Mustafa Kemal Üniversitesi (MKÜ) Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Tülin Durgun Yetim, ‘Hocalı’ katliamının yıldönümünde yaptığı açıklamada, “Tüm En acı olan da tüm dünyanın gözü önünde yaşanan katliama sessiz kalınması olmuştur” dedi.
Doç. Dr. Tülin Durgun Yetim, gazetecilere yaptığı açıklamada, Hocalı katliamının yirminci asrın en medeni toplumlarının sağır ve kör olduğu bir dönem olduğuna dikkati çekti.
1992 yılında, 25 Şubat’ı 26 Şubat’a bağlayan gece, kana susamış, insanlıktan çıkmış Ermenilerin, Rus ordusunun destek ve himayesinde Hocalı‘da bir katliama giriştiklerini ve Uluslararası hukukta ismine “soykırım” denilen bu katliamda 613 kişinin hunharca katledildiğini belirten Doç. Dr. Tülin Durgun Yetim, açıklamasına şöyle devam etti:
“Üzerinden 26 yıl geçmesine rağmen uluslararası adaletin kör, dünyanın ise sağır-dilsiz kaldığı Hocalı katliamının yıldönümünü üzüntüyle anıyoruz. Bizler aradan geçen uzun yıllara rağmen 1992 yılında, 25 Şubat’ı 26 Şubat’a bağlayan o kara gece Ermeni kuvvetleri tarafından Hocalı kasabasında yaşanan soykırımda 83 çocuk, 106 kadın ve 70’den fazla yaşlı dâhil 613 vatandaşın tüm dünyanın gözü önünde katledilişinin matemini yaşıyoruz.
Hocalı kuşatmasından kaçamayan Azeri kardeşlerimiz şüphesiz yakın tarihin gördüğü en acımasız, en vahşi katliamlardan birine maruz kalırken, yaşanan vahşet ‘Hocalı Katliamı’ olarak insanlığın hafızasına bir kara leke olarak kazınmıştır. Hocalı’da Müslüman Türk soydaşlarımıza uygulanan bu soykırım masumiyetin ve insanlığın katledilişidir. Şanlı Tarihimizde vicdanımızı en derinden yaralayan aradan geçen uzun yıllara rağmen yüreğimizde yaşamakta ve yaşamaya devam edecektir. 26 yıldır suçluların adalet karşısına çıkmamış olmamasıyla beraber bu soykırımı unutmamak, dünyaya duyurmak ise böylesi katliamların bir daha yaşanmaması açısından büyük bir gerekliliktir. Hocalı’daki Ermeni saldırıları sonucu yarım kalan ezanın günü gelince Dağlık Karabağ bölgesinin her karış toprağında ve semalarında yankılanmasını temenni ediyorum. Hem Hocalı’da hem de ülkemizin bekası için toprağa düşen tüm şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum. Azerbaycan’da yaşayan soydaşlarımızın acısına ortak olduğumuzu hatırlatmak istiyoruz. Cenab-ı Hak böyle acıları milletimize tekrar yaşatmasın.”
