featured

Zenginleşmenin kısa yolu: Muhbirlik!

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Yazı: Mehmet ÇARDAK/E. Gümrük ve Dış Ticaret Başmüfettişi

Muhbir; yasadışı olan bir durumu yetkili makamlara bildiren kimsedir. Muhbir, ihbar edendir. İhbar kısaca, suçlu saydığı birini veya suç saydığı bir olayı yetkili makama gizlice bildirme ele verme anlamındadır.

Türkiye’de muhbirlik müessesesi;  kaçakçılıkla mücadelede ve vergi kayıp ve kaçağının ortaya çıkarılmasında yıllardır kullanılmaktadır.  Ülkemizde hangi konuda olursa olsun yapılan ihbarlar genel olarak bir husumet sonucu kendini mağdur veya aldatılmış gören kişiler tarafından yapılmaktadır. Yoksa süregelen iş yanlış yapılıyor da olsa eğer o güne kadar ihbarcıya bir sorun getirmemiş ise ihbar müessesesi pek kullanılmamaktadır.

Yine ülkemizde ilginç olan konu ihbarcıya bakış açısının olumsuz olmasıdır. Her ne kadar yanlış giden veya usulsüz yapılan işlemlerin düzeltilmesi amacıyla ihbar edilmekte ise de ihbar edilenler yaptıkları işlemlerden dolayı kendilerini sorgulamaktan çok merak ettikleri veya bulmaya gayret ettikleri şey ihbarcının kendisidir.

Bu sebeple de muhbirlerin kimliği izinleri olmadıkça veya ihbarın niteliği hakkında suç oluşturmadıkça hiçbir şekilde açıklanamaz.

Gümrük İdaresi’nde, ihbara dayalı olarak kaçak zannı ile eşya yakalanması halinde muhbire ikramiye ödenmektedir. Gelir İdaresi’nde de, vergi kayıp ve kaçağını ihbar eden muhbirlere ikramiye ile ödüllendirilmektedir.

Şimdilerde de, İçişleri Bakanlığı’nca 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu kapsamında hazırlanan ve yürürlüğe konulan yeni bir yönetmeliğe göre, faillerin yakalanmasına yardımcı olan muhbirlere para ödülü verilecektir. Teröristleri ihbar eden muhbir vatandaşlara 4 milyon liraya kadar ödül verilebilecektir.

TERÖR VE TERÖR SUÇLARI

Terör, Türkçe Sözlükte; ‘yıldırma, cana kıyma ve malı yakıp yıkma, korkutma, tedhiş’ olarak tanımlanmaktadır. Aslında terör; belli bir hedef gözetilerek, toplumda korku ve endişeye sebebiyet verecek şekilde ölümle sonuçlanması planlanan, kişi veya grupların silah veya başka araçlar kullanarak gerçekleştirdikleri eylemlerdir.

3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu’nda ise terör tanımı daha farklı ve kapsayıcı olarak yapılmıştır. Terörle Mücadele Kanunu’na göre terör;  baskı, cebir ve şiddet, korkutma, yıldırma, sindirme veya tehdit yöntemlerinden biriyle, Anayasada belirtilen Cumhuriyetin niteliklerini, siyasi, hukuki, sosyal, laik, ekonomik düzenini değiştirmek, Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü bozmak, Türk Devletinin ve Cumhuriyetinin varlığını tehlikeye düşürmek, devlet otoritesini zaafa uğratmak veya yıkmak veya ele geçirmek, temel hak ve hürriyetleri yok etmek, Devletin iç ve dış güvenliğini, kamu düzeninin veya genel sağlığı bozmak amacıyla bir örgüte mensup kişi veya kişiler tarafından girişilecek her türlü eylemlerdir.

Bu Kanun’da yazılı olan örgüt, iki veya daha fazla kimsenin aynı amaç etrafından birleşmesiyle meydana gelmiş sayılır. Örgüt terimi, Türk Ceza Kanunu ile ceza hükümlerini içeren özel kanunlarda geçen teşekkül, cemiyet, silahlı cemiyet, çete veya silahlı çeteyi de kapsar.

Yukarıda belirtilen amaçlara ulaşmak için meydana getirilmiş örgütlerin mensubu olup da, bu amaçlar doğrultusunda diğerleri ile beraber veya tek başına suç işleyen veya amaçlanan suçu işlemese dahi örgütlerin mensubu olan kişi terör suçlusudur. Terör örgütüne mensup olmasa dahi örgüt adına suç işleyenler de terör suçlusu sayılır ve örgüt mensupları gibi cezalandırılır.

Terör suçları, Türk Ceza Kanunu’nun 125, 131, 146, 147, 148, 149, 156, 168, 171 ve 172’nci maddelerinde yazılı suçlardır. Terörle Mücadele Kanunu’nun uygulanmasında; Türk Ceza Kanunu’nun 145, 150, 151, 152, 153, 154, 155, 157, 169 ve 384’üncü maddeleri ile 499’uncu maddesinin ikinci fıkrasında yazılı suçlar, terör amacı ile işlendiği takdirde terör suçu sayılır.

MUHBİR VATANDAŞ DÖNEMİ

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın muhtarlara, ardından tüm vatandaşlara yaptığı muhbirlik çağrısı, İçişleri Bakanlığı’ndan 31 Ağustos 2015 gün ve 29461 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan “Terörle Mücadele Kanunu Kapsamına Giren Suçların Faillerinin Yakalanmasına Yardımcı Olanlara Verilecek Ödül Hakkında Yönetmelik” ile hayata geçirilmiştir.

İçişleri Bakanlığınca, 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu kapsamına giren suçların faillerinin yakalanmasında etkinliği artırmak için, işlenişine iştirak etmemiş olmak kaydıyla terör suçu faillerinin yakalanmasına yardımcı olanlara veya yerlerini yahut kimliklerini bildirenlere para ödülü verilecektir.

Verilecek ödül miktarı; sağlanacak bilgi, aydınlatılacak suç veya ihbar edilecek fail dikkate alınarak Ödül Komisyonu tarafından belirlenecek ve ilan edilecektir.  Ancak bu miktar 200 bin Türk lirasını geçemeyecektir.  Suç faalinin terör örgütünde üst düzey yönetici olması veya aydınlatılacak suçun toplumda oluşturduğu infial ve etki de dikkate alınarak, verilecek ödülün miktarı, Ödül Komisyonu’nun önerisi ve İçişleri Bakanı’nın onayı ile 20 katına kadar artırılabilecektir.  Diğer bir deyişle, ödülün miktarı 4 milyon liraya kadar çıkarılabilecektir.

Bir şahıs, bu Yönetmelik kapsamında birden fazla suçun aydınlanmasına veya birden fazla failin yakalanmasına yardımcı olursa, ödül miktarı aydınlatılmasına yardımcı olduğu her suç ve fail için ayrı ayrı belirlenebilecektir.  Ancak ödüllendirilecek kişinin; suçun işlenişine iştirak etmemiş olması, geçici köy korucuları hariç kolluk, askeri personel veya terörle mücadele ile görevli kamu personeli olmaması gerekmektedir. Dahası yoğun şekilde suça bulaşan geçici köy korucuları da bu ödüllerden yararlanabilecektir.

Esasen, Seçim Hükümeti’nin bağımsız İçişleri Bakanı Selami Altınok’un imzasıyla yürürlüğe giren Yönetmelik, sadece silahlı örgütleri değil, tüm siyasi suçları da kapsamaktadır.

MUHBİRLİK SİSTEMİ

İçişleri Bakanlığı’nın Muhbirlere Ödül Yönetmeliği beklendiğinin aksine PKK ve diğer silahlı örgüt üye ve yöneticilerini değil, çoğu Terörle Mücadele Kanunu kapsamında kalan onlarca siyasi suçu da kapsamaktadır. Yani muhbirler sadece PKK veya sol örgütleri, TMK kapsamında ‘terör suçu’ olarak sayılanları değil, birçok adli suçla ilgili ihbarlarla da ödül peşine düşebileceklerdir.

İçişleri Bakanlığı’nca yürürlüğe konulan, vatandaşlar için ‘muhbirlik yönetmeliği’, savaş politikalarının açık en tartışmalı düzenlemelerinden biri olarak tarihe geçecektir. Ödüllü muhbirlik uygulamasının altyapısı yine AKP iktidarı döneminde, 2006 yılında atılmıştır. 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu’na eklenen maddeyle terörde mücadeleye yardımcı olan muhbirlere ödül verilmesine imkân sağlanmıştır. Maddede uygulamanın ayrıntılarının yönetmelikle düzenleneceği belirtilmiştir. İşte bu Yönetmelik, çözüm masasının devrilip yeniden savaş dönemine girilmesinden 9 yıl sonra ve daha önemlisi Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın önceki haftalarda muhtarlar toplantısında yaptığı ‘muhbirlik’ çağrısından sonra ve seçim hükümeti döneminde çıkarılmıştır.

Çatışmalı dönemi daha da kirletecek olan ve bir bütün olarak toplumu muhbirliğe özendirecek yönetmeliğin yasal dayanağı var gibi görünse de hukuk devleti açısından çok sorunlu hükümler içermektedir. Her şeyden önce ödül miktarının 200 bin TL’ye, suç liderlerini yakalatma halinde ise 4 milyon TL’ye kadar çıkarılabilecek olması bile dikkat çekicidir.

