Geçtiğimiz yerel seçimlerde MHP’nin Büyükşehir Belediye Başkan Adayı olan Mete Aslan seçimden uzun bir süre sonra ilk kez Antakya Mazman Medya Show Grup Radyolarının konuğu oldu.
Mete Aslan, 30 Mart seçiminde kazanan bütün adaylara canı gönülden tebrik ettiğini belirterek, başarılar diledi.
ÖNEMLİ OLAN BU MEMLEKET BİZİMDİR MANTIĞI İLE HAREKET ETMEK
Seçilen adayların Hatay’ın her noktasına her köşesine istenilen hizmetleri götürmeleri temennisinde bulunan Aslan, “Seçim döneminde hepimiz vaatlerde bulunuyoruz. Hatay’ı iyi bilen, bütçe nedir bilen, halka hizmet edebilen, Büyükşehir’in yetkileri nedir bilen, İlçe Belediyeleri’n beklentilerinin ne olduğunu bilen birine ihtiyaç var diye biz kalktık aday olduk. Tabi takdir kamuoyunundu ve bir arkadaşımız kazandı diğerleri de ilçe belediye başkanları oldu. Temennimiz onların başarılı olması. Hayırlı hizmetler yapması, insanlarımızı mutlu etmeleridir. Oy insanın kendi vicdanının namusudur. Oy verdik ama niye verdik ne için verdik bilmek gerekir. Seçerler sonra pişman olurlar. O yüzden oy verirken ne için verdik bilmek gerekir. Partiler gelip geçicidir. Bir gün A partisi olur bir gün B partisi. Ama önemli olan bu memleket bizimdir mantığı ile hareket etmek. Ama bizde nedense bu saplantı daha su yüzüne çıkmamıştır.” Şeklinde konuştu.
DOĞRU OLMADIĞIN SÜRECE KAZANAMAZSIN
Mete Aslan seçimlerde seçilememesinin nedeni konusunda yaptığı açıklamada, aday olmasının temel sebebinin 15 yıldır Belediye Başkanlığı yapması olduğunu belirterek, “Ben bu bölgenin insanıyım. Durum bu biz eşit şartlarda seçime giremedik. Adaylar dedi ki ben kazanayım kimse Büyükşehir’i düşünmedi. Kırıkhan öyle dedi, o, öbürü hepsi öyle dedi. Doğrusu bu İttifak’a girdiler. Hepsi de belasını buldu. Hiçbiri kazanamadı. Demek doğru olmadığın sürece kazanamazsın. İnanmamışız, birbirimize güvenimiz olmamış. Veya bana güvenmediler MHP olarak bana güvenmediler” ifadelerine yer verdi.
Mete Aslan seçim sonrasını değerlendirdiği radyo programında seçilememesini Parti ile değerlendirip değerlendirmediği sorusuna çarpıcı cevaplar vererek, sadece genel merkezle görüştüğünü kaydetti.
Mete Aslan seçim sonuçlarını sadece genel merkezle görüştüğünü belirterek, “ Partiyle bir araya gelemedik kısmet olmadı ama çağırırlarsa böyle bir değerlendirmeye davet ederlerse gideriz.” Dedi.
BUNLARI YAŞAMAK HATAY’A YAKIŞIYOR MU?
Aslan seçimlerin ardından mecliste çıkan tartışmalara da değindiği konuşmasında, “ şimdi başladılar meclisi çalıştırmıyorlar. Bunları yaşamak Hatay ‘a yakışıyor mu? Acı çekiyoruz hizmet bekliyoruz.” Şeklinde konuştu.
Seçimi kaybetmekle ilgili bir rahatsızlığı olmadığını belirten Aslan, “ben kaybetmemden dolayı sitem etmiyorum. Ben meclisten 50.000 oy az almışım, adaylardan da 30.000 oy az almışım. Bu rakamlar her şeyi ifade ediyor zaten. AKP’nin ilçelerde kazanmış olması ilde kazanamamış olmasının telafisi ise mesele yok. Soruyorum Sayın Ergin’e sen niye kazanamadın kardeşim bakanken, hükümetken, bu kadar imkan varken. Hadi ben farz etki MHP ısınamadı bana. Peki sen niye bu kadar imkan varken kazanamadın?
Şunu diyebilirler bizim senden fazla aldığımız oy diğer partilerin oyu. Adam diye bilir bana vermedi sana verdi diye. Ona bakarsan benim MHP’lilerde bana değil CHP’ye verdi. Bunları düşünebilirsiniz. 180.000 oy MHP’nin olmaya bilir 160.000 oy da olmaya bilir. 132.000 oy Mhp’nin olabilir.” Açıklamasını yaptı.
Mete Aslan son olarak ilimizde yaşayan Suriyeliler konusuna da değinerek Suriyeliler ile ilgili yaptığı açıklamalar nedeniyle tehdit edildiğini söyledi.
SURİYELİLER İLE İLGİLİ AÇIKLAMALARIM YÜZÜNDEN TEHDİT EDİLDİM
Suriyelilerin bize zarar verdiğini belirten Aslan, Suriyelilere tanınan haklar ve Türkiye’nin her yerinde bu kadar rahat hareket etmelerine yine çok sert çıktı.
gelen insanın mezhebine ırkına dinine bakmadığının altını çizen Aslan, “Bunlar mağdursa alırsın bunları kamplarda bakarsın. Ama sokaklarda, caddelerde, evlerde, adresi belli olmayan, plakası belli olmayan, dirlik düzen olmayan, insanların ticaret yapmasını engellemesi sokaklarda. Benden başka buna karşı çıkıp geri çekeceğim diyen bir aday var mıydı?
Yani benim beter olun mu demem gerek. Uyardık kardeşim uyardık! Dedik ki olmaz. Tamam insani yardım ise alırsın bunları kamplarda bakarsın. Ama sen bunu vatandaş’ın içine sokup kimliği belli değil, asaleti belli değil. Hapishane kaçkını mıdır? Sabıkalı mıdır? Sen bütün bunları bilmeden adam dükkan açıyor. Türk vatandaşı olmadan sen kira kontratı yapmadan, sen resmi evrakları almadan nasıl dükkan açıyorsun? Haksız rekabete girmiyor mu bunlar? Ki bir araba çarpıyor seni. Cinayet işliyor.
Adamın kimliği yok, plakası yok, hiçbir şeyi yok. Vatandaşlığı yok, nerde kalıyor? Neyin nesi bilmiyorsunuz. Biz bunları önlemek için karşıyız dedik. Sokaklarda bunlar dolaşmamalı. Bunlar bizim kültürel, sosyal yapımızı bozdular. İşte sosyal denge bozuldu. Doğuda yaşadıklarımız örnek verdik. Şimdi herkes ağlıyor. Niye ağlıyorsunuz? Biz bunun böyle olacağını bas bas bağırdık. Ve bunu tedbirlerini biz alacağız. Öbürleri de biz bunlara bakmakla mükellefiz dediler. Bakacağız dediler. Onları kazandırdınız. Şimdi bunların konuşmaya bu konuda hakkı var mı ?
