featured

İktidarda tek başına!

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Yazı: Mehmet Çardak/Gümrük ve Ticaret Uzmanı

Aslında 7 Haziran 2015 seçiminde milli irade tecelli etmiş, AKP Meclis’teki salt çoğunluğunu kaybetmiş ve sandıktan koalisyon çıkmıştı. AKP’nin Meclis’teki 258 milletvekiline karşılık, muhalif partilerin milletvekili toplamının 292’ye ulaşması, kamuoyunda umut ve sevinç yaratmıştı.

Ancak, TBMM Başkanlığı seçiminde MHP son turda ‘geçersiz oy’ kullanınca ve AKP adayı İsmet Yılmaz AKP’nin blok 258 oyuyla başkan seçilince, Türkiye’nin siyaset gündemi birden altüst oluvermişti.

Oysaki son turda Meclis Başkanlığı yarışını kaybeden Antalya Milletvekili Deniz Baykal başkan seçilseydi, Türkiye’de iktidarın vesayetinden kurtulmuş bir Meclis olabilirdi. Baykal, tam tarafsız olarak Meclis’i yönetebilirdi ama MHP’nin tutumu bunun engelledi. MHP siyaseten CHP’nin güçlenmesini istemedi. O yüzden Deniz Baykal’a oy vermedi.

Oylama herkesin gözü önünde gerçekleşti. Manzara çok açık ve nettir. Herkes kimin ne yaptığını görmüştür. MHP açıkça AKP’ye değil, Meclis’teki muhalefete muhalefet etmiştir. MHP lideri bu tutumuyla Meclis Başkanlığı koltuğunu adeta AKP’ye hediye olarak vermiştir.

HALA ANLAYAMADILAR!

Aslında MHP liderinin bu tutumu, kamuoyunda AKP-MHP koalisyonunun işareti olarak algılanmıştı. Meclis’te AKP karşıtı bir bloğun olmadığı gerçeği ortaya çıkmıştı. CHP’liler ve HDP’liler hepsi birden MHP düşmanı kesildiler. Bunların MHP’ye karşı olan önyargıları, kuyruk acıları, MHP düşmanlığına dönüştü. Ancak şimdi kurdu görmüş itler gibi hepsi birlik olmuş MHP’ye ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’ye saldırıyorlar.

Oysaki MHP’ye ve Bahçeli’ye saldıranlar aslında saygısızlık ve haksızlık ediyorlar. Çünkü MHP’nin hassasiyetleri ve kırmızıçizgileri vardır. Bunlar, Türkiye Cumhuriyeti’nde yaşayan ve ‘ben Türküm’ diyen herkesin arzu ettiği düşünce ve ilkelerdir. MHP, Türk milliyetçiliğini şiar edinmiş, merkez sağda bir siyasi partidir. MHP, Türkiye’de sol ve solcularla ölümüne mücadele eden bir patidir. MHP için bu ilkeler pazarlıklara, oyunlara, tavizlere ve görmezden gelinmelere gelmeyecek kadar kutsal ve önemlidir.

MHP’liler için siyaset liderlerinin veciz bir şekilde ifade ettiği gibi “dün söylediğini bugün unutmak” değildir. MHP’nin son 40 yıllık Türk siyasi tarihinde ne söylediği ve ne yaptığı bellidir. Esas olarak MHP, Türk milliyetçisi ve disiplinli bir patidir. MHP’nin yeri, duruşu, ilkeleri çok açık ve nettir. MHP 1975’ten beri tüm sağcı iktidarlara doğrudan ya da dolaylı olarak destek vermiştir ve sağ iktidarlardan daima nemalanmıştır.

CHP ve HDP’liler hala bu gerçeği anlamamakta ısrar ederlerse kendileri bilirler. MHP hiçbir koşulda CHP’lilerin veya onlarla iş tutanların dümen suyuna gelmeyecektir. Türk milliyetçilerine verdiği söz ‘sol’ ile mücadele etmektir ve ötesi de yoktur.

MHP ANAMUHALEFET OLMAYI HEDEFLİYOR…

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, CHP ve MHP’lilerin 15 yıldır devlette olmadıklarını, devletin imkânlarını ve şartlarını bilmediklerini söylüyor.  Bakan aslında doğru söylüyor ama AKP’liler de koalisyon nedir, birlikte yönetmek nedir bilmiyor.

MHP lideri ise açıklamalarını yazılı yapıyor ve “AKP-CHP-HDP arasındaki nazlı ve kaprisli itiş kakışlar koalisyon nikâhıyla muradına ermelidir. Bu üç partinin toplamda yüzde 78,94 oy oranı ve 470 milletvekili sayısı geniş tabanlı bir hükümetin kurulmasını sağlayacaktır. Milliyetçi Hareket Partisi alayına yetecektir” diyor.

Açıkçası MHP lideri hepsinin karşısında tek başına durmak, ana muhalefet görevini eksiksiz yerine getirerek, erken veya zamanında yapılacak bir seçimle tek başına iktidara gelmek ve Türkiye’yi kurtarma sözünü harfiyen yerine getirmek istiyor.

Daha başka söze gerek var mı?

AKP ARTIK TEKBAŞINA İKTİDAR…

Aslında 7 Haziran seçiminde seçmen, AKP’nin oyunu 9 puan düşürmüştü ama MHP Lideri Devlet Bahçeli Meclis’in yönetimini yüzde 40’a teslim etmiştir.  Böylelikle uygulamada Bahçeli AKP’ye şimdilik 9 puanlık bir hareket sahası armağan etmiştir.

Cumhurbaşkanlığı Sarayı’ndaki camiinin açılışında konuşan ve “İnşa edilen her cami bu topraklara vurduğumuz yeni bir mühürdür” diyen Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan da Beştepe’deki sarayına kurulmuş, siyasi manzarayı gülerek seyretmektedir. AKP’nin oy deposuna dönüşen yeni imam-hatip okullarının ve camilerin sayısını artırmanın formüllerini üretmektedir.

Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından yeniden hükümet kurmakla görevlendirilecek Başbakan Davutoğlu’nun koalisyon arayışlarının nasıl sonuçlanacağını şimdiden tahmin etmek zordur. Meclis’teki partiler arasındaki görüşmeleri ve gelişmeleri hep birlikte yaşayarak göreceğiz

Anca MHP koalisyon içinde olabilir de olmayabilir de! Devlet Bahçeli, devlet yönetiminde sorumluluk almak istemeyebilir. Ayrıca olası bir ekonomik kriz ya da olası sınır ötesi harekâtının içinde olmayı riskli görebilir. Dolayısıyla da Devlet Bahçeli, Meclis’in yönetiminden sonra Türkiye’nin yönetimini de AKP azınlık hükümetine teslim edebilir.

AKP azınlık hükümeti kurarsa MHP buna destek olabilir de olmayabilir de. Gerçi destek olmasa da köstek de olmayabilir. MHP işini bilir. MHP ne yapacağını ‘solcu’ muhaliflere soracak değildir. Çünkü MHP, AKP’ye muhalif değildir. Onların aldığı devlet terbiyesinden dolayı politikaları hep devletin bekasından ve sağcı iktidarlardan yanadır.  Bu politikasının gereği olarak MHP’nin, Meclis’te AKP’nin yanında ve diğer sosyal demokrat ya da sol görüşteki partilerin karşısında duruş sergilemesi gerekir.

Sözün özü; MHP koalisyon ortağı olmak istemeyebilir, çünkü ana muhalefet partisi olmak istemektedir! Olmazsa da AKP azınlık hükümetinin kurulmasını destek verebilir. Çünkü MHP, hiçbir zaman Meclis’te HDP ile birlikte hareket edemez ve hiçbir zaman AKP azınlık hükümetine güvensizlik oyu vermez, veremez! Bu da kurulacak AKP azınlık hükümetinin tek başına iktidarda kalacağının garantisidir.

AKP azınlık hükümeti MHP’nin desteğiyle ülkeyi 4 yıl istediği gibi yönetebilir. AKP 258 Milletvekili ile Meclis’te istediği yasayı çıkarabilir, Bakanlar Kurulu’nda istediği kararı alabilir. Kim engel olabilir ki! Meclis’teki MHP dışındaki diğer CHP ve HDP’nin toplam milletvekili sayısı 212’dir. Dolayısıyla da Meclis’te salt çoğunluk sayısı olan 276’yı hiçbir zaman bulamayacak olan muhalefetin, AKP azınlık hükümetini güvensizlik oyu ile düşürebilmesi asla mümkün değildir.

AKP, iktidarda tek başına olacaktır. Cumhurbaşkanı Erdoğan bu fırsatı iyi kullanacaktır. AKP,  birinci parti olarak Türkiye’yi 2019 seçimine kadar tek başına yönetebilecektir. Ve Meclis’teki muhalefet partileri,  AKP iktidarından yolsuzlukların, haksızlıkların hesabını asla soramayacaktır! MHP’nin HDP’yi yok sayan tavrı değişmedikçe AKP’liler Allah’tan başka hiç kimseye hesap vermek zorunda kalmayacaktır. 7 Haziran seçiminin sonuçları sadece Yüksek Seçim Kurulu’nun kayıtlarında ve istatistiklerde işe yarayacaktır!

 

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
İktidarda tek başına!

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir