Her gün binlerce insanların bu dünyadan göçüp gittiği ahiret dünyasına, muhakkak er yada geç hepimiz gideceğiz, gideceğiz ve gidiyoruz da, sorun şu, acaba ahirete giderken ahiretten gerçekten haberdarmıyız, dünyada ahiret için yapmamız gerekenleri yaptık mı, yapmamamız gerekenleri yapmadık mı, ahirete dünyada iken önden göndermemiz gerekenleri gönderdik mi, yoksa sorumsuz nerden geldiğini niye geldiğini ne yapması gerektiğini ve nereye gideceğini bilmeden bir hayat yaşayıpta, gözü kapalı yürüyen birinin bir çukura aniden düştüğü gibi, bizlerde habersiz bir şekilde düşüp düşüp gidiyormuyuz.
Eyer közü kapalı kör gibi gidiyorsak başımıza geleceklerden dolayı vay halimize, başımıza ne gelecek ne gelmeyecek şimdi bunları dinleyelim, kimden dinleyelim bütün insanları, atılan bir damla suda, ve herkesinde simasını sesini ve parmak uçlarını da ayrı yaratan, herkese görmesi için göz veren ve daha iyi görmesi içinde güneşi üzerine bir lamba olarak koyup ve hiçbir kuruş elektrik parası almayan ve kaçak muamelesi de yapmayan yüce yaratıcıdan dinleyeceğiz, haşir süresi 18 ayeti kerimede rabbimiz buyuruyor ki;
Ey iman edenler Allah’tan korkun ve her nefis yarın ahiret için ne gönderdiğine baksın ve yine Allahtan korkun ki hiç şüphesiz Allah bütün yaptıklarınızdan haberdardır( sizi bütün yaptıklarınızla hesaba çekecektir) rabbimizin bu ayeti kerimesinde anladığımız demek ki biz kendi kendimize dünyaya gelmemişiz, vazifesiz olarak gelmemişiz kendi kendimize de ölüp gitmiyoruz ve yok olmayacağız, bir amaç üzere gelmişiz bir vazife için gelmişiz ve o vazifeyi de iyi yapıp ve yapmadığımızın hesabını da vermek için gidiyoruz, bu vazifeden habersiz yaşayıpta gidenlerin ölüm anında imtihanı sonlanıpta gözden perde kalkar kalkmaz herşeyi ayan beyan apaçık görerek, eyvah biz bundan habersizdik biz ölümden sonra hayat yok zannetmiştik vay halimize şimdi diyerek tozu toprağı başına saçtığında, acaba buradan kaçacak yer yok mu dediğinde ve keşke buradaki hayatım için hep çalışsaydım diyerek dizlerine vurduğunda ve Allah’ım her şeyi gözümüzle gördük şimdi bizi tekrar dünyaya göndersen de sana istediğin gibi kulluk yapsak diye yalvardığında, geçmiş olsun ey hainler işiniz bitmiştir dendiğinde, cehennem saldırgan bir boğa gibi suçluların üzerine saldırmaya hazır bir şekilde homurtular çıkartarak beklerken, mahşer meydanına toplanan milyarlarca insanların her binde dokuz yüz doksan dokuzunun cehennem için ayrıldığında, ve suçlular cehenneme sürülürken cehennem bekçilerinin onlara karşı size peygamberler gelipte sizi uyarmadı mı size rabbinizin ayetlerini okumadı mı dediğinde ve suçlularında evet gelmişti ama biz onları kale almadık ahiret yoktur veya uzaktır dedik beklenmedik anda kendimizi burada bulduk deyipte, meleklerinde peki şimdi içerisinde ebedi kalmak üzere bir daha da ölmemek üzere girin bakalım bu ateşe dediğinde, dünyada neye çalıştığımızı, bize ahiret kazanımı için verilen ömrü, nasıl fani ve boş işler için geçirdiğimizin farkına çok iyi varacağız, gelin ey inanan kardeşlerim bizimde canımız bu bedende çıkmadan evvel aklımızı başımıza alalım kendisiyle hesaba çekileceğimiz kuranı iyi anlamaya çalışarak ve kendi yaşantımızı da kuran ölçeğine vurarak acaba biz doğruluğun neresindeyiz nereye doğru gidiyoruz, yaptığımız işin ve gittiğimiz yolun farkında olalım sonradan pişmanlıkların fayda vermeyeceğini hiç aklımızdan çıkarmayarak bu minval üzere olmayı sürdürelim gelecek yazımızda buluşmak dileğiyle Allaha emanet olun kardeşlerim.
