Zamanım Var

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Yazıma çok meşhur, bir ARAP Atasözü ile başlamak istiyorum. “Kemik köpeğe şöyle der:’ Çok sertim.’ Köpek de cevap verir:’ Olsun, zamanım var benim.” Der.

“Köpek önüne atılan kemiği, ağzından çıkardığı salyalarla yumuşatır. Keskin dişleri ile yer. Şayet bu kemik gerçekten sert ise o zaman çıkardığı salyalar ve uğraşı biraz zaman alır. Sonuç olarak kemik nasıl olursa olsun. Köpek kemiği zaman içinde yer.”

Bu özlü sözün günümüze ne kadar da uygun olduğunu, günümüzün devlet politikalarından örtüştüğünü görüyorum. Haksızmıyım Allah için söyleyin. ABD bir BOP diye bize göre, ne olduğu belli olmayan proje ortaya attı. ( Belli olmayan diyorum. İnanın bildiklerimiz, kamuoyunda olup biten olayların yorumlarıdır. Peki olmayanları bilmemiz mümkün mü? Sadece yorum yapıyoruz.)  Uygulanması için birilerini görevlendirdi. Görevli olan bazen bak ben güçlüyüm. Artık eski Türkiye, eski şartlar yok deyip çok sertim demek istediğinde: Proje sahibi zararı yok. Olsun, zamanım var benim diyerek uygulamalara bazen balans ayarı vererek geçiştiriyor. İsrail’in özür dilemesi gibi. Ne kadar güzel değil mi?

Süreç:  Zaman içinde art arda gelen ve birbirine ilişkin olaylar dizisi. Şeklinde tanımlamak mümkün.  Ancak burada zaman içinde meydana gelen olaylar önceden planlanmış, programlanmış olursa, bu sürecin başı ve sonucu uygulayıcısı tarafından biliniyor demektir. Biliniyorsa bilen bunu bilmeyenlere söylemesi gerekir. Şayet söylemiyorsa, hatta bu sürece zarar verir diye her şeyi susturmaya çalışıyorsa, demek ki bu işte bir iş var. Demek ki öğrenmemize, veya bilmemizde sürece gerçekten zarar verileceğinden korkuluyor. Oysa ki açıkça söylense. Tartışılsa doğrusu yapılsa iyi olmaz mı? Ama yok. Bu hükümet illa da kendileri gizli kapaklı iş yapacaklar. Sonra yapılan işin üstünü örtmek için birilerine çamur atacaklar. Olmadı hamasi konuşmalar yapacaklar. Daha da olmadı akil adamlara işi havale edecekler. Bana göre ne yaparsanız yapın bu işin sonu yok. Çıkmaz sokak. Çünkü: Bu proje sizin değil. Elin gavuru, sana bana acır mı? Babasının hayrına günlerce yıllarca kafa patlatıp, proje yapar mı?  Kendi çıkarı olmazsa. Sen ne dersen de. Elin adamı bin yıllık kardeşliğini, kaşıya kaşıya, icat ettiği olmayan sorunu varmış gibi yaparak, seni ayırmaya kalkıyor. Özgürlük diyor. Silah diyor. Çatışma diyor. Kan diyor ağzına ne gelirse söyletiyor. Hamide 30-35 yıl devam ediyor. Bütün bütçemiz. Yatırımlarımız. Sivil insan gücümüz. Maddi manevi kaynaklarımız yok oluyor. Karşı taraf anlıyor ki artık zayıf kaldık. Nefesimiz yetmez odu. O zaman önümüze “al sana padişahlık”. Diyor. Senin kemiğim sert demene bakmadan benim zamanım var diyerek projesini uygulamaya koyuyor. Yetkililere zehir içmek, biz, bu vatanı sevenlere de, bolca hırslanmak kalıyor. Yinede hayırlısı osun diyelim.

Karayılan “Kandile görüntülü konuşma” istiyor. Ayrıca “Güvence olsun diye” istiyor. Bakın şu terbiyesize devletin güvencesine güvenmiyor. Meclisten Güvence kanun çıkmasını isterken, akılda veriyor. Müdahale etmeyen güvenlik güçleri suçlu duruma düşer diyor. Meclis Başkanı Akil adamların Milletvekili olmadıkları için kanun teklifi yapamayacaklarını söylüyor. Sayın Başbakanımız tüm bu karışıklığı örtbas etmek için eyalet sistemini 2023 te kendisi Başbakan olursa teklif edeceğini söylüyor. Sözüne devam ederek, güçlü devletlerin ancak bu sistemi uygulayabileceklerini ifade ediyor. Bilemiyoruz ne demek istiyor. Yoksa ele güne karşı biz güçsüzüz diyerekten başka mesajlar mı vermeye çalışıyor anlayamıyoruz.

Sonuç olarak; Düşmanın zamanı çok. Oyalanmaya Türkiye Cumhuriyeti olarak zamanımız yok. Ne yapacağımıza karar vermeliyiz. Birbirimizle yarışı bırakarak.

Hoşça kalın.

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
Zamanım Var

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

1 Yorum

  1. 3 Nisan 2013, 16:05

    Yine derin konulara dalmışsınız Hocam!
    Siz de bilirsiniz ki, dürüst ve doğru insanların sözleri açık, anlaşılır; icraatları da şeffafa olur.

    Eğer konuştuklarının içi boş, icraatları karanlık ise; o işte bir hinlik, yalan, dolan var demektir.

    Bu yüzden, sözü bir özü bir olmayan insanları fazla ciddiye almamak gerekir!

    Cevapla