featured

Çok Taraf Tuttuk

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

AKP İktidar olmadan önce, Ortadoğu ve özellikle Arap dünyası ile, arzuladığımız iyi ilişkilerin olmadığını söylerdik. Zaman zaman da niçin böyle olduğumuzu, bu hale nasıl geldiğimizi konuşurduk. Bazen suçu iktidarlara, bazen de Arap Ülkelerinin yönetim şekillerine ve ABD’ne bulurduk. Hayıflanırdık. Üzülürdük doğrusu.

AKP yalnız başına iktidar oldu. İnanın sevindik. İnanan, samimi olan insanlar geldi, dedik. Türkiye Cumhuriyetinin yeni yıpranmamış siyasetçileridir dedik. Arap devletleri ile iyi ilişkiler kurarlar, Avrupa Bankalarında olan paralar bizim bankalarımıza girer, ülkemize yatırımlar yapılır, işsizlik önlenir, ekonomimiz düzelir. İslam dünyası nefes alır dedik. AB’ne girmek için yıllarca uğraşımız böylece sona erer, dedik. Biraz da bu kanaate, dışişleri bakanımızın “ Komşularımızla sıfır sorun” sloganına çok inandığımızdan oldu. Boşuna umutlanmışız. Çünkü;

Bir gün ABD’leri “Irak’ta, Saddam’ın kitle imha silahları var, biyolojikleri var filan,” derken komşumuz Irak’a girdiler. O zaman Sayın Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan “Irak’ta savaşan Amerikalı kahraman bay ve bayan askerlere, en az zayiatla ülkelerine dönmeleri arzusuyla dua ediyoruz.” Diyerek, komşumuz Irak halkı ile mesafeli olan ilişkilerimizi, bitirdi. Irak’a ve Irak halkına karşı kimin yanında olduğunu göstererek, dostluğumuzu sonlandırdı.

Azerbaycan Devleti ile ilişkimizi söylemeye gerek yok. Herkes bilir ki:” İki devlet, bir milletiz.” Böyle olmasına rağmen Ermenistan’a karşı izlediği politika sayesinde dostluk, ilişkilerimizde durgunluk yaşıyoruz. Dostluğumuz, sorgulanır hale geldi, dersek yanlış olmaz.

Arap Baharının Kaddafi idaresinin sona ermesinde, dik durulamadığı gibi valizlerle paralar gönderilerek destek çıkılmıştır. Böylece Libya Halkı ile olan derin ilişkilerimiz maalesef sonlandırılmıştır. Dostluğumuz bitmiştir.

Göstermelik İsrail ilişkilerimiz, ailecek eşi dostu, çatlatan Esad dostluğu Başbakanımızın “bıçak kemiğe dayandı” yaygaraları sonunda, Suriye can pazarına döndü. Suriye halkının evini, yerini yurdunu bırakıp komşu devletlere göçerek mülteci durumuna düşmeleri, içeride komşunun komşuyu kurşunladığı, kestiği günlerin bir gün ortalık durulduğunda unutur mu? Bilemem. Sayın Başbakanın “ Değerli yalnızlık” şeklindeki yorumu Suriye Halkının kaybettiği insanlarının ölçüsünde ne değer verir, değer verir mi? Zamanla göreceğiz.Belli olan Suriye’de taraf tutuldu. Tutul tarafın halklarının dostluğunu kazanmış olsak bile Tutmadığımız tarafın halklarının düşmanlığını kazandığımız kesin.

Savunma amaçlı olduğu şeklinde iddia edilen füze  savarlar 600 yıllık İran halkının dostluğunu bitirdi.

Mısır’da  Addeviye Meydanında “son firavun Hüsnü Mübarek diyerek, zafer işareti yaparak halk amacına ulaşmıştı.” Derken Mürsi seçimle geldi. Birinci yılın sonunda asker idareye el koydu. Bu defa Mürsi yanlıları Rabiatul Adeviye Meydanında “ Rabia” işareti yaparak idareye el koymayı darbe olarak yorumlayıp direnişe geçti. Bu duruma başta Başbakanımız “Rabia” işareti yaparak yaklaşık 20 milyon Mursi taraftarının yanında yer alarak, 60 milyon Mısır halkını karşısına alma gibi bir duruma düşen bu iktidar ve yanlıları, Yüce Türk Milleti adına Mısır halkı ile olan manevi bağların ipini kesmiştir.

Dışişleri Bakanımızın komşulardan sıfır sorun politikası derken komşu halklardan sıfır sorun demesi, komşu halkları arasına girerek taraf tutmuş. Sonuçta sıfır sorun politikası yerini ezeli düşmanlığa, hem ide kan düşmanlığına dönüşmüştür.

Sonuç olarak: Sayın Başbakanımız “Hiç kimse bize yön gösteremez” ve “Türkiye hak bildiği yolda dosdoğru yürüyen bir devlet. Hiç kimse bize istikamet çizemez “ diyor. Hani “Yaratılanı yaratandan ötürü severiz” öz deyişine ne oldu? Niçin yanlı seviyorsunuz? Yoksa bazı yaratılanların yanlış yaratıldığına mı inanıyorsunuz? Niçin bu inatlaşma.

Türkiye Cumhuriyeti İnsanları adına bu politikaların yapıldığını, bir gün bu yanlışların geri dönüşümünü bu Türk halkının faturasını ödeyeceğini bilerek, bu nebalın altında kalmamak için tez elden doğru adımlar atılarak, yani taraf tutmayı bırakarak Türkiye’ye yakışır bir duruşla, Komşu devletlerle ve komşu halklarla sıfır politikayı gerçekleştirmelidir. Yoksa “Değirmenin taşı gitmiş, şakşakıyı arıyor” Atasözünün olduğu bu günlerde “sıfır sorun” diye bir konu kalmamıştır. Kendimizi kandırmayalım.  Hoşça kalın. Sağlıklı kalın.

 

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
Çok Taraf Tuttuk

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir