featured

Darbecileri yargılamaya Evet ama

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

15 Temmuz Gecesi, “bir kısım” askerin her tarafa ateş açtıklarına şahit olduk.

“Bunlar kimdi ve ne yapmak istediler” sorusuna: Cemaat (FETÖ) ve darbe cevabı hemen yapıştırıldı. Arkasından büyük bir operasyon başladı.

-Darbecilerin arasında “cemaat” mensuplarının da bulunduklarını kimse inkar etmiyor-

Ergenekon davalarıyla mağdur edilenlerin yerlerine “cemaat” mensuplarının planlı bir biçimde getirildikleri şimdilerde daha iyi anlaşıldı.

Konu ile ilgili rakam ve isimler ümit kırıcı!

“Karınca incitmez” müritlerin asker kanadının pervasızca insan öldürmeleri, cemaatin umumi bir hususiyeti mi?

Can alıcı soru bu!

Sorunun cevabı EVET ise, yapılacak şey belli ve yapılıyor.

“Kan dökenler” cemaatin bütününü temsil etmiyor, aslında cemaat şiddete karşı denirse, bunun ispat edilmesi gerekiyor. Yani darbe veya darbeye karışma,  cemaatin bilgi ve kontrolü dışında yapıldı deniyorsa buna kamuoyunu inandıracak adımların atılması lazım. Oluşumun lideri her şeyden önce darbe ve darbecileri lanetleyip kınayabilir. Kişilerin ne olmadıklarını ispat etmeleri zor hatta çoğu zaman imkansız bile olabilir. Ancak hareketin liderinin bu konuda yapacağı bir şeyler vardır diye düşünüyorum.

Cemaat önderinden habersiz böylesine kanlı bir eylemi yapmak mümkün mü? Ya da onun onayını almadan böyle bir işe kalkışılır mı? Bu mümkün gözükmüyor. Kısaca, karınca incitmez önderin eline kan bulaştı ve bunun bedelini ödemeli.

15 Temmuz, karınca incitmez olarak tanınan insanların bazılarının hedeflerine varmak için her engeli ortadan kaldırmayı mubah gördüklerini ispat etti.

Çok geniş bir yelpazeye sahip ve iyi örgütlenmiş bu yapının bütün üyeleri, “hedef mevzubahis olduğunda insan hayatı teferruattır” diyorlarsa, bu üyelerin tamamının darbeci olarak yargılanmaları şart. Ancak, örgütün bu yapısından habersiz, Cumhurbaşkanımızın deyimiyle ibadet ettiklerini sananlara da aynı muameleyi reva görmek büyük bir haksızlık olur.

Cemaatin gerçek yüzünü 15 Temmuz’da gören samimi dindarları insan öldüren darbecilerle bir tutmamalı. “Örgütü ve önderini tanıdık artık bunlardan değiliz hatta pişmanız” diyenlere kucak açılmalı.

İnsanların üzerine ateş açanla bankada hesap açanı aynı kefeye koymak adaletle bağdaşmaz. “Ben paramla darbeyi ve darbeciyi desteklerim” diyenler müstesna!

Özetlersek, “her hal ve şartta ben cemaat mensubuyum, cemaatin insan öldürmesini/darbe yapmasını meşru görüyorum” diyenlerin 15 Temmuz Gecesi canilerinden farkları yok. Bunları darbecilerle beraber yargılamalı ve aynı cezalara çarptırılmaları gerekir.

Pişman olmuş ve pişmanlığını belirten darbe ile alakasız kişilerin de peşlerini bırakmak şart.

Pişman olanların itirafları bu yapının temizlenmesinde işe yarayabilir.

Sendika üyeliği, bir bankada açılmış hesap, cemaat okulunda çocuk okutmak, gazete aboneliği vb. gibi sıradan işler hiç kimsenin darbeciliğini ispat etmez. Bunlar ispat kabul edilirse, suçsuz/ günahsız çok sayıda insana haksızlık edilmiş olur. Bu durum demokrasi cephesini zayıflatmaktan başka işe yaramaz.

Adalete ihtiyacımız her zamankinden daha fazla.

Darbecileri yargılayalım ancak bir kişiye bile haksızlık etmeyelim.

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
Darbecileri yargılamaya Evet ama

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir