featured

“Ramazanda gündüz en az iki saat uyumalıyız”

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Memorial Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahisi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Bingür Sönmez, ramazan boyunca iki saatlik gündüz uykusunun vücudun su ve elektrolit kaybını önleyeceğini, metabolizmaya iyi geleceğini belirterek, “Öğle uykusu uyuyanların uyumayanlara göre kalp krizi geçirme riski de yarı yarıya düşmektedir” dedi.

Sönmez yaptığı açıklamada, son 33 yılın en uzun ramazan ayının yaşandığını ifade ederek, yaz sıcaklarıyla uzun günlerin birleşmesi nedeniyle oruç tutacak olan kişilerin bu yıl daha dikkatli olmasını gerektiğini söyledi.

Yaklaşık 15-16 saat oruç tutulmasından dolayı çeşitli sağlık sorunlarının yaşanabileceğini anlatan Sönmez, özellikle kalp hastalarına bu uzun ramazan günlerinde oruç tutmayı önermediklerini vurguladı. Sönmez, vücutta sıvı ve tuz kaybı nedeniyle sağlıklı kişilerde bile tansiyon, kalp ritminde bozukluk, baygınlık ve kan şekerinde düşme gibi sorunlar ortaya çıkabildiğinin altını çizerek bunun için gündüz mutlaka uyumayı tavsiye etti.

Akdeniz ülkelerinde gündüz uykusuna dikkat edildiğine değinen Sönmez, “Ramazan boyunca iki saatlik gündüz uykusu vücudun su ve elektrolit kaybını önleyecektir, uzun süreli açlıktan metabolizmanın daha az etkilenmesine yardımcı olacaktır” diye konuştu.

Gündüz uykusunun kalp açısından da çok faydalı olduğunu anlatan Sönmez, şunları kaydetti:

“Öğle saatlerinde ya da öğle sonrası iki saatlik uyku, son derece dinlendiricidir ve vücuttaki bütün stresi alır. Uyuduktan sonra geri kalan zamanı daha verimli değerlendirmeyi sağlar. Öğle uykusu uyuyanların uyumayanlara göre kalp krizi geçirme riski de yarı yarıya düşmektedir. Çünkü uykuda beden ile birlikte ruhsal dinlenme de vardır. Fizik olarak uykusuzluğa dayanılabilir ama ruhsal olarak dayanmak mümkün değildir. Ruhsal gerilim de vücutta zararlı hormonların salgılanmasına neden olur, bu da kalp krizi riskini tetikler. Eğer hafta içi gündüz uykusu mümkün değilse hafta sonu çok iyi uyumaya özen gösterilmelidir.”

Sönmez, ramazanda öğünlerin sayısının azalmasının metabolizmayı olumsuz etkilediği dile getirerek, iftarda ve sahurda tıka basa yemenin mide ve kalbe baskı yapacağı için sağlık açısından kişiye zarar verdiğini vurguladı.

İftara çorbayla başlanması gerektiğinin altını çizen Sönmez, “Komposto veya sütlü tatlı yedikten sonra teravih namazına gidip, döndükten sonra tamamlayıcı hafif bir yemek yenmeli. Sahurda mümkün olduğu kadar tuzlu ve tatlı olmayan doyurucu değeri olan yemekler seçilmeli. Bu şekilde ramazanda da üç öğün yemek yenmiş olacak ve vücut olumsuz etkilenmeyecektir” diye konuştu.

Sönmez, sahurda çok çay ve kahve içilmesinin uygun olmadığını belirterek, “Çay idrar söktürücü olduğu için gün içindeki susuzluğunuzu artırabilir. Bu nedenle sahur yerine iftarda bol bol çay içmek çok daha yararlı olacaktır” dedi.

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
“Ramazanda gündüz en az iki saat uyumalıyız”

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir