile Türk askerleri bir süre müşterek görev yaptılar. Bu nedenle 8 Temmuz günü yapılacak olan tören için, Fransız askerleri de Kolenel Kolan’ın komutasında törene katılmak üzere Reyhanlı’ya gitti. Reyhanlıların coşkun tezahüratları altında yapılan törende, Türk Fransız dostluğunun örnekleri sergilendi.