Cumhuriyet Halk Partisinin 93. kuruluş yıldönümü 75.Cumhuriyet Parkında düzenlenen törenle kutlandı.Cumhuriyet Halk Partisi(CHP)’nin kuruluşunun 93..yılında Partinin İlçe Teşkilatı tarafından düzenlenen törenle Atatürk Anıtına çelenk koyarak bir dakikalık saygı duruşunun ardından İstiklal marşı okundu.Cumhuriyet Alanında yapılan törene CHP Hatay Milletvekili Birol Ertem, Samandağ Belediye Başkan Vekili Özlem Ataş, Samandağ Belediye Başkan Yardımcısı Mehmet Yıldız, Sanayi ve Ticaret Eski Bakanı Fuat Çay, CHP İlçe Başkanı İbrahim Aydoğan, CHP Samandağ Kadın Kolları Başkanı Sevcan Toprak,CHP İl yöneticileri ,CHP Belediye Meclis Üyeleri, CHP İlçe Yönetimi çok sayıda CHP’li katıldı.CHP Milletvekili Birol Ertem kısa bir konuşma yaparak Cumhuriyet Halk Partisinin kuruluş yıldönümünü kutladı.
Samandağ Belediye Başkanvekili Özlem Ataş konuşmasında:
“Değerli milletvekilim, değerli katılımcılar, değerli…, değerli basın mensupları hoş geldiniz.
Ülkemiz ve dünya zor bir dönemden geçiyor. Ülkemizde iktidarın bizzat desteğiyle semiren, büyüyen bir yapının darbe girişimi yakın zamanda atlatıldı. Darbe atlatıldı ama ülkemize ve demokrasimize verdiği zarar devam ediyor. ‘Ne istediniz de vermedik’ denen darbeciler anladık ki, bu ülkenin üniversitelerine, iş dünyasına, yargıya, orduya, polise ve her kuruma sirayet etmiş durumda. 15 Temmuz gecesi daha darbe olduğunun anlaşılmasının ilk saatlerinde, Genel Başkanımız sayın Kemal Kılıçdaroğlu darbe karşısındaki tutumunu net ve ikirciksiz açıklamıştı. Daha sonraki Yenikapı mitingi başta olmak üzere bütün demokrasi nöbetlerinde ve mitinglerinde eksiksiz yer aldık. Ancak iktidar bu süreci muhaliflerini tasfiye sürecine dönüştürmek istiyor. Muhalif sendikaların hepsine üye memurlara yönelik yıldırıcı, tasfiye edici işler yapılıyor. OHAL sürecinden istifade edilerek çıkarılan kanunsuz KHK’lar darbecilerden çok halkta tedirginlik yaratıyor. OHAL süreci derhal bitirilmelidir.
Ülkemizin bir bölgesinde kan akmaya devam ediyor. Her gün gencecik insanlar hayatlarını kaybediyor. Bu gün hamaset zamanı değildir. Ülkemizde bir ana daha az ağlasın diye yapılacak her şeye destek vermeliyiz.
Önümüzdeki günlerde kutlanacak olan Kurban Bayramını en iyi şekilde geçirmenizi diliyorum. Ancak doğrusunu söylemem gerekirse çok umutlu değilim. Bölgemizde her gün insanların kurban edildiği bir süreçten geçiyoruz. Ortadoğu’da yaşanan kaosun bir ‘demokrasi mücadelesi, insan hakları mücadelesi olmadığını artık herkes anladı. Uluslar arası platformlarda ülkemize yönelik çok sert eleştiriler söz konusu. Bu eleştiriler cihatçı geçişine izin vermek, ekonomik ve siyasi olarak desteklemek şeklinde özetlenebilir. Bu eleştirilerin hepsi her Türkiye vatandaşı için utanç vesilesidir. Hiçbir ülke komşu ülkedeki insanlardan daha fazlası ölsün diye siyaset yapmaz, yapamaz. Bu ateş harlanmaya devam ederse bizi de yutar, yutuyor.
Samandağ Belediyesi ve Hatay Büyükşehir Belediyesinin kurumsal işbirliği çok iyi bir noktadadır. Bu işbirliği ile uzun zamandır ertelenen büyük ölçekli projeler, gecikmiş hizmetler hayata geçmektedir. Bu işbirliğinin iki aktörü olan Hatay Büyükşehir Belediye Başkanımız sn. Lütfü Savaş ve Samandağ Belediye Başkanımız sn. Mithat Nehir kocaman birer teşekkürü hakkediyor.
