Yüce Allah istisnasız kainatın/hayatın her alanına ölçü/yasa koymuştur. İslam tam da bu ölçüler bütünü/teslimiyettir. Müslümansa bu ölçüler/yasalar bütününe teslim olandır. Yüce Allah Müslümanların bu ölçüler bütününün (tevhid) bir kısmına uyulup bir kısmının kabullenilmemesini istememektedir.
İnsanoğlu yeryüzünde birbirinin halifesi olup yeryüzünü imar ve inşayla görevlidir. Yaratılış gereği ihtiyaçları olan, tüketici olan insanoğluna üretebilmesi için yüce Allah tabiatta her şeyi yaratmıştır/yaratmaktadır. Yeraltı ve yerüstü olan bu nimetleri keşfetmek/işlemek/üretmek insana düşmektedir. Tam da oluşan bu bilginin/tecrübenin nesilden nesile aktarılmasının adıdır insanın halifeliği yoksa insanoğlu Allah’ın halifesi (haşa) değildir.
Dünyada güçlü olanlar, söz sahibi olanlar, dünyaya yön verenler; kainatı/bilgiyi keşfeden, üreten ve ürettiğini arz edenlerdir. Bundan daha doğal bir şey de olamaz. Bilgi üretemeyen, sırf tüketici olan veya ham mamul üreten ülkeler dünyada söz sahibi olamazlar. Kişisel olarak da durum böyledir.
Dünya/insanlık, güçlü olan, dünyaya yön veren devletlerin insafına kalır ne yazık ki. Adalet/ahlak sahibiyse bu devlet/ler dünyaya adalet yayılır. Adalet/ahlak sahibi değilse bu güçlü devletler daha fazla güç/zenginlik için insan kanının akıtılmasını, sömürü ve zulmü dünyaya yayarlar.
Dünya tarihinde Müslümanlar ne zaman gerilediyse dünya çok şey kaybetti. Esaslı soru Müslümanlar niçin geriledi? 1,5 milyarlık İslam dünyası neden zelil durumda? Allah’ın desteği, rahmeti Müslümanlara değil miydi? Kadim olan bu soru/na acizane tespitim; Müslümanlar asli görevi olan üretmeyi terk edip bölündüler. Üretmeyi terk edenleri Allah böyle cezalandırmakta daha doğrusu Müslümanlar üretmeyi terkederek kendi kendilerine zulüm etmişlerdir.
Üretmeyi terk etmek Allah’ın ölçüsüne/yasasına muhalefet demekti.
Üretme kavramına yüklediğim anlama gelince; bilgiye/ölçüye/yasaya ulaşma, bilgiden bilgiler üretme, üretilen bilgileri insanlığın hizmetine sunma. Bilgi/ölçü/yasa kainatta mevcut, önemli olan bu bilgiyi keşfetmektir. Matematik, fizik, kimya, biyoloji, astronomi.. anatomi, tıp.. psikoloji, sosyoloji.. din.. bunları yaratan ve bunlara ölçü/yasa koyan yüce Allah’tır.
Yüzyıllar önce bize dini ilimler yeter, fen ilimlerini terk ediyoruz diyen Müslümanlar neticesinde İslam dünyası geriledi. Kaderciliği de buna bina eden İslam dünyasın geldiği nokta belli; dünyaya söyleyecek sözü/gücü bulunmayan bu 1,5 milyarlık dünya, 6 milyonluk İsrail’in Filistin’de uyguladığı orantısız güce, kana, zulme dur diyemiyor. Dahası Müslümanın Müslüman kanı akıtmasına dur diyemiyor.
İslam dünyasının gerilemesiyle/üretememesiyle dünya çok şey kaybetti; İnsanlığı, adaleti, ahlakı, orantılı paylaşımı..
Sevgili okur utanıyorum! dünyanın neresinde olursa olsun, zulmü kim yapıyor olursa olsun, zulme uğrayanın dinine, ırkına, rengine, mezhebine bakmaksızın dur diyecek bir mekanizmanın olmamasına ve buna bir şey yapamadığıma utanıyorum.
Utanıyorum kullandığım/tükettiğim telefon, bilgisayar, televizyon, araba hatta diş macunu Müslümanların bilgisi/üretimi değil. Ürettiklerimizse! ya montaj, ya teknolojisi/makinesi ithal dahası bilgisi ithal.
Öyleyse hangi İslam’dan bahsediyoruz.. zulmü durduramıyorsak/üretemiyorsak İslam da değiliz.
Kalın sağlıcakla..
Not: Hayad gönüllülerine üreticilikleri/üretimleri nedeniyle canı gönülden teşekkür ediyorum.