Saray’ın yeniden başlattığı savaş döneminde çıkarılan ‘muhbir vatandaş’ yönetmeliğinde öngörülen sistem şöyle işleyecektir:

Kimlerin ödülden yararlanacaklarına Ödül Komisyonu karar verecektir. Bu Komisyon emniyet işlerinden sorumlu İçişleri Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Başkanlığında; Emniyet Genel Müdürünün belirleyeceği üç üye, Jandarma Genel Komutanının belirleyeceği üç üye olmak üzere toplam yedi üyeden oluşacaktır. Ödül Komisyonu, İçişleri Bakanının onayıyla teşekkül edecektir. Komisyon çalışmalarını Emniyet Genel Müdürlüğü bünyesinde sürdürecektir. Komisyon üyelerinin belirlenmesinde üst düzey yönetici olması ile terörle mücadele birimlerinde görev alması göz önünde bulundurulacaktır. Kime ne kadar ödül verileceğinde ilk söz bu Komisyonun, ancak son söz İçişleri Bakanı’nın olacaktır. Ödül Komisyonu, Başkanın belirleyeceği günlerde toplanacak, oy çokluğu ile karar alabilecektir. Kararlar İçişleri Bakanı’nın onayı ile yürürlüğe girecektir.

HİÇBİR ŞEY GİZLİ KALMAZ!

Bu kirlik Yönetmelik, muhbirlik ödüllerini suistimale açık hale getirecek birçok hüküm de içermektedir. Buna göre; ödül verilen kişilerin kimlikleri de hiçbir şekilde açıklanmayacaktır. Yönetmelik hükümlerinin uygulanması ve buna ilişkin iş ve işlemler ile bunların denetimleri vesilesiyle edinilen bilgiler gizli olacaktır. Bu gizliliğe riayet etmeyenler hakkında genel hükümlere göre cezai işlem uygulanacaktır.

Ödülün miktarı, sağlanacak bilgi, aydınlatılacak suç veya ihbar edilecek fail dikkate alınarak Ödül Komisyonu tarafından belirlenip ilen edilecek ve bu miktar ‘normal ihbarlar’ için 200 bin lirayı geçmeyecektir. Fakat yönetmelikteki bir diğer düzenlemeye göre; ‘suç failinin terör örgütünde üst düzey yönetici olması veya aydınlatılacak suçun toplumda oluşturduğu infial ve etki de dikkate alınarak’, ödülün miktarı, Ödül Komisyonu’nun önerisi ve İçişleri Bakanı’nın onayı ile 20 katına kadar yani 4 milyon TL’ye kadar artırılabilecektir. Ödül için ihbarda bulunanlarda Türk vatandaşı olmak koşulu da aranmayacaktır. Yabancı uyruklu kişiler de yönetmelik hükümlerinden yararlanabilecektir.

Bir kişi, bu yönetmelik kapsamında birden fazla suçun aydınlanmasına veya birden fazla failin yakalanmasına yardımcı olursa, ödül miktarı aydınlatılmasına yardımcı olduğu her suç ve fail için ayrı ayrı belirlenecektir. Buna göre, bir muhbir (korucu da olabilir) TMK kapsamındaki bir suçun aydınlanmasına veya failin yakalanmasına yardımcı olduğu gerekçesiyle yakalattığı her kişi için ayrı ödül alabilecektir.

Bu kirli yönetmelik çerçevesinde; bundan böyle, Türkiye’de artık ‘muhbir vatandaş dönemi’ yaşanacaktır.  Vatandaş için zenginleşmenin kısa yolu muhbirliktir. Mahalle ve köy muhtarları, komşular, akrabalar, dostlar para için birbirini satabilir. Kadınlar kocasını, kız kardeş ağabeyini, erkek arkadaş sevgilisini para için ihbar edebilir.  Çünkü günümüzde para; insanlar için, Allah’tan da, Peygamber’den de, Kuran’dan da daha çok işe yarayan, daha değerli hale gelmiştir.  Günümüzde para en değerli şeydir. Paranın gücü; siyasetten de silahtan da daha etkindir. Ancak muhbirler bilmelidir ki; Türkiye’de hiçbir şey gizli kalmaz, Devlet memurlarına güven olmaz.  Gün gelir, ödül verilen kişilerin kimlikleri de açığa çıkabilir.

 

2
mutlu
Mutlu
1
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
Zenginleşmenin kısa yolu: Muhbirlik!

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir