featured

Türk-Ermeni Münasebetleri

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Ermeniler 24 Nisan 1915 tarihini, yüce Türk Milletine karşı soykırımı olarak ilan etmişler ve onları tetikçi olarak kullanan batılı devletler de bu ve benzeri olayları bahane ederek Osmanlı devletini mütemadiyen tavize zorlayarak zayıflatmışlardır. Ardından 1. Dünya Savaşı ile parçalayarak yok etmişlerdir. Şimdi de aynı siyaseti Türkiye Cumhuriyeti’ne karşı uygulamaktadırlar.

Her zaman ve her devirde dünyaya yön ve şekil vermiş olan asil milletimizin şan, şeref ve zaferlerle dolu son 3000 yıllık siyasi tarihinde maalesef zaman zaman hezimetlere de uğradığı görülmüştür. Ama hiçbir zaman utanılacak bir dönemi olmamıştır. Hele hele tarihleri Mayalar iknalar, Astekler, Aborjinler, Kızılderililer gibi yerli halka yaptıkları katliam ve soykırımlarla dolu olan başını İngiliz ve Amerikalıların çektiği işgalci ve sömürgeci batılı devletler yanında Türk Tarihi zemzemle yıkanmış kadar temiz kalmaktadır.

Yaklaşık 1000 yıl evvel başlayan Türk-Ermeni münasebetleri, ilk defa 1018 yılında bugünkü İran’da olan Selçuklu Devleti’nin büyük komutanı Çağrı Beyin doğu Anadolu’ya yaptığı akınlarla başlamıştır.

1022 de Bizans İmparatoru ll.Basileous ile 1046 da İmparator lX. Konstantin, Ermeni prensliklerini yok ederler ve 40.000 Ermeni’yi Anadolu’ya mecburi iskana zorlarlar.

1054 de bu bölgeyi topraklarına katan Tuğrul Bey, Bizans’ın yaptığı zulümlere son verir ve Ermenilere Özerklik tanır.

1064 de Sultan Alparslan Ani’yi alır.

1071 de Malazgirt Zaferi ile de Anadolu’nun kapılarını Türklere açar. Bizans döneminde zulme uğradıkları, Türkler döneminde ise özgürlüklerine kavuştukları halde Ermeniler;

1098 deki ilk haçlı seferinde hemen haçlılarla işbirliğine kalkışırlar.

1461’e kadar İstanbul’a girişleri yasak olan Ermenilere bu yasak kaldırılır ve Sultan Fatih, Bursa’da tanıdığı Ermeni Piskopos’u Hovakimi İstanbul’a getirir ve onu patrik yapar.

1567 de Ermeni Matbaası açılır ve kültürel çalışmalarına hız verir.

1664 de Abro Çeleni’nin Köprülü Fazıl Paşa’nın Yanında üst düzey görev almasıyla devlet dairelerinde çoğalmaya başlarlar.

1790 da İstanbul Kumkapı’da İlk Ermeni Okulu açılır ve süratle bunu diğer okullar takip eder. Siyasi şuura sahip eğitimli Ermeniler çoğalır.

1876 da meclise ermeni Milletvekilleri girerek siyasete katılırlar.

1877 de Ermeniler askere alınmaya başlarlar.

1877-1878 de 93 harbinde Ruslara yenilince hemen ermeni Patriği Nerses İngiltere Dışişleri Bakanı Salisbury’e Türklerle birlikte yaşamak istemediklerini ve kendileriyle  işbirliğine hazır olduklarını bildiren muhtıra gönderir.

13 Temmuz 1878 Berlin Anlaşması ile Ermenilere bazı haklar verilir ve doğuda ıslahat hareketleri yapılması istenir. Bir siyasi deha olan büyük Türk hakanı ll.Abdülhamit Han, bunun “bağımsız Ermenistan’a giden yol “ olduğunu anlar ve teklifleri şiddetle reddeder. İngiliz ve Rusların teşviki ile Ermeniler;

1890 da Sason’da isyan ederler ve ardından

1893 de Merzifon, Kayseri ve Yozgat’ta

1895 de Maraş’ta

1896 da Van’da

1904 de ise Sason’da ll. Defa isyan ederler ve pek çok terör eyleminde bulunurlar.

21 Temmuz 1905 de İstanbul Yıldız Hamidiye Camii’nde Cuma Selamlığı’nda ll. Abdülhamit Han’a suikast düzenlerler. Ama sultanın Şeyhülislam Cemalettin Efendi ile sohbeti uzatması üzerine bomba patlar. 26 ölü ve 58 yaralı ile büyük bir vahşet yaşanır. Siyasi dehasını böyle bir anda gösteren yüce hakan, suikastçıyı affeder, maaşla kendine bağlar ve karşı taraf aleyhine kullanır. Acemi ve hırslı ittihatçıların bu yüce hakanı hal etmelerinden sonra açılan ll. Meclise Ermeni komitacıların bir kısmı milletvekili olarak girer.

1909 da Adana isyanı olur. Çanakkale ve Sarıkamış felaketlerinin yaşandığı en sıkıntılı günlerimizde, arkamızdan yeni yeni bir felaket gelmesin diyerek 24 Nisan 1915 de devletimiz Ermeni Komitelerini kapatır ve suça bulaşmış 235 Ermeni tedhişçiyi tutuklar. İşte Ermenilerin 100 yıldır dillerinden düşürmedikleri “ Soykırım “  teranesinin aslı budur. Tehcir Kanunu ise 14 Mayıs 1915 de çıkarılır ve isyancı Ermeniler yurdun daha emin beldelerine, geçici olarak iskan edilirler. Buna rağmen Ermeniler Bayburt ve Kars’ta büyük katliamlar yaparlar. 19919 da Fransa’nın Marsilya kentinde “ ermeni kin anıtı” dikilir ve açılışa Fransız bakanı da katılır. Böylece batılıların Ermenilere hep desteği, bize de baskıları devam etmektedir. Gerek devletimizin zayıflığı, gerekse idarecilerimizin basiretsizliğinden 10 Nisan 1919  da sırf batılıların gözüne girebilmek, onlara şirin gözükmek ve baskılarını azaltmak için, daha önce mahkemede aklanmasına rağmen Boğazlıyan Kaymakamı Kemal bey, İstanbul Beyazid’de idam edilir, daha doğrusu batılı ilahlara kurban edilir.

15 Mart 1921 de Talat Paşa Berlin’de

18 Mart 1921 de Azerbaycan içişler bakanı Cevanşir Han İstanbul pera Pals’ta,

6 Aralık 1921 de Sait Halim Paşa Roma’da

22 Temmuz 1922 de Cemal Paşa Tiflis’te Ermenilerce öldürülür.

1921 de Moskova ve Kars Anlaşması ile

24 Temmuz 1923 de Ermeni Münip Boya, Van Milletvekilidir.

1943-48 de Ermeni Berç Türker Keresteci, Afyon milletvekili olur.

1957 de Mıgırdıç Sellfyan ile Zakar Tarver İstanbul Milletvekili olur.

1965 de Brezilya’da San Paula’da

1969 da Londra’da Ermeniler Türkler aleyhine nümayiş yaparlar.

2 Mayıs 1969 da Ermeni Hayko Gulis Kadıköye’de Ülkücü Baharettin Dedeşan’ı şehit eder.

27 Ocak 1973 de Ermeni Mıgırdıç Yanıkyan Los Angeles Başkonsolosumuz Mehmet Boydan ve yardımcısı Bahadır Demir’i öldürür.

20 Ocak 1975 de illegal olan ASALA terör örgütü resmen kurulur.

16 Nisan 1975 de Amerika temsilciler meclisi 24 Nisan’ı Ermenilere karşı “ İnsanlık dışı Suçları Anma Günü “ olarak kabul ederler.

ASALA örgütü1974-85 yılları arasında yurt içi ve dışındaki Türk kurum ve kuruluşlarına yaptığı 50 civarındaki eylem ile 30 küsür büyükelçimizi ve yüzlerce masum insanı öldürürler.

1991 yılından itibaren Ermenistan, Azerbaycan’da katliamlar yaparak Karabağ’dan Türkleri sürer ve bugün 1,5 milyon Azerbaycan Türkü mülteci durumunda vatanlarından uzakta yaşamaktadırlar.

Aralık 1993 de dışişleri Bakanı Hikmet Çetin’le Nisan 1994 de MHP Genel Başkanı Alparslan Türkeş ermeni yetkilileriyle ilk teması kurarak, Türk- Ermeni İlişkilerini yumuşatmaya çalışırlar ama 29 Mayıs 1998 de Fransa Parlamentosu’nun sözde Ermeni soykırım yasa tasarısını tanımasıyla yeni bir gerginlik başlar.

3 Nisan 1980 de ASALA’nın Sayda şehrinde Ermenilerin, Kürtleri kan kardeşi ilan etmesiyle ASALA-PKK işbirliği daha da artar ve eylemler bundan sonra PKK adıyla işlenmeye başlar.

Temmuz 1998 de PKK başı Abdullah ÖCALAN, Ermenistan’dan bir üs verilmesini ister.

Mart 2003 de ABD’nin Irak’ı işgaliyle kuzey Irak’ta gelişen durumlar Osmanlı’nın son dönemleri gibi Türkiye’yi iyice tehdit etmektedir. Zaten 30 a yakın AB ülkelerinde sözde Ermeni soykırım günü kabul edilerek, aksini savunanlarda suçlu ilan edilmiştir. ABD temsilciler meclisi son oturumda 24 Nisan gününü “ İnsanların insanlara insanlık dışı davranılmasının hatırlanmasının Ulusal günü “ olarak ilan etmiştir. Bu durumda T.C. Devleti, iktidarı ile muhalefeti, ordusu ile milleti, kamu kurumları ile STK, aydını ile halkı yekvücut olarak içerde ve dışarıda güçlü bir Türkiye oluşturmak ve bütün bu haksız dayatmalara karşı kararlı bir tavır almak zorundadır. Yoksa batıya şirin görünmek ve yaranmak uğruna verilecek her taviz genç Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni yüce Osmanlı’nın başına geldiği gibi sıkıntıya sokacaktır. Bunun da hesabını gelecek nesillere kimse veremez. Bu vebalin altından da kimse kolay kolay kalkamaz.

Son olarak bu araştırmayı yaparken aklıma geleni yazmadan geçemeyeceğim. Yukarıda Asala- PKK ilişkisini yazmıştım. Aslında bu ilişki bu grubun dış devletlerle beslenen yüze gelen insanlarıdır. Bu gün Doğu Güneydoğu ve Türkiye’nin dört bir yanın da bulunan Kürt kardeşlerimiz pazarlık konusu edilen isteklerden rahatsız olmaktadırlar. Onun için bu durumu hükümetlerin anlaması buna göre kararlar söylemler yapması gerekmektedir. Yoksa oy için biraz daha iktidar için makam için veya başka devletlerin istekleri için değil Yüce Türk Milletinin sağduyusuna göre olan politikalar siyaset izlenmelidir.

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
Türk-Ermeni Münasebetleri

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir