Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı’nın 7 Ağustos’ta açıkladığı ve 8 Ağustos’ta da resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren ‘Özel Öğretim Kurumları Yönetmeliği’nde eski yönetmelikten dershane kavramı çıkarılarak yerine çeşitli kurslar bünyesinde ‘Özel Öğretim Kursları’ eklendi. Yeni düzenlemeye göre, Özel Öğretim Kursları Türkçe, Matematik, Fizik, Kimya, Biyoloji, Türk Dili ve Edebiyatı, Tarih, Coğrafya, Felsefe Grubu dersleri arasından seçtikleri 3 ders alanında eğitim verecek. Hafta içi ve cumartesi gününde eğitim vermeyi planlayan kurslar pazar günü tatil olacak. En fazla 16 öğrenciden oluşmasına izin verilen sınıflarda farklı sınıflardan öğrencilerin birlikte ders görmesine izin verilmeyecek. E-Okul sistemine kayıtlı olması zorunlu tutulan kurslar sabah 7 ile akşam 7 saatleri arasında eğitim verebilecek. Kurslarda her ders programı için haftada en az 3 saat en fazla 8 saat ders yapılabilecek.
Evet, sayın okuyucularım, “çeşitli kurs bünyesinde “ tanımı yerine “ Özel Öğretim Kursları “ tanımı getirilerek dershane kalkmış oldu. Özel öğretim kursları getirilerek, dershaneleri kaldıracağız söylemi böylece yerine getirilmiş oldu. Oldu mu? Oldu olmadı. Dershane olarak açma ruhsatı verilerek açılan kurumlar aslında Dershane olarak işlevliğini sürdürdüğüne göre dershaneler tüm zorlamalara, yeni icat uygulamalara zorlanmalara rağmen kaldırılamamıştır. Hatta E-Okul sistemine kayıtlı olması zorunlu kurslardaki uygulamalardaki yenilikler de maalesef denetilmesi mümkün olmadığından uygulaması olmayacaktır. Bu getirilen sözde göstermelik değişiklikler dershaneciliği biraz daha yaygınlaşmasına hizmet etmekten başka işe yaramayacaktır. Yaramayacaktır. Çünkü;
Dershaneciliğin varoluş nedenleri ortadan kaldırılmamıştır. Bu uygulamalar, daha doğrusu 17 tane seçmeli ders uygulaması kaldığı sürece bu dershanecilik, dershaneler çoğalır azalmaz. Bitmez. Bitmez çünkü benim öğrenci seçmeli derslerdeki konuları görmüyor. Görmesi de mümkün değildir. Dersleri görmediği için bakanlığın uyguladığı TEOK gibi sınavlarda başarılı olması mümkün değildir. Burada hemen söyleyeyim, özel okullarda, çare değildir. Çünkü özel okullardaki öğretmenler resmi okullarda posası çıkmış, emekli olmuş öğretmenler veya hiç, mesleğe girememiş tecrübesiz öğretmenlerinde fazla yapacağı bir şey yoktur. Seçmeli ders yerine müfredat programlarının ruhuna uygun uygulamaya geçilmesi gerekmektedir. Müfredat programının özü, bilgiye ulaşma yolunu öğretmektir. Araştıran, sorgulayan, kendisine çıkarım sağlayan programdır. Bu programı tez elden aymazlığa gerek yoktur. Derhal Eğitim felsefesine uygun uygulamaya geçilmelidir.
Yayınlanan yeni yönetmelikte temel liselerin durumu da açık bir şekilde belirlendiği görülüyor. Yeni düzenlemeye göre temel liseler kayıtlı öğrencilerine sadece hafta içi olmak şartıyla akşam ücretli olarak katılabilecek. Bu kurslar da bakanlıktan onay alınması şartıyla sadece 3 dersi kapsayabilecek. Temel liselerde önceki yönetmeliğe göre yüzde 30 olan kontenjan kotası yeni yönetmelikle beraber yüzde 40’a çıkarılmıştır. “ Kayıtlı öğrencilerine” deniyor. Benim tecrübeme göre Dershaneciler işini bilir kayıtlı olmayanlarını da kurslara alırlar. Alırlar sen kurslara kayıtları E-Kayıtta nasıl koyacaksın. Denetim yok ki kaldırdın denetimi. Kaldırdın müfettişlik kurumunu, Maarif Müfettişliği yaptın unuttun mu? Bana göre denetlenmeyen işi, kanun yönetmelik falan uygulatamaz.
Durumun en inanılmaz yanı da çıkarılan yeni yönetmeliğin uygulamadaki süreç itibarı ile bu yıl mümkün görülmemektedir. Şöyle ki; Dönüşüm için müracaat eden bir eğitim kurumunun yeniden ruhsat alma sürecini tamamlaması gerekir. Maarif Müfettişliği’nde, Valilikte ve Bakanlıktaki bekleme süreleri mevcut yönetmelikte uzatıldığı (toplam 35 gün) ve özel ruhsatlandırma izinlerinin alınması gerektiği için ruhsat almak yaklaşık iki ay sürmektedir. Bugün başvuru yapan bir kurumun ekim ayından önce Özel Öğretim Kursu’na dönüşmesi mümkün görünmemektedir. Kısa vadede de Özel Öğretim Kursu açmak ve öğrenci kaydı almak imkân dâhilinde değildir.
Sonuç olarak, Bu iktidar devamlı yaptığı şeyi yine yapmıştır. Bir uygulamayı kaldırmış yerine uygulanabilir yeni bir uygulama koymamıştır. Yine okuyucularım beni taraflıkla suçlar. Ama gerçekler böyle. Kimse kusura kalmasın. Yine bozulmuş olan eğitim bir kere daha bozulmuş. Düzeleceğine daha da kötü duruma düşmüştür.
Allah hayra yorsun hoşça kalın.