Bu gün 93. Kuruluş yıl dönümünü kutladığımız partimiz Cumhuriyet Halk Partisi bu ülkenin gerçek çimentosu, geleceğe dair umududur. CHP iktidar olmadan bu ülkede ne Ortadoğu siyaseti gerçek bir zemine oturur, ne ülkenin sürekli darbeler üreten sistemi son bulur, ne de insani eşitlik zemininde kürt sorunu çözülebilir. Bu nedenle 1 asırı devirmesine sadece birkaç yıl kalan koca çınar CHP’yi halkla buluşturmak, gençleri kapsamak, partimiz büyütmek için daha çok şey yapmalıyız. CHP Türkiye’de iktidar olmadan hiçbir sorun gerçekten çözülmez, çözülemez. Sadece bu günkü gibi makyaj çözümler hasıl olur. Ve CHP iktidar olmadan kazandığımız hiçbir başarı, gerçek başarı değildir. Ata’mıza sözümüz var: Bu ülkeyi muasır medeniyetler seviyesine getireceğiz, bize emaneti olan bu partiyi iktidar yapacağız. Nice 93 yıllara, yaşasın CHP… “ dedi
CHP Samandağ ilçe başkanı İbrahim Aydoğan konuşmasında:
“Bugün Cumhuriyet Halk Partimizin 93.kuruluş yıl dönümü.…. Cumhuriyet Halk Partisi; Ulu Önder Atatürk’ün “Özgürlük ve Bağımsızlık benim karakterimdir ” ve İnönü’nün “ Namuslular da, en az namussuzlar kadar cesur olmalıdır “ ilkelerinden doğmuştur. Cumhuriyet Halk Partisi kurulduğu günden günümüze kadar Atatürk İlke ve Devrimlerinin, özgürlüklerin, demokrasinin, emeğin ve insanın yılmaz bekçisi olmuştur. Emperyalist düzenin ve sömürge zihniyetinin yıkamadığı tek kale olarak ülkemizde yaşanan yoğun karalama faaliyetlerine rağmen mücadelemize devam etmekteyiz. Cumhuriyet Halk Partisi hiçbir zaman sistemin ve emperyalist güçlerin maşası olmamıştır ve olmayacaktır. 93 yıllık Cumhuriyet tarihimizde Türkiye’de özgürlükler üzerindeki baskılar yeni bir aşamaya girmiştir. Bundan böyle, siyasal iktidarın istemediği düşünceleri ifade eden herkes, hukuka değil iktidara hizmet eden sulh ceza hâkimlikleri tarafından tutuklanarak susturulma tehlikesi ile karşı karşıyadır.”- Evrensel Hukuk’a göre suçun ve cezanın şahsiliği vardır. Bu toptancı yaklaşımı doğru bulmuyoruz. Hükümet böyle bir toptancı yaklaşımdan derhal vazgeçmelidir. Demokrasiyi korumak adına hukuk asla yok sayılamaz. Elbette ki, FETÖ cü kadrolar bir an önce devletten tüm den temizlenmelidir. Buna hiç kimsenin itirazı asla olamaz. Ancak bu temizlik yapılırken, kurunun yanında yaş da yanmamalıdır. Hükümet geçmişteki yanlışlarını, herkesi işten çıkararak, okuldan atarak temizleyemez Bunun bedeli Her gün yüzlerce insan FETÖ den mağduruz diye isyan ediyorlar. Hiçbir soruşturma yapılmadan, Aileler çocuklarının okullardan atıldığını söylüyorlar. Durumdan vazife çıkaran gizli Fetö cular, şimdi suçsuz günahsız insanları durmadan ihbar ediyorlar. Ülke de adeta kadrolu bir jurnalci topluluğuna dönüştü Asılsız ve kasıtlı ihbarlar dikkatle incelenmeli ve ihbarcının kimliği mutlaka iyi irdelenmelidir. Olağan üstü hal, istismar edilmeden bir an önce sonlandırılmalıdır. TBMM tekrar tarihsel sorumluluğunun gereğini yapmalıdır. Her türlü yasal önlemler, mutlaka parlamentoda görüşülerek karara bağlanmalıdır. OHAL parlamentoyu, by- pass etme aracı olarak kullanılmamalıdır. TBMM’ni bekleme odasına alma anlayışından bir an önce vazgeçilmelidir. 