Kıyı kenar çizgisi nedir? Hukukçu Yazar Güney Cuma CAN teknik araştırma sonucu kıyı kenar çizgisi ile ilgili açıklama yaptı.
Av. Can yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Kıyılar halkındır ve bunlardan yararlanmak her vatandaşın anayasal hakkıdır. Kıyıların korunumu, talanın engellenmesi ve vatandaşların birlikte kullanımına açık olmasını kamu idaresi sağlamalıdır. Kamu idaresi bu korumayı evrensel ilkeler temelinde adalet , eşitlik ve bilimsel uygulamaları esas alarak yapmalıdır.
Kıyı Çizgisi:Deniz, göl ve akarsularda, suyun taşkın durumları dışında kara parçasına değdiği noktaların birleşmesinden oluşan meteorolojik olaylara göre değişen doğal çizgidir.Tabii ve suni göllerde Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğünce belirlenen maksimum su kotu kıyı çizgisini belirler. Kıyı Kenar Çizgisi: Deniz, tabii ve suni göl ve akarsuların, alçak basık kıyı özelliği gösteren kesimlerinde kıyı çizgisinden sonra kara yönünde su hareketlerinin oluşturduğu kumsal ve kıyı kumullarından oluşan kumluk, çakıllık, kayalık, taşlık, sazlık ve benzeri alanların doğal sınırı; dar-yüksek kıyı özelliği gösteren yerlerde ise şev ya da falezin üst sınırıdır. Kıyı: Kıyı çizgisi ile kıyı kenar çizgisi arasında kalan alandır.
İlçemiz Samandağı’n kıyı kenar çizgisi çeşitli tarihlerde değiştirilerek; 50, 100 metrelerden arttırılarak bugüne güncel haliyle 200 metreye çıkarılmış ve bu mesafe kıyı kenar çizgisi olarak tespit edilmiştir. Öte yandan benzer konum ve statüde olan turizm kentlerinde kıyı kenar çizgisinin nerdeyse birkaç metreye kadar düştüğünü vatandaşların denize sıfır villa ve yalılar yaptıklarını bilinmektedir.
İlçemizde sahile yapılan yapıların tapuları mevcuttur. Bu evler ve iş yerleri hazine arazisini işgal yoluyla yapılmış kaçak yapılar değildir. Bu yapılara alt yapı,üst yapı hizmetleri verilmiş, suları bağlanmış, elektrikleri verilmiş, gayrı menkul vergileri ödenmiş ve işletme ruhsatları da iş yerleri için alınmıştır. Vatandaşların uzun yıllar birikimiyle kurduğu bu yapılar ne kaçaktır, ne de gecekondu vasfındadır. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi bu konuda sahildeki gayrı menkullerle ilgili önüne gelen davalara mülkiyet hakkı ihlali nedeniyle vatandaşlar lehine maddi tazminat kararı vermiştir.
Adli mercilerce kıyı kenar çizgisi içinde kaldığı gerekçesiyle bir çok ev, işyeri ve tesisin tapusu iptal edilmiştir. Tapu iptali bir adli karardır ve icrai bir mahiyet taşımaz, hukuki bir tespit ve hüküm içerir. Bundan sonra inisiyatif idarenindir. İdare alacağı karar ile gayrı menkullerin yıkımına karar verebilir. İdare bunu idari bir işlem tesis ederek yapabilir. İdarenin kamu yararını gözeterek vatandaş lehine bir karar vermesi de muhtemeldir. İdare inisiyatifi gayrı menkullerin yıkımı yönünde kullanırsa bunu idari işlemle muhataplarına tebliğ eder. Vatandaş da bu kararı tebliğden itibaren altmış gün içinde idare mahkemesine götürebilir. Adalet merciinin kararı, vatandaş ve kamu idaresi arasındaki uzlaşmazlığı belirleyici ,sona erdirici bir hüküm niteliğinde olur.
Şeffaf evrensel standartlarda bir yönetim özel çıkar ile kamu çıkarını gözetip adalet çerçevesinde bir yol bulur. Sahiller, kıyılar, deniz, kum zambakları, caretta carettalar ve yeşil kablumbağalar, hülasa doğa hepsi bir bütün olarak milletimizindir. Burada insan unsurunu da gözden kaçırmamamız gerekir. Kamulaştırma bedelini geri vermeye hazır, emeğini, ekmek teknesi veya yuvasını koruma gayesinde olan vatandaşların da sesine kulak verilmelidir.
Bilimsel yöntemlerle kıyı kenar çizgisinin objektif kritelerle yeniden çizimi hem sahilimizi görüntü, yapı kirliliğinden arındırır; hem de vatandaşın el emeği göz unsuru biricik birikimleri, varlıkları korunur. Ulusal basında kıyı kenar çizgisinin ülke çapında yeniden belirleneceği çalışmaların yapıldığı haberleri yer almaktadır. Habere göre; Doğu Karadeniz Bölgesinde yapılanmanın en büyük engeli kıyı kenar çizgisi kanunu Sarp’tan Samsun’a kadar uzanan sahili kapsayacak şekilde yeniden düzenleniyor. ”İnsanı yaşat ki devlet yaşasın” diyen anlayış ; vatandaşı da devleti de barış ve huzur içinde yaşatabilir.
