Türkmen Dağı Düşerken

Dün akşam Türkmen Dağı’nın düştüğü haberi yüreğime hançer gibi saplandı.

Türkmen Dağı, akrabalarımızın yaşadıkları bölgeye verilen isim. Coğrafi olarak ta ülkemizin bir parçası.

Baas Rejimi askerler ve Şebbihaları ile Türkmen Dağı’na hücum ettiğinde Türkmen delikanlılarının destanlaşan direnişi ile karşılaşmıştı.

İran askerleri yardıma çağrıldı. Onlar da kendilerine göbekten bağlı Hizbullah militanlarıyla bölgeye defalarca saldırdılar. Her hücumdan sonra ağır kayıplar vererek geri çekilmek zorunda kaldılar.

Bu sefer Rusya’dan ve PKK’dan medet umdular.

Rus uçakları sabah- akşam bölgeyi ateş altında tuttu.

Evlerinden kaçıp ülkemize sığınmaya çalışan sivillere de ateş etmekten çekinmeyen “şer cephesi”nin bahanesi İŞID!

IŞİD bahane. Çünkü o bölgede bir tane bile IŞİD militanı yok.

Halbuki IŞİD, Suriye rejimin zırhı ve PKK’nın öncü birliğidir. Suriye ile ilgili az çok bilgi sahibi olanlar bu durumu bilirler.

Baas rejimi, Batı dünyasını IŞİD’i göstererek “sıtma”ya razı etmeyi başarmıştı. Defalarca yazmıştım bir daha tekrar edeyim: IŞİD, rejimin kontrolündeki yerlerde faaliyette bulunmaz. Onun işi muhalefetin güçlü olduğu yerlerde muhaliflerle çatışmak. Rejim IŞİD’e bu hizmeti karşılığında Rakka gibi petrol zengini bir şehri hediye etti. IŞİD, elindeki petrolü rejime satarak hiç sıkıntı çekmeden günlük yaşantıyı devam ettirirken çatışmayı da sürdürüyor.

Rejimin başkenti Şam’a hiç dokunmayan IŞİD, Kürt bölgelerini (Kobani misali) mucizevi bir şekilde işgal eder. Ardından koalisyon uçakları IŞİD’e saldırır. IŞİD, kısa sürede insandan arındırdığı bölgeyi PYD’ye bırakarak çekilir. PYD’nin IŞİD’i işgal ettiği yerden çıkarması, tüm dünyaya kahramanlık destanı gibi sunulur.

İnsandan arınmış bölgeler PYD tarafından tekrar elden geçirilir ve en küçük guruplar bile bölgeden çıkarılırlar.

Kısaca rejim ve PYD, IŞİD’in varlığı sayesinde normalde yapamayacakları işleri kısa sürede ve dünyanın gözü önünde yaparlar.

Sonuç olarak, burnumuzun dibinde akrabalarımızın katledilmelerini ve topraklarının işgal edilmelerini büyük bir sabırla sadece izliyoruz.

Türkmen Dağı’na PYD’nin yerleştirileceğinden kuşku duymak saflık olur.

Türkmen Dağı’na sahip çıkmazsak, Suriye’nin kuzeyi tamamen PYD’nin eline geçecek. Bu yeni bir göç dalgası yaratırken PKK’ya elimizle bir devlet kurdurmuş olacağız.

Ayrıca Türkmen Dağı’nın düşmesi ile yüz yıl sonra Rusya ile tekrar sınır komşusu oluyoruz.

Bunu asla kabul edemeyiz.

“Türkmen Dağı” Türkiye demek.