Kalbin gözü yanmazsa, görünmez göze Allah

Bu hafta kısa yazacağım.

Çünkü uzun yazı hakkımı geçen haftaki yazımda kullanmıştım bu hafta sizi sıkmak istemem.

Yazımın başlığında Merhum Azerbaycanlı Şair Bahtiyar Vahapzade meşhur “Allah” şiirinin içerisinde geçen bir mısradan alıntı yaptım. Merhum Vahapzade “Kalbin gözü yanmazsa, Görünmez göze Allah” diyor. Yine merhum İranlı yazar, alim –titrine derseniz diyin–  Ali Şeriati bir kitabında “Sizi rahatsız etmeye geldim” diyor

Bende sizi bugün rahatsız etmek istiyorum. Sarsılmanızı ve kendinize gelmenizi sağlamak istiyorum.

Yani bugün, kalbinizin gözü yansın.

Bugün, yüreğinize bir kor düşsün.

Ezberiniz bozulsun.

Yaşamınızdaki rutin darmadağın olsun.

Huzurunuz kaçsın, kaçsın ki kalbinizin gözü yansın.

Kalbinizin gözü yandığında da görünsün gözünüze Allah.

Hayatınız sırf saltanat sürmek için olmasın. Allah Tevbe süresinin 16. ayetinde “Başıboş, kendi halinize bırakılacağınızı mı zannediyorsunuz?” diyor.

Yani başıboş değiliz. Yani hayatımızın tamamı kendimize bir şeyler yapmak için dünyalık için değil, nefsinizden başkalarına da zaman ayırıp yardım etmeniz içindir. Allah bir çok ayette bunu bize hatırlatıyor.

Yani demem o ki, hemen bugün çolunuzu çocuğunuzu alın, yanı başınızda bir Suriyeli muhacir vardır mutlaka. Bir tencere yemek yapın, ailece onları ziyaret edin. O hallerini görün. Kalbinizin sıkıştığını, sarsıldığınızı hissedeceksiniz.

O andan itibaren artık hiç bir şey eskisi gibi olmayacaktır. Ve bundan sonra hayata bakışınız değişecek Dünya’daki öncelikleriniz değişecektir. Ben 40 nüfusun bir karton üzerinde yağmurdan ıslanmış bir şekilde titrerken gördükten sonra hayattaki önceliklerim değişti.

Sizin de önceliklerinizin değişeceğini umuyor, sevgiler sunuyorum.