featured

Hayad Gönüllüleri – bir HAYAD Hikayesi

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Kim bu Hayad gönüllüleri; hiçbir menfaat/çıkar, siyaset, makam/mevki, gelecek gözetmeyen, tamamen insani duygularla amelelik eden heterojen bir grup.. ve ağır bir yüktü Hayad gönüllülüğü..

Tek ortak amaç vardı; aç olan açıkta olan muhacirlere/mültecilere yardımcı olmak.. ve her kesimden insanın buluştuğu buluşmaya devam ettiği bir pota..

Çiftçisinden ev hanımına esnafından iş adamına imamından muhtarına öğretmeninden doktoruna memurundan serbest meslek elemanına.. (=Rahmi Vardı, Şaban Kıyagan, Nezir Yalçın, Adil Baytaroğlu, Şeref Vardı, Fuat İpek, İbrahim Andı, Celal Baz, Uğur Sarıfakıoğlu, Zafer İnci, A. Vasi Köse, Osman Şenyurt, Abdullah Dönmez, Ömer Mandal, Abdussamed Kodalak, Hüsnü İnci,  Ahmet Üstünbaş, Gökhan As, İbrahim Uçar, Mehmet Palta, Mehmet Karakulak, Cengiz Gezmen, Fatih Yurtman, Mehmet Kokun, Hasan Demir, Ergin Vardı, Kemal İnci, Ahmet Şanverdi, Gündoğan Binat, Emel Karaahmetli, Mustafa Sayıcı, Vedat Borazan, Nihat Daşdemir, Sayit Karataş)

Hayad da hiç kimse inancını siyasetini meşrebini bir başkasına dayatmaya yeltenmedi.. ihtilafa düşmemek adına ortak amaç doğrultusunda kenetlendi.. sürekli büyüyerek aynı zamanda menfaat güdenleri barındırmayarak..

Mani muzur çok olsa da.. insanlığa hayra devam dedi..

Hayad gönüllüleri yardımlaşmayı/hamiliği görev bildi, sabır ve istikrarla yola devam dedi..

Ağır bir yüktü/sorumluluktu bu.. gelen yardımları zayi etmeden, adaletle, en muhtaç olandan başlayarak dağıtmak.. ve yedi gün yirmi dört saat.. hayad gönüllüsü gece evinde dinlenirken bir telefon gelir.. 612. sokağa yeni gelenler var hiçbir şeyleri yok haberi.. ve hayad gönüllüsü telefon trafiğine girişir, depolardan ihtiyaç malzemelerini arabasına doldurur.. gönlü elvermez o halde gece sabaha kadar ne yapar o çocuklar kadınlar yaşlılar.. velhasıl menfaat çıkar amacı güdenin katlanamayacağı bir yük.. ve bu yük hayad’ın gücünü oluşturmakta..

Bu minvalde mini bir anım; günlerden bir gün iş çıkışı ne ev ne yemek.. fatih mahallesinde dağıtımdayız kaptırmışız kendimizi saatin farkında dahi değiliz gecenin 12:30 u olmuş gittiğimiz evde üç aile yirmi dört nüfus biri engelli biri yaşlı yatalak hasta.. gecenin o saati memnuniyetle gülen gözlerle karşılama, aynı dili konuşamıyoruz ama mimiklerimiz vücut hareketlerimiz her şeyi anlatıyor.. onlar memnun oldukça biz memnun oluyoruz.. yardım malzemesi verilip tutanaklar imzalana kadar ne arada yaptıklarını anlayamadığımız Suriyelilerin o farklı aromaya sahip kahvesi önümüzde.. geri çevirmek olmazdı.. ama aç karnına ve kaçıncı kahveydi..

Bir hikaye daha; Kurban bayramı öncesi ve hayad gönüllülüleri sancılı, bizler kurban da et yiyebilecekken hangi muhacir/mülteci kurban kesebilecek.. hayad da yoğun kaygı ve yüce Allah gönderiyor.. bayramın ikinci günü tüm arkadaşlarımız seferber otuz altı saatte hayvanlar kesildi parçalandı poşetlendi.. bütün etleri sırtında taşıdı, poşetledi hayad  ve yaklaşık 3500 aileye ulaştı.. ve dağıtımdan bir kesit; ilk poşetlenen etler sıcak olduğundan bozulma tehlikesi oluştu.. bir saat içerisinde gönüllülerimiz hazırda olan tüm etleri alarak dağıtmaya başladı.. Ahmet Şanverdi muhtarımız/gönüllümüz fazla sayıda et alınca dağıtımının uzun süreceğini belirtik.. olsun dedi etler bozulmadan dağıtalım da.. saat 22:30 da ev ev kapı kapı etler dağıtılmaya başlanır.. gönüllümüz gecenin 03:00 ü olduğundan habersiz gittiği evlerin kapılarını çalıyor çalıyor açan kimse yok, son kez bir evin daha kapısını çalayım etler yarına kadar poşette kalırsa bozulmasın diyor.. gecenin o saatinde kapıyı yine açan yok.. Arapça konuşarak, ben muhtar ben muhtar, geçte olsa kapıyı açtıran gönüllümüz saati gittiği evden öğreniyor.. ve kapı açılmama gerekçesinin gecenin bu saatinde korkudan kaynaklandığını.. ve bizlerde savaş psikolojisinin sınır tanımadığını.. ve dağıtım sonlanıyor..

Haftaya hikayemize devam edeceğiz inşallah.. Kalın sağlıcakla

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
Hayad Gönüllüleri – bir HAYAD Hikayesi

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

1 Yorum

  1. 17 Nisan 2014, 14:24

    ‘İçinizden hayra çağıran, iyiliği emredip kötülükten men eden bir topluluk bulunsun. İşte kurtuluşa eren onlardır’.

    Cevapla