Belirli bir toprağı olan, kanunlara göre bir hükümet idaresinde teşkilatlanmış, bağımsız topluluklara DEVLET denir. Dışarıya karşı halkın( Milletin ) menfaatini korumak, içeride refahını sağlamak, güvenliği korumak devletin vazifesidir. Burada yalnız başına, Milleti millet yapan unsurlardan bahsetmek istersek;
Milleti millet yapan iki temel unsur vardır. Biri dindir, diğeri de dildir. Din bir milletin medeniyetinin, dil ise kültürünün özünü oluşturur. Bunlardan biri yok olur ise millet milli varlığını devam ettiremez. Türkiye Cumhuriyeti demokratik bir ülkedir. Onun için devlet görevlerini Anayasada, kanunlarda, yönetmelik ve tüzüklerde belirlenen esaslara göre yapacaklarını yapar.
Devlet Milletine( Halkına ) karşı vazifesini ( 1739 Sayılı MİLLİ EĞİTİM TEMEL KANUNUN’DA belirlenen “Türk Milli Eğitiminin Amaçları “ başlığı altında genel amaçlarını belirlemiştir. Bu amaçlarını gerçekleştirmek için;
“Türk Milli Eğitiminin Temel İlkeleri “ nı belirlemiştir. Bu Temel ilkeler:
I – Genellik ve eşitlik, II – Ferdin ve toplumun ihtiyaçları, III – Yöneltme, IV – Eğitim hakkı,V – Fırsat ve imkan eşitliği,VI – Süreklilik,VII – Atatürk İnkılap ve İlkeleri ve Atatürk Milliyetçiliği,VIII – Demokrasi eğitimi,IX – Laiklik. Ayrıca ;
Türk Milli Eğitim Sisteminin Genel Yapısı
I – Örgün ve yaygın eğitim olarak dizayn olmuştur.
İşte Milli eğitim belirlediği amaçlarına ulaşmak için Türk Milli eğitiminin Temel ilkelerinde belirlenen İlkeleri uygular. İşte bu belirlenen amaca ulaşamadığımızın nedeni belirlenen Eğitimin İlkelerine uymadığımızdan kaynaklanmaktadır.
Kısaca, belirlenen amaçlara yani: “Atatürk inkılap ve ilkelerine ve Anayasada ifadesini bulan Atatürk milliyetçiliğine bağlı; Türk Milletinin milli, ahlaki, insani, manevi ve kültürel değerlerini benimseyen, koruyan ve geliştiren; ailesini, vatanını, milletini seven ve daima yüceltmeye çalışan, insan haklarına ve Anayasanın başlangıcındaki temel ilkelere dayanan demokratik, laik ve sosyal bir hukuk Devleti olan Türkiye Cumhuriyetine karşı görev ve sorumluluklarını bilen ve bunları davranış haline getirmiş yurttaşlar olarak yetiştirmek “
İşte yukarıda sıraladığım Türk Milli Eğitiminin temel ilkelerine uymazsan bu amaçlara uygun nesil, gençlik yetiştiremezsin. Yetiştiremediğin içinde başımıza her 20 yılda bir bela gelir. Devlet olarak bu ilkelere uymazsan , birileri uymadığın ilkelerdeki doğan boşluğu birileri gelir doldurur. Nitekim de doldurmuştur. Doldurmuş ki amaçlanan doğrultuda gençlik kadro, nesil ne derseniz deyin hiçte istenmeyen şekilde yetişmiştir.
Aklımızı başımıza alıp, şapkamızı önümüze koyarak geleceğin idarecilerini yetiştirmek için yeniden kolları sıvamalıyız. Çünkü : Her şeyin başı eğitimdir.
Yazımın başına dönersek;
Devletin halkının dışa karşı,menfaatini korumak, içe karşı refahını sağlamak, güvenliğini korumak işini eğitimin amacına uygun insan yetiştirirsek yapabiliriz. Ayrıca Milleti millet yapan unsur olan DİN ve DİL konularına titizlik gösterilmeli. Halkın dinini, görünmeyen merdiven altlarında değil. Bizzat kendisi vermeli. Korkmadan çekinmeden. Konuştuğu dilden taviz vermemeli. Şayet bunlar yapılmazsa, medeniyetini ve kültürünü kaybedersin.
Sonuç olarak;
Devlet tez elden, Eğitimin amaçlarını, öğretim ilkelerini ya yeniden gözden geçirecek. Amaca uygun nesil yetiştirememişiz. Yahut ta vereceğin, bu güne kadar verdiğin boşlukları doldurmak için gerekli tedbirleri almalı. Çünkü: EĞİTİM CİDDİ İŞTİR.