15 Temmuz‘dan sonra elbette ki , yeni koşullar ve yeni bir Türkiye var. Bizim amacımız, bu yeni Türkiye’nin daha uzlaşmacı, daha demokrat, hukuka saygılı, adaleti eşit dağıtan bir Türkiye olmasıdır. Ancak görüyoruz ki, yeni Türkiye’de, demokrasiden hızla uzaklaşan bir iktidar var. İşte yanlış olan itiraz ettiğimiz, iktidarın bu tutumudur. Yeni Türkiye’de eski alışkanlıklara yer olmamalıdır. Baştan beri AKP’nin bu yanlış tutumu yüzünden , FETÖ devlete, yerleşti ve yerleştirildi. Demokrasi, tek adam rejimi , tek renk sistemi değildir. Demokrasi ortak aklın egemen olduğu bir sistemin adıdır. Tek adam anlayışı ile ortak akıl yürütülemez. Gün öfke zamanı değil, akıl ve vicdan zamanıdır. “AKP’nin baskı yoluyla sindirme, korkutma politikalarına boyun eğmeyeceğimizi, demokrasi ve özgürlük mücadelesinde demokrasinin meşru gördüğü her yola başvuracağımızı; Kürt Sorununu, toplumsal barış ve kardeşlik hukuku çerçevesinde ve parlamento zemininde çözme mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğimizi kamuoyuna duyururuz.” iktidar siyasi kazanç peşinde, halkı gözden çıkarmış,maalesef gözünü kırpmadan ülkemizi ateşe atacak durumda. Biz , Hukuktan, barıştan, demokrasiden, özgürlükten, insanlıktan yana olacağız. Ölümden değil, yaşamdan taraf olacağız. Bizim için esas olanın ‘dava’ veyahut siyasi zaferler değil, insanın canı, ülkenin huzuru. Sorunlarımızın şiddetle, kavgayla, cinayetle değil, medeni insanlara yakışan bir tutumla, yani konuşarak, tartışarak çözülmesini istiyoruz. Biz herkesin rahatça konuşup, hoşumuza gitmese de fikrini açıklayabilmesini savunuyoruz. AKP İktidarı ise tam da diktatörlere yakışır bir tutumla sözünün üstüne kimsenin söz söylemesini istemiyor.. Tek doğrunun sizin sözünüz, politikanız olduğuna inanıyor ve bunu bir köle ruhuyla kabul etmemizi bekliyorsunuz. Sizin ne köleniz olacağız ne uşağınız ne yandaşınız ne de tebanız. Şiddetin, çatışmanın, ölmenin, öldürmenin sorunları çözmediğini tam tersine daha da büyüttüğünü biliyoruz. 40 yıldır bunu gördük, yaşadık. Bu tecrübeye rağmen siz aynı yolu denemekten bir türlü vazgeçmiyorsunuz. Bu da bize gösteriyor ki, derdiniz sorunu çözmek değil, kendi siyasi iktidarınızı sağlama almak. Güçlü olmanız, sesinizin yüksek çıkıyor olması çatışmadan, ölümlerden siyasi kazanç sağladığınız, bunun için ülkeyi yaktığınız gerçeğini örtmez. Bu ülkeye yaptığınız kötülüğü her yerde, her zaman söylemekten geri durmayacağız. Tehditle, şantajla, hapse atmayla korkutacağınızı sanıyorsanız gerçekten hayal görüyorsunuz. Kabul etmelisiniz ki hapse atma tehdidiyle vicdanları susturamaz, kimseyi kötülüklerinize ortak edemezsiniz. Dünya tarihinde bunu kimse başaramadı. Siz de başaramayacaksınız. Cumhuriyet Halk Partisi Türkiye Cumhuriyetini ve demokrasiyi kuran parti olarak, Türkiye’nin aydınlık gelecek hedefi ile “ezilenlerin ve halkın partisi” olarak halkımızı kucaklamaya devam edecektir. Bu duygu ve düşüncelerle ; Cumhuriyet Halk Partimizin kuruluş yıldönümünü kutlar, CHP iktidarında halklarımıza da layık olduğu bir yaşam sunmak için mücadelemizi tüm kararlılığımızla sürdüreceğimizi belirtir, tüm Türkiye halklarına kutlu olmasını diler, sevgi ve saygılarımı sunarız.. “dedi
