featured

Ülkümüz Turan-2

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Turan diye adlandırılan Ülkümüzde nihai hedef hali hazırda bağımsızlığını ilan etmiş yedi Türk Devletinin bir araya gelerek ortak bir birliktelik oluşturmasıdır. Türkiye, Kazakistan, Azerbaycan, Özbekistan, Kırgızistan, Türkmenistan ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinin bir araya gelerek oluşturacağı yeni Birliğin ismi yazımızın bundan sonraki bölümünde Türkiye Birleşik Devletleri (TBD) olarak adlandırılacaktır. Bu adlandırmanın önemini ileriki bölümlerde daha detaylı inceleyeceğiz.

Günümüz dünyasında milletlerin oluşturduğu ve adına Ulus Devlet denilen siyasi birliktelikler yeniden şekillenmekte. Yeni Dünya düzeninde gelişmiş Devletlerin kurmaya çalıştığı siyasi birliktelik olarak Birleşik Devletler Modeli ön plana çıkmaktadır. Öyle ki Dünya ülkeleri hızla bu birliktelikleri kurmaya devam etmekte. Hali hazır da kurulmuş ve kurulmaya devam eden Birleşik Devletlere şöyle bir bakalım;

1-Amerika Birleşik Devletleri (ABD): Birleşik Devletlere ilk geçiş uzun yıllar İngiliz Sömürüsü altında varlığını sürdüren ve birçok koloninin birleşmesi ile oluşan ayrıca yeni bir kimlik olan Amerikalılar tarafından olmuştur.1800 yılların daha ilk başında bu yapı oturtulmuş ve bu günkü duruma ulaşılmıştır.50 ayrı eyaletten oluşan ABD ayrıca güney Amerika’yı da hızlı bir şekilde etkisi altına alıp sınırlarını geliştirme çabası içerisindedir.

2-Avrupa Birleşik Devletleri (AB): Avrupa Birliğinin temelleri 1951 yılında öncülüğünü Alman, Fransız ve İtalyanların yaptığı Avrupa Kömür ve Çelik Topluluğunun kurulması ile atılmıştır. Bu topluluk daha sonraki yıllarda Avrupa Birliği ismini alarak günümüze kadar gelmiştir. Şu an 28 ayrı ülkenin bir arada bulunduğu bu yapı, aday ülkelerinde katılması ile sayısını 40’a ulaştırmayı hedeflemektedir.

3-Şangay Birleşik Devletleri (Şangay): Birlik ilk kurulduğunda Rusya, Çin, Kazakistan, Tacikistan ve Kırgızistan tarafından Şangay beşlisi diye adlandırılıyordu. Kuruluş amacı aday beş ülkenin sınır güvenliği sağlamak ve her türlü terör eylemlerine karşı ortak çalışmalar yürütmekti. Daha sonraki yıllarda Özbekistan’ında bu birliğe üye olması ile üye devletlerin sayısı 6’ya çıktı.

4-Büyük Ortadoğu Birleşik Devletleri(BOP): Büyük Ortadoğu Projesi (BOP)olarak bilinen “Genişletilmiş Ortadoğu ve Kuzey Afrika Bölgesi ile Müşterek bir Gelecek ve İlerleme için Ortaklık” projesi diye isimlendirilen ve aslında ileride tıpkı yukarıdaki birliktelikler gibi olması amaçlanan Büyük Ortadoğu Birleşik Devletleri şuan kuruluş aşamasındadır. Projenin müellifi ABD’dir. ABD yönetiminin bugüne değin resmi belgelere dayandırmadığı bu projenin ne olduğuna dair zihinlerde oluşan soru işaretlerinin çözümlenmesi, günden güne gelişen olayların yardımıyla çok da zor olmamaktadır. Projenin amacını en net ortaya koyan ünlü ABD’li siyaset bilimci S.Huntington’dur.

“Çoğunlukla geri kalmış ülkelerin yer aldığı İslam coğrafyasını, hem ekonomik hem de sosyal yönden çağdaş değerlerle buluşturmak gibi yüksek bir amaca hizmet için ortaya atıldığı öne sürülen bu proje, bu amaca sadık kalındığı sürece, bütün dünya için, insanlık için olumlu sonuçlar doğurabilecek unsurlar içermektedir. Ancak üzerine stratejik enerji kaynaklarının kontrolüne yönelik “sömürgecilik ruhu taşıyan” ulusal çıkarlar ile ideolojik dayatmalar monte edilirse, sona eren “Soğuk Savaş” döneminin ardından, bütün dünyaya daha büyük acılar getirecek “Yeşil Savaş” döneminin başlaması kaçınılmaz olacak ve 21. yüzyılın savaşlarının medeniyetler arasında bir savaş olacağını, savaşın taraflarının Müslümanlarla Hıristiyanlar olmakla birlikte, bunun dinler savaşı değil, dinlerde kendisini gösteren farklı uygarlık düzeyleri arasında geçeceğini “ileri süren Huntington hep hatırlanacaktır. (Huntington, 1993: 22-49)

Büyük Ortadoğu Projesi (BOP)  kapsamı içerisinde 23 ülkenin bir araya gelmesi amaçlanmaktadır. Bu ülkeler Moritanya, Fas, Cezayir, Tunus, Libya, Mısır, Sudan, Lübnan, Filistin, Ürdün, Suriye, Türkiye, Irak, Kuveyt, Suudi Arabistan, Bahreyn, Katar, Birleşik Arap Emirlikleri, Umman, Yemen, İran, Pakistan ve Afganistan’dır.

Ülkemizi de çok yakından ilgilendiren bu birlikteliğin tam olarak anlaşılması için Araş. Gör. Altuğ GÜNAL’ın “Büyük Ortadoğu Projesi ve Türkiye” başlıklı makalesine bakılmasını şiddetle tavsiye ederim.

Yukarıdaki örneklerde de görüldüğü üzere küreselleşen dünyada ulus devletler yerini Birleşik Devletlere bırakıyor. Nasıl ki imparatorluklar yıkılıp yerlerini ulus devletlere bıraktıysa yakın gelecekte de ulus devletler birleşip birleşik devletler modeline geçecektir. Bu birliktelikler iyi incelendiğinde dünyanın yeniden şekillendirilmeye çalışıldığı anlaşılacaktır. Sınırların yeniden değiştirilmeye çalışıldığı dünyamızda yeni oluşacak siyasi birlikteliklerde önemli rolleri üstlenen devletlerin dünya tarihinde köklü geçmişlere sahip olduğu gerçeği gözden kaçmamılıdır. Dünyanın çeşitli bölgelerinde Medeniyetler kurmuş ve bu medeniyet havzalarında çeşitli siyasi birliktelikler oluşturarak imparatorluklar inşa eden milletler geçmişten bugüne isimlerinden sıkça bahsettirmiştir. Öyle ki geçmişte milletleşme ve devletleşme sürecinde çok iyi hamleler yapıp rakipleri ile sürekli bir yarış içerisinde olan bazı milletler bu gün çağın gereksinimlerini iyi okuyamadığı için isimlerini unutturmaya varlıklarını kaybetmeye başlamışlardır. İsmini unutturmaya başlayan ve rakipleri ile arayı iyice açan milletler arasında maalesef ki şuan Türk Milleti de bulunmaktadır. Bunun en önemli sebebi de yine üzülerek belirtmeliyim ki Ülküsüzlük olduğu yazı dizisinin sonuna doğru daha iyi anlaşılacaktır.

İşte bu noktadan hareketle Bağımsız Yedi Türk Devletinin bir araya gelerek tıpkı köklü diğer milletlerin yaptığı gibi Birleşik Devletler modeline geçmesi bir hayal değil aslında bir zaruriyettir. Şayet kendi birliğimizi kuramazsak bir başkaları tarafından kurulan birliğe geçmemiz kaçınılmaz olacaktır. Hali hazırda bizim için biçilen gömlek Büyük Ortadoğu Birleşik devletlerinin bir parçası olmaktır.

Bu bilgiler ışığında yazı dizimizin akışını üç başlık altında toplamayı planlıyoruz. Bunlardan birincisi Ulus devletlerin Birleşik Devletlere geçişinin nasıl kaçınılmaz bir gerçek olduğunu somut veriler ışığında ifade etmeye çalışacağız. Bunu yaparken süreci ilk insan topluluğunun ilkel yaşantısından alıp bugüne getirmeyi planlıyoruz. Ve sürecin nasıl aktığını birlikte görüp Birleşik Devletlere geçişin kaçınılmaz olduğunu hep birlikte göreceğiz. Birinci bölümü “Küreselleşen Dünyada Ulus Devletlerden Birleşik Devletlere Geçişin Tarihi Süreci” başlığı altında toparlayacağız.

Yazı dizimizin ikinci bölümünde ise Türkiye’nin mevcutta kurulmuş ve kurulması planlanan bu modeller içerisindeki yerini tartışacağız. Şayet bir önlem alınmaz ise Türkiye’nin yakın bir gelecekte BOP’un bir parçası olacağını da ayrıca göreceğiz. İkinci bölümün başlı ise “Kendini Arayan Ülke Türkiye” olacaktır.

“Türkiye Birleşik Devletleri (TBD)” olarak isimlendireceğimiz üçüncü ve son bölümde ise Türkiye Birleşik Devletlerin nasıl bir birliktelik olacağını ve hem üye ülkeler hem de tüm dünya ülkelerine nasıl bir katkı sağlayacağını ifade etmeye çalışacağız.

Sonuç bölümünde ise “Turan mı? Hayal mi? “Tartışmasını bitirmeyi planlıyoruz.

Kalın sağlıcakla…

 

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
Ülkümüz Turan-2

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir