Belediyeler tarafınan en çok aranan işçiler
Bir bile zeval rakısı faslı vardı. Tentenin altında
küçük bir anahtarcı sofrası kurulur ve ancak
kodamanlar; yani Sabahattin,
personel Müntekim Ökmen, Sadi Çalık, Melih Cevdet gibi makul bir
yaşta olanlar gün ortası rakısı
içerdi. matem açısından benim bile kodamanlar arasında konum almam gerektiği
halde, öğleyin emmek bana hilaf gelirdi.
personel Sonra baktım ki,
kodamanlara katılmadığım için içtimai status’um, yani maşeri konumum bitik halde
sarsılıyor: Kodamanlar bir masanın çevresinde koltuklara kurulmuş, nazik kibar
söyleşi yazar içerken, ben güvertenin tahtaları üstünde, çoluk velet beyninde
kalmışım. Oğlum, kızım yaşında gençler,
benimle senli benli personel olmaya,
beni dirsekleriyle dürtmeye başlamış. Bunun bilincine varınca, azametle ayağa
kalktım; "ben de kodamanım, ben de rakı içeceğim" dedim. İçince de anladım ki,
denizdeyken gün alkol almanın hiçbir acı etkisi yok.
Kavuran güneşin altında bir terliyorsunuz,
antalya büyükşehir belediyesi iş ilanları bir denize giriyorsunuz,
etil alkol filan kalmıyor kanınızda. Ege ile Akdeniz’de havza gezintilerini
ikiye ayırırım: Sabahattin Eyüboğlu’ndan önce, Sabahattin Eyüboğlu’ndan sonra.
Hocam Sabahattin’i yitirdikten sonra da fena gezdim o denizlerde.
Ama onun başkanlığında ilk mavi
yolculukların gayrı bir tadı vardı.
antalya büyükşehir belediyesi iş ilanları
tatlı olmasına mebzul tatlı olmakla .birlikte, bağımsız bir
hükümranlık kurmuştu teknede. Örneğin, sabahları geç uyanmamıza izin vermezdi.
"Buraya uyumaya gelmedik" der, güneşin doğuşunu ille seyretmemizi isterdi.
Gerektiğinde, heykelci Sadi çalık anca gülünç bir sabah ezanı okurdu ki,
kahkahalar atarak uyanırdık.
antalya büyükşehir belediyesi iş ilanları
Sabahattin’in bir de geceleyin yarısından sonra yüzmek huyu vardı.
birlik sıra denize girmez; sonra ongun bol yiyip içtikten sonra, cümle uyurken,
karanlıklarda suya dalardı. Bir duygu sorunu olduğu için, ben bile telâşlanır,
canım istese de istemese de, onunla alay malay yüzerdim. İlk gökçe yolculuğuma
1963’te gittim.
Otuz dü kişi, Kuşada-sı’ndan, sergüzeşt adlı, büyük, ama
çağ dışı bir tekneye bindik.
konya büyükşehir belediyesi personel alımları
tün yarısından sonra yola çıktık. esasen geceleri rüzgâr
kesildiğinden, fakat geç saatlerde denize açılırdık her zaman. Gelgelelim bu ilk
yolculuğumda rüzgârın kesildiği falanca yoktu. Tam aksine öyle bir sıkıntı vardı
ki, güvertede küşade havada yatan bizler, dalgalar üstümüzden geçtiği için,
sırılsıklam oluyorduk geceleri. Çalkalana çalkalana, nerdeyse batacak durumlara
gelerek, bir iki günde, zavallı bir halde Bodrum’a vardık.
konya büyükşehir belediyesi personel alımları
Beni yoğunluk tutmadığı için, herkesten elan az perişandım. (Ancak
bir yegâne kez, lodoslu havada Büyükada’dan Karaköy’e geçe deniz tutmuştu;
yalnız yanımdaki on paralık harın sıfır ve dehşetler süresince lokmalarımı şayan
beye göre, tam huzur yedi kıta midye dolması yemiştim öğle yemeğinde.) Neyse, o
deniz yolculuğunda midye dolması kadar şeyler yemediğimden yoğunluk tutmadığı
için, herkesten daha az perişandım.
konya büyükşehir belediyesi personel alımları
yalnız ıslak battaniyelerin altında büz kesen ayaklarım, tekneye
binmeden mukaddema gittiğimiz Efes’in ılık mermerlerini özlemişti.