Eski Şemsettin Günay’ı arıyorum

İlim- sanat- siyaset ve tasavvuf erbabında sıkça rastlanan bir durumdur değişme. Gazali veya Said Nursi’nin durumları buna örnek olarak verilebilir. Hani Said Nursi, son halini anlatmak için “ikinci Said” der kendisine.

Şemsettin Günay, bir gün hayatını yazmaya karar verirse, zannediyorum son halini anlatmak için “ikinci Şemsettin” der. Benim ki sadece öngörü. Lakin öngörülerimin isabetsiz oldukları söylenemez. Şemsettin Günay, öngörülerime canı sıkılsa da hak verir.

Efendim,

Nerden çıktı şimdi ikinci Şemsettin?

Vallahi ben de bilmiyorum. Fakat ben asıl Şemsettin Günay’ı arıyorum lakin yok…

Müsaadenizle ben birinci Şemsettin Günay’ı biraz anlatayım. Bilinen şeyler ancak tekrarda yarar var.

Şemsettin Günay, İslamcı kimliğiyle demokratlığı bir arada yürütmeye çalışan, eleştirel düşünceye önem veren biriydi. Siyasetle aktif olarak ilgilenmesine rağmen kendisini siyasetin tartışmalı işlerinden uzak tutmayı başarmış biri. Bunun bedelini ödedi. Bence hala da ödemeye devam ediyor.

İkinci olarak sivil topluma inanan biri! Mazlumder’i kurmaya karar verdiğimizde ilk aklıma gelen isim o idi. Yıllarca başkanlığını da yaptı.

Bir sivil demokrat olmanın hakkını daima verdi. İkinci Şemsetin’e kadar…

Sivil demokrat olmanın olmazsa olmazı, resmi söylem ve işlere karşı gerekli mesafenin korunmasıdır. Buna hep dikkat ederdi.

İslamcılığının izin verdiği ölçüde evrensel düşünmeye çalışırdı. Her türlü milliyetçiliğe karşı daima mesafeliydi.

Çözüm sürecini beraber destekledik. Kürt sorunu ile ilgili tertip edilen çok sayıda etkinliğe katıldık.

Birinci Şemsettin’i tanıtmayı bırakıp ikinci Şemsettin’e bakalım.

Bugün artık Şemsettin Günay’ın yanında iktidar partisini eleştirmek mümkün değil. Çünkü devlete ve iktidar partisine müthiş bir kredi açmış durumda. İktidarın her yanlışı onun eleştiri sınırlarının dışında. Çünkü o da modaya uymuş sadece muhalefeti eleştiriyor. “Reel politik”, hemen her tenkidi karşılar sanıyor. Gerçi hakkını yemeyeyim, Mavi Marmara gönüllülerine yapılan kınamaya karşı çıkmıştı ama ne şiş yansın ne kebap türünden bir itirazla, mesele tartışmanın olmadığı rafa kondu. Sağlık olsun diyelim.

Devam ediyorum…

Olağanüstü halde yapılacak bir referandumun demokratik olmayacağını da es geçti Şemsettin Günay.

Üstüne üstlük, muhaliflere konuşma hakkı tanınmamasını da görmezden geldi. Meral Akşener’e yapılanlara karşı çıkacağına, onun siyasi istikbalsizliğinden dem vurması ayrı bir talihsizlik.

Yasak Avrupa’dan gelirse yanlış.

Bütün bunların yanında, Mazlumder’in 24 şubesinden 16 sının kapatılarak (Antakya Şubesi de kapatıldı) hizaya sokulmasıyla da ilgilenmedi Şemsettin Günay.

Son söz: Sivil, demokrat, devlete mesafeli ve İslamcı Şemsettin Günay ortadan kayboldu.

Geriye ne kaldı:

Dostluğumuz ve arkadaşlığımız