Uluslararası Terörizm ve Sınıraşan Suçlar Araştırma Merkezi’nin (UTSAM) raporuna göre Hatay bölgede yasa dışı kenevir ekiminde ilk sırada yer alıyor.
Hatay’ın da yasa dışı kenevir ekiminde bölgesel olarak öne çıkan illerden birisi olduğu belirtilen raporda, tüm Türkiye’de olduğu gibi kenevir ekiminin Hatay’da da tarla, sera ve kapalı alanlarda yapıldığı belirtildi. Raporda, Suriye’deki iç savaş nedeniyle, bu ülkeye sınırı olan diğer illerde de uyuşturucu madde geçişinin olduğu savunuldu.
-Uyuşturucu parası, turizme yatırım oluyor
Son yıllarda “PKK/KCK” terör örgütünün diğer suç yapılarını organize edip etmediği, aralarında bir bağlantı olup olmadığı üzerine kolluk birimlerinin çalışmalar yürüttüğü vurgulanan rapora göre, terör örgütünün himayesinde gerçekleştirilen esrar ticaretinden elde edilen gelir, batı illerine aktarılıyor. Uyuşturucu tacirleri, esrar satışından elde ettikleri gelirleri batı illerinde gayrimenkule çeviriyor, eğlence ve turizm şirketleri aracılığıyla ticari hayata atılıyor.
Uluslararası Terörizm ve Sınıraşan Suçlar Araştırma Merkezi’nin (UTSAM) raporuna göre, Türkiye genelinde yapılan yasa dışı kenevir ekiminin yaklaşık üçte ikisi Diyarbakır’da ve özellikle de Lice çevresinde yapılıyor.
UTSAM’ın hazırladığı “Yasadışı Kenevir Ekimiyle Mücadele” raporunda, dünyada ve Türkiye’de yaygın olarak kullanılan esrarın ham maddesi olan kenevir bitkisinin yasa dışı ekimiyle ilgili değerlendirmeler yapıldı.
Kenevirin sap kısmından lif elde edilen önemli bir endüstriyel bitki olduğuna işaret edilen raporda, yasal kenevir ekiminin Gıda, Tarım ve Havyancılık Bakanlığının kontrölünde, izinli gerçekleştirildiği hatırlatıldı.
Yasal olarak İzmir, Kütahya, Uşak, Burdur, Antalya, Zonguldak, Bartın, Karabük, Kastamonu, Sinop, Çorum, Samsun, Amasya, Yozgat, Tokat, Ordu, Rize, Kayseri, Malatya ve Şanlıurfa’da ekim izninin olduğu ancak bu illerin sadece 2’sinde kenevir ekiminin yapıldığı vurgulanan raporda, 2012’de
Raporda, “Kenevir bitkisi ile ilgili olarak yasal ekiminden elde edilen hasat miktarı göz önünde tutulduğunda, bu bitkinin geçim kaynağı bir tarım ürünü olduğu savının Türkiye açısından geçerliliğini yitirdiği tespiti yerinde bir çıkarsamdır” ifadesine yer verildi.
-Ele geçirilen esrar her yıl artıyor
Raporda, 2011’de Türkiye genelinde 76 tonun üzerinde esrar yakalandığı, bu rakamın 2012’de yaklaşık 150 tona ulaştığı kaydedilerek, son yıllarda esrar yakalamalarının kademeli yükseldiği, bu rakamın 2008 ile karşılaştırıldığında esrar yakalamalarının yaklaşık yüzde 350 arttığı ifade edildi.
“Yakamalardaki başarıda kolluk birimlerinin çalışmaları oldukça önemlidir ancak burada üzerinde durulması gereken konu kenevir ekim alanlarının her geçen gün genişlemekte olmasıdır. Yasa dışı ekime yönelik tedbirlerin artırılması gerekmektedir” değerlendirmesinin yer aldığı raporda, Emniyet Genel Müdürlüğü KOM Dairesinin geçen yılki verilerine göre, Türkiye’de yakalanan esrarın yaklaşık yüzde 6’sının yurt dışı kaynaklı olduğunun tespit edildiği belirtildi.
-2010’da 37, 2012’de 24 milyon kök kenevir ele geçirildi
Raporda, 2010’da jandarma bölgesinde 29 milyon 650 bin 962; polis bölgesinde ise 7 milyon 428 bin 549 kök, 2011’de jandarma bölgesinde 11 milyon 571 bin 185; polis bölgesinde 2 milyon 562 bin 38, 2012’de jandarma bölgesinde 18 milyon 748 bin 747; polis bölgesinde 4 milyon 958 bin 186 kök hint kenevirinin ele geçirildiği aktarıldı.
-En çok kenevir ekimi Diyarbakır’da
Diyarbakır’ın yasa dışı kenevir ekeminde ilk sırada bulunduğu bildirilen raporda, “Türkiye genelinde yapılan yasa dışı kenevir ekiminin yaklaşık üçte ikisi Diyarbakır’da ve özellikle de Lice ilçesi ve çevresinde gerçekleşmektedir” bilgisi verildi. Bu durumun nedenleri arasında, iklimin elverişli, arazinin verimli, suyun bol ve kurutma işleminin daha kolay yapılıyor olmasının yanı sıra bölgenin dağlık olmasının, ihbar mekanizmasının istenilen düzeyde çalışmamasının, kırsaldaki kadastro çalışmalarının tamamlanmamış olması gibi nedenler sıralandı.
Raporda, yüksek düzeyde yasa dışı kenevir ekiminin ekonomik ve sosyal açıdan ilde etkilerinin bulunduğu, esrar kaçakçılığı ve kullanımının gelir dağılımında eşitsizliğe yol açtığı, gayrimenkul fiyatlarının ve ev kiralarının artışına neden olduğu zavunuldu. “Esrar kaçakçılığı ve artan kullanım oranları Diyarbakır’da sosyal dejenerasyona sebebiyet vermektedir. Esrar kullanımında görülen artış, şehirdeki diğer suç türlerine doğrudan etki etmek ve bu suçlarda artışa sebep olmaktadır” değerlendirmesi yapıldı.
