featured

Kırıkhan’ın vefalı siyasetçisi; Halil Kuru

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

İlçemiz siyasetine uzun yıllar yön veren değerli siyaset adamı Halil Kuru’nun vefatının birinci yılında onu rahmetle anıyorum. 23.09.2016 günü Hakkın rahmetine kavuşan Halil Kuru ile ilgili yeterince bir şeyler yazamamıştım.

Tam rahmetli olduğu dönemlerde namussuz FETÖ Türkiye’nin dengesini bozan, ülkeyi maddi manevi 100 yıl geriye götüren darbe girişiminde bulunmuştu.

O gündem içerisinde ilçemizin çok önemli bir değeri olan Halil abiyle ilgili içimden geçeni yazamamıştım. Yazmaya da elim varmıyordu çünkü ölümü çok ani oldu. Kimse bu ani ölüme inanamadı hatta inanmak istemedi.

Yaklaşık bir yıl önce kaybettiğimiz değerli büyüğüm Halil Kuru ile ilgili yazmak istedim. Halil abinin tek kişilik ordu gibi siyasetteki karşılığını, halkın arasında olmasında parti gücü olmadan hep iktidarların alternatif olduğuna yaşayarak şahit olduk.

Herşeyden önce Halil abi ilçemizin renkli siyasetçilerinden biriydi. Ömrü hep mücadeleyle geçti. Suçlandığı tek konu babasının malını sattı siyasette yedi. İlginç bir ülke bu ülke. Milletin parasını çalıp yerseniz bişey yok ama kendi paranızla siyaset yaparsanız kınanırsınız. Halil abi öyle bir insandı. Hiç kimseye eğilmedi, dimdik ayakta rahmetli oldu.

Geçmişe baktığımda bir sürü paylaştığımız anılarımız oldu. Büyük partiler kapılarını kapattığı için hep küçük partilerle seçime girmek zorunda kaldı, hep ikinci oldu. Çünkü her seçilen partinin gücüyle seçiliyordu. O ise kendi emeği ve gücüyle mücadele ediyordu. Siyaset babaları şunu çok iyi biliyorlardı. Halil Kuru gibi birisi Belediye başkanı olursa daha kimse elinden alamazdı çünkü hep halkın içindeydi. Namuslu ve dürüsttü. Ona rağmen hiç kimse siyaset yapamazdı. Onun için büyük partilerde hiç yer bulamadı. Hep mücadele etti rahmetli. Muhsin Yazıcıoğlu’nun BBP’sinden belediye başkan adayı olmuştu.

Muhsin başkan Kırıkhan’a gelerek bir miting yapmıştı. Öyle bir kalabalık toplanmıştı ki rahmetli Muhsin başkan yanındakilere şu talimatı verdi. “Arkadaşlar  bu kalabalığın resmini iyi çekin, bunu genel merkezin girişine asacağım.” Gerçekten de Muhsin başkan öyle yaptı. Bu kalabalığın resmini Genel merkezde astı, uzun yıllarda öyle kaldı. Sonra başka partilerde girdi seçime. Maalesef başarılı olamadı. Aslında başarılıydı ama seçimler adil değildi, onun için hep ikinci oldu.

Birgün yeni seçimler yaklaşıyor, yanına gittim. O zaman MHP il yöneticisiyim, bana biraz gönül koymuş. Sen il yöneticisisin fakat beni MHP’den aday yaptırmıyorsun diye. Tabi bizim orada konu mankeni olduğumuzu anlatıp bize kimsenin bir şey danışmadığını anlattım. Ama Murat Sakman’ın aday gösterilmesi halinde istifa edeceğimi anlattım. Birazda üzüldü. Ben yanlış düşünmüşüm diyerek gönlümü aldı. Sonra Murat Sakman aday edilince ben istifa ettim. Halil abiye de hiçbir partiden aday olma Ayhan Yavuz’u destekleyelim diye öneri götürdüm. O dönemde Soylu DP genel başkanıydı. Ayhan başkan’da DP adayı olmuştu. Bizde Halil abiyle Ayhan başkanı destekledik. Kazanamadık fakat ciddi bir oy almıştık. Murat Sakman başkan oldu bizi şaşırttı. Caminin yapımında biraz problemler vardı onları çözdü. Bizi kazanmak için elinden geleni yaptı.

Bir zaman sonra da MHP’den istifa etti. Bende kendisini arayıp beni mahçup etmediğin için sana teşekkür ederim dedim. Bundan sonra tam destek olacağımı söyledim. Çünkü Murat başkan aday edilirse Şefik başkana bir yılda MHP’den gider demiştim. Murat başkanda beni mahçup etmemişti. Sonra Ayhan başkanla Murat başkanın yolları AK partide kesişti. İkisi de aday olmuştu. Ben Halil abiye bu sefer Murat başkanı destekleyelim dedim. Rahmetli bana şunları söyledi;

Hacı Rahmi bu güne kadar seni hiçbir şey için kırmadım, Ayhan başkanı da sen dedin diye destekledik. Ayhan başkana bir söz verdik. Bu da Ayhan başkan bizden vazgeçene kadar sürer dedi. Yani Ayhan başkanı desteklemeliyiz dedi ve Ayhan başkanın hep yanında oldu. Son dönemlerde MHP’de siyasi gelişmeler olmuştu. Beni çağırdı. En yakın akrabalarımdan görmediğim desteği tekrar yenileyerek beni bir kez daha onurlandırdı. Son dönemlerde Hacı Rahmi beni siyasetten sen uzaklaştırdın diye gönül koyuyordu. Bizde biraz ihmal etmiştik. Bir gün Ayhan başkan, Halil abiden haberin varmı diye sorunca, hayırdır dedim. Durumumun kritik olduğunu, Gelişim hastanesinde yattığını söyledi. Hemen Dr.Şeref’i yanıma alıp hastaneye gittik. Yaklaşık bir saat konuştuk. Eskilerden bahsettik, gelecekte nasıl siyaset yapacağımızı konuştuk. Fakat son haftalarıydı bu konuşmamız.

Aradan kısa zaman geçti, rahmetli oldu.

Sanki babamı yeniden kaybetmiştim, yüreğim düğümlendi, geçmiş günler gözümden geçti.

Bir vefa örneği siyasetçiyi, bir ağabeyi, bir yakınımı kaybetmiştim. Geriye dönüp baktığımda Halil abi değerli anılar bırakarak Hakkın rahmetine kavuşmuştu. Ayhan Yavuz başkan, Halil abiye birgün dahi saygıda kusur etmemişti ama Kırıkhan’ında Halil abiye bir borcu vardı.

Zaman geçti. İnsanlar fani. Halil abiyi kaybettiğimizden bu yana 1 yıldan fazla olmuş. Çıkardığım ders insanların bu fani dünyada birbirinin bir saniye bile kötü hissetmemesini sağlamak lazım. Üç günlük dünya için kimseyle kötü olmamak lazım. Allah Halil abiye rahmet etsin.

Bizimde kırdığımız insanlar olmuştur. Murat başkanından Ayhan başkanına, Şefik başkandan daha başka insanlara hakları geçmişse haklarını helal etsinler. Ben kendi adıma bir hatam varsa, tüm bu insanlardan özür dilerim. Değmez bir dünya için, insanları kırmaya değmez.

Allah’a emanet olun..

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
Kırıkhan’ın vefalı siyasetçisi; Halil Kuru

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir