featured

Anadolu Aleviliği

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Haziran ayı ortalarında ( bu yıl) Şahkulu Dergahı’nı ziyaret ettim. Hüseyin Taştekin İsimli bir dede ile sohbet ettim. Anadolu Alevîliğini öğrenmek ve onlarla tanışmaktı amacım. Yakınlık gösterdiler. Çok rahat bir ortamda görüştük. Efendilik- saygı ve ikram dergaha adeta sinmişti. İlk pazar günü cem töreninde buluşmak üzere sözleştik. Bu arada Dursun Gümüşoğlu isimli bir Alevî- Bektaşî arkadaşla görüşmem önerildi. Sorularıma onun çok daha iyi cevaplar vereceğini söylendi.

Dede Hüseyin, kardeşlik- barış- ahlak- Kur’an- yardımlaşma- milli birlik- insan hakları gibi kimsenin itiraz edemeyeceği konularda düşündüklerini ifade etti. Etkilenmiştim. Sünni İslam’la Alevîlik arasında bazı farklar var ama onların da referansları Kur’an.

Neticede Alevîler dini bir cemaat ve İslam’ın içinden doğmuş.

Ertesi gün Dursun Gümüşoğlu’nu işyerinde ziyaret ettim. Tanıştık. Seferi olduğumda fırsatı kaza etmem. Dursun Gümüşoğlu, bana ikramlarda bulundu. Koyu bir sohbete giriştik. Ortak tanıdıklarımız vardı. Hava çok sıcaktı ve o konuşmakta zaman zaman zorlandı zira oruçluydu.

“Alevîlik- Bektaşîlik nedir” soruma verdiği cevap: Alevîlik İslam’ın bir yorumudur. Bektaşîlik ise, Alevîliğin tasavvufu. Alevîlik ve Bektaşîlikte Kur’an’a rağmen hiçbir unsur bulunmaz. Fıkıh her dinde ve her mezhepte vardır. Lakin sadece “fıkıh” insanlara yetmeyebilir, yetmiyor da. Çünkü o zaman din sadece şekil ve resimden ibaret oluyor ve ruh yönü zayıf kalıyor. Bazı insanlar daha deruni bir hayat yaşamak isterler, tasavvuf bu ihtiyacı giderecek bir yorumdur.

“Tasavvuf denince Vahdeti Vücut düşüncesini mi anlıyorsunuz?” Sorusuna verdiği cevap “evet”oldu.

Bâtınî yorumun Kur’ân’da karşılığı var biz hiçbir âyeti inkâr etmeyiz- edemeyiz dedi. Sadece farklı yorumladığımız âyetler var. Bize göre namaz beş değil, altı vakittir. Müzemmil Suresi’nin ilk âyetlerinde Allah Peygamber’de “gece yarısından sonra namaz kıl” der. Biz, bu âyette kendimize de bir çağrı olduğunu kabul eder ve gece namazı kılarız. Namazda kadın erkek ayırımımız yoktur. Temizlenir, namaz elbisemizi giyer ve ibadetimizi yaparız.

Sohbet dönüp dolaşıp kadın- erkek eşitliğine geldi. Yani kanayan yaramıza! Sünni dünyanın ekserisinin  (özellikle Anadolu dışındaki Müslümanların) kadına bakışı olumsuz… Bir kısım cemaat mensuplarının dua ederken kadının ve şeytanın şerrinden- fitnesinden korunmak için Allah’tan yardım istediklerini düşündüğümde Alevî- Bektaşî inancının farkını hissettim. Kadın- erkek eşitliği, Alevî- Bektaşî geleneğine komünistler veya ateistler tarafından sokuşturulmuş bir husus değil. Kadın –erkek eşitliğinin üzerinde duran bizzat Hacı Bektaş Veli’dir. O, şöyle der: “Aslanın erkeği aslan da dişisi aslan değil mi?”

Erkek dişi sorulmaz, muhabbetin dilinden

Hakk’ın yarattığı her şey yerli yerinde

Bizim nazarmızda kadın erkek farkı yok

Eksiklik noksanlık senin görüşlerinde

Ayrıca “Ya eyuhellezine amenu” “Ey iman edenler”  ifadelerinin kadın- erkek eşitliğine Kur’ân tarafından işaret edildiği gerçeği Alevî- Bektaşîler tarafından savunulur. Bence de doğrusu bu!

İkinci görüşmeye kadim dostum İsmail Coşkun ve bircik kızı Bilge de katıldılar.

İkinci görüşmeden önce, ortak bir dostumuza, Dursun Gümüşoğlu ile tanıştığımı ve tekrar ziyaret edeceğimi söylediğimde: O çok büyük bir “adam” dedi.

Zor beğenen dostumun “çok büyük adam” sözü karşısında ürperdim.

Gerçekten, sohbeti- nezaketi- bilgisi- hafızası ile insanı derinden etkileyen bir adam Dursun Gümüşoğlu. Âyet- tarih- şiir- kıssa- deyiş- vecize ilh. Ne ararsanız var. Bilgilerimin yüzeyselliğine canım sıkılmadı değil. O, kırk gün konuşsa, sıkılmadan dinlerdim- dinlerim.

Alevîlerin bugünkü durumunu sordum. Alevîlerin Teoloğu yok. Sorun bu dedi. Kuşaklar arasındaki kopuştan bahsetti. Komünizmin çöküşü ile birlikte komünist ve ateistlerin Alevî dernekleri kurduklarını ve Alevîliğin İslam dışı olduğunu ileri sürmelerinin bugünkü durumu ortaya çıkardığını söyledi. Bu durumu aşmak zor değil aslında. Dursun Gümüşoğlu, Kur’ân’ı baş tacı ederek, tarihe mal olmuş önderlerden Hazret-i Ali, On iki İmamlar, Ahmet Yesevi, Hacı Bektaş Veli, Seyyid Nesimi, Hatayi, Pir Sultan, Kul Himmet, Virani, Yemini gibi bu yolun ulularının islama bakış açılarını da göz önünde bulundurarak, islamın temel değerlerinden uzaklaşmadan insan gönlüne ferahlık veren, havf u reca arasında bulunarak bütün sorunların üstesinden gelmenin mümkün olduğunu söyledi.

Osmanlı dönemini daha başka konuları da görüştük. Şimdilik bu kadar yeter diyerek yazıya son vereyim.

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
Anadolu Aleviliği

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

0 Yorum

  1. 20 Mayıs 2016, 13:56

    Bravo ahmet bey sizin bu araştırmacı ruhunuz sayesinde bir sürü şey öğrendik.

    Cevapla
  2. 20 Mayıs 2016, 13:48

    Hamdicim sen merak etme baboş alevilerde birer müslüman senden çok allahları var hade bb

    Cevapla
  3. 27 Temmuz 2015, 12:44

    Yine onemli ama kafayi kuma sokarak baktigimiz bir konuya temas etmissiniz, tesekkurler.

    Cevapla