Değerli Dostum Bana Gel Dedi

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Değerli Dostum bana gel dedi. Fabrikanın arkasında bir Suriyeli aile var gidip bakalım bir ihtiyaçları var mı diye soralım dedi. Havada ne kadar güzeldi aileyi gördüm mevsimin yeni açmış çiçekleri üzerinde 5 yaşlarında bir kız çocuğu neşe içerisinde koşuyor babasıyla oynuyordu.

Bu sevimli kızın isminin nadia olduğunu öğrendim. Nadia’nın elbisesinin kolları sanki biraz uzun gibi görünüyordu. Çocuğa elbiseyi biraz büyük almışlar diye düşündüm

Merhaba Nadia deyip elimi uzattım. Biran durdu gözlerini benden kaçırdı. O neşeli kız birden durgunlaştı. Acaba bir hatamı yaptım diye düşünürken olayı gören babası Nadia’yı kucağına aldı. Bu arada elbisesinin kolu geriye doğru çekilince yarabbi ne göreyim; Nadia’nın eli bileğinden kesilmiş. Yani beş parmağı yok avuçları yok. Öyleye olmayan eliyle benimle nasıl tokalaşacak.

Ne olduğunu tahmin ettiğimden ağzımdan şu meşhur söz dökülü verdi. “Zalimler için yaşasın cehennem”

Nadia’nın köyünün üzerine yağmur gibi yağan bombalardan oda nasibini almış elini kaybetmişti. Buna da şükürdü çünkü her düşen bomba mahalledeki birkaç arkadaşını alıp götürmüştü. Akrabalarının çoğu ya ölmüş yada köyü terk etmişti. Babası son çare olarak “baba ocağı gibi gördüğü Türkiye’ye gelmiş, Kırıkhan’da bir fabrikanın arkasındaki barakaya sığınmışlardı. Fabrika sahibi hayır sever biri idi. Barakayı yaşanabilir ev haline getirmişti. Erzak konusundaki sıkıntılarını da gidermişti.

Kendi kızım Sibel’in yıllar önce benimle beştaş oyunu oynadığı, avuçlarını açıp bir kuş gelmiş havuzun kenarına konmuş… Oyunlarını oynadığımız ve baba yine oynayalım deyişleri gözümün önüne geldi. Nadia bu oyunları oynayamadığı gibi kendi çocuklarıyla da oynayamayacaktı.

Daha önceki yazılarımda yazmıştı. Kırıkhan insanına çok teşekkür ediyorum. Suriyeli kardeşlerimize gösterdikleri ev sahipliğine hayran kalmamak elde değil. Hayır severliği her türlü taktinin üstünde. Bu kutlu sınavı başarı ile geçmiştir. Biraz daha sabır diliyorum kolay değil 20 bine yakın insanı ağırlamak. Türk insanına yakışanda budur.

Kalbinize verdiğim rahatsızlıktan dolayı hakkınızı helal edin. Allaha emanet olun

Saygılarımla

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
Değerli Dostum Bana Gel Dedi

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

1 Yorum

  1. 1 Nisan 2013, 14:03

    Türk milleti, her zaman kendinde bulunan insanlık kültürü gereği, mazlumun koruyucusu zalimin düşmanı olmuştur. Biz ne zaman bu kültürümüzü kayıp edersek o zaman kendi benliğimizi de kayıp ederiz Allah Müslüman Türk milletini bu gibi duygulardan mahrum etmesin.

    Cevapla