featured

Hatay Halkının AK Parti Değerlendirmesi

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

30 Mart yerel seçimleri, Hatay’da AK Parti için bir dönüm noktası oldu. AK Parti, hem seçimin galibi hem de mağlubu!

Galip geldi, çünkü 15 belediyeden 11’ini kazandı. Daha ne olsun?

Mağlup oldu çünkü büyük şehir kaybedildi. Nasıl oldu da AK Parti, çantada keklik bir seçimi kaybetti?

AK Parti, gurup başkan vekilliği ve bakanlık yapmış, tanınmış bir isimle seçime girdi. CHP ise, AK Parti’nin (eski) Antakya belediye başkanı ile seçime giriyordu.

AK Parti maddi kaynak ve taraftar bulmakta hiç zorlanmadı.

CHP cephesi sıkıntılıydı. Ülkücü bir adaya Alevilerin firesiz oy vermeleri mümkün müydü? Dahası Sünni kesim CHP’yi destekler miydi?

Seçim yarışı AK Parti ve CHP arasında geçti. İpi göğüsleyen CHP’li adayıydı. Kısaca, Aleviler firesiz bir biçimde ülkücü adaya oy verdiler. Sünni kesim ise, klasik CHP karşıtlığını bir seçimlik erteleyerek, Lütfi Savaş’a oy verdi.

Dağ fare mi doğurdu?

Hayır.

Hatay halkı, bir taşla birkaç kuş vurdu.

Aleviler, kendilerine seçimi kazandıracak ve sahip çıkacak doğru kişiyi seçtiklerini düşünerek desteklediler.  Sünniler ise, “ey Aleviler, biz sizi anlıyoruz. Seçim o kadar önemli değil. Yeter ki kardeşliğimiz bozulmasın. İşte biz de CHP’li bir adaya oy veriyoruz” dediler.

CHP’ye seçimi kazandıran sadece bazı Sünnilerin Alevi hassasiyeti değildi. Bir de AK Parti’nin adayına duyulan tepki, önemli oranda oyun CHP’ye ve MHP’ye verilmesine neden oldu.

Hatay halkı “tek” adam yönetimini asla benimsemediğini bu seçimde gösterdi.

Basit bir tayine bile müdahil olan bir bakanın bütün seçmeni memnun etmesi mümkün müydü?

Mümkün değildi ve dedikodular sürekli tek adamı yıprattı. O da bütün rakip olacak veya itiraz edecek kişileri tasfiye ederek Hatay’ın tek adamı olmayı başarmıştı. Arık o sevilen ve saygı duyulan değil korkulan birisiydi.

Kimseye hesap vermeden siyaset ve bürokrasiyi kafasına göre düzenledi. Saygınlığı olmayan/ tartışmalı isimler hep öne çıkarıldı. Tasfiye edilmekten korkanlar itirazlarını gizlice ve kendi aralarında yaptılar. Tasfiye edilenlere ise kimse dönüp bakmadı bile.

Saygınlığı olmayan ve tartışmalı işleri olanlar hakkında bir kitap dolduracak kadar bilgiler mevcut.

Korku dağları bekledi ve herkes sustu. Tek adamla ters düşmemek için yapılan şirinlik ve acayiplikler de hayli fazla.

Tek adamın yerel seçim adaylığı kimilerine göre sürgün, kimilerine göre ise çok önemli bir yerin güvence altına alınmasıydı.

Gizli muhalifler, ceplerine okkalı birer taş koyarak sabrettiler. Çok yakın isimlerin bile CHP’ye oy verdikleri ve ailelerine bunu gizlice dikte ettikleri söylendi.

Seçmen, büyükşehirde tek adama oy vermeyerek memnuniyetsizliğini gösterdi.

Zamanı başa sarmak mümkün olsa, AK Parti ve CHP adaylarını değişse seçimin galibi daima AK Parti olurdu.

Bu durumu en iyi anlatan sevgili anneciğim. [Annem fanatik bir Tayyip Erdğan hayranı. Bir keresinde: Oni Babamdan çok severim demişti]

Seçime birkaç gün kala: “Uşağum beni seçime götürme. Sadullah’a oy vermem. Halk Partisi’na da oy verilmez, günahtur. Öbir seçime kadar yaşayamam. Yaşum 85. Siz gidun Halk Partisi’na oy verun. Sonra töğbe edun. Öbir seçim hırli bir partiya ( sağ parti) oy verur günahtan kurtulursunuz”  dedi.

Tek adama, mütedeyyin camianın bakışını bundan daha iyi anlatacak örnek var mı?

NOT: Gelecek yazıda, yeni durumu irdeleyeceğim.

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
Hatay Halkının AK Parti Değerlendirmesi

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir