featured

Samandağ’da “Diktatörlüğe doğru, demokrasi cephesinin önemi ve güncelliği” konulu panel gerçekleşti

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Samandağ Kalkındırma Derneği SKD Evvel Temmuz Festivali etkinlikleri kapsamında “Diktatörlüğe doğru, demokrasi cephesinin önemi ve güncelliği” konulu panel yeni çarşı merkezinde gerçekleşti.

Av. Çetin Sakallı’nın moderatörlüğünde gerçekleşen panele konuşmacı olarak Emek Partisi genel başkanı Selma Gürkan, CHP milletvekili İlhan Cihaner ve yazar Kadir Akın katıldı. Yoğun ilgi gören panele Hatay milletvekili Hilmi Yarayıcı, Samandağ Belediye Başkanı Mithat Nehir,   Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Kamacı,belediye Meclis üyeleri, CHP Samandağ  ilçe başkanı İbrahim Aydoğan, SYKP eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, demokratik kitle örgüt ve bazı siyasi parti temsilcileriyle çok sayıda kişi katıldı. Panelin açılış konuşmasını yapan Sakallı, hepimiz kendimizi diktatörün içinde hissediyoruz dedi. Söz alan Selma Gürkan “ Geldiğimiz noktada sadece AKP’nin iş politikalarına değil Ortadoğu’ya bakmak lazım. İç politika Ortadoğu’yla alakalıdır. Ortadoğu ile ilgili 100 yıl önce imzalanan anlaşma hala devam ediyor. Ortadoğu’daki bütün enerji kaynakları üzerinden bir paylaşım kavgası sürüyor. Türkiye hükümeti AKP ve Erdoğan’ın yeni Osmanlıcı, yayılmacı politikaların sonucunu yaşıyoruz. Bu politikalar iflas etmiştir. AKP savaş politikalarının yanında soygun düzenini sürdürmektedir. Bununla içinde başkanlık sistemi de var. Onun için AKP Kürt hareketinin zorlamasıyla oturduğu çözüm masasını devirerek savaşı tercih etmiştir. Bu politikalar Kürt halkının önemli bir direnciyle karşılaşmıştır. Ama onlar kimlik ve statü taleplerinden vazgeçmemiştir. AKP çalışma hayatında kiralık işçilik sistemi ve kıdem tazminatını kaldırma gibi yasaları meclisten hızla geçiriyor.  Bunları işçi sınıfının aleyhine, sermayenin yararına yapıyor. İşçilerin, kadınların, gençlerin buna karşı mücadele eğilimleri kendini gösteriyor. Hükümet mültecileri bir pazarlık unsuru olarak kullanmıştır. Başta Erdoğan olmak üzere bu tartışmalar üzerinden Alevi ve Kürt bölgelerine mülteci yerleştirerek nüfus yapısıyla oynama çalışmaları yapıyorlar. Bizler, barış ve demokrasi güçleri olarak bütün bunları gören bir noktada halkların kardeşliği ekseninde bir yol bulmamız gerekiyor.” dedi. Söz alan İlhan Cihaner “Türkiye’nin içinde bulunduğu durumun ve gittiği yerin tartışmasını yapmaya gerek yok. Bunlar yeni değil. Muhalefetin her birlikte hareket etme girişimini başarısızlıkla sonuçlanması vatandaşların moralini bozuyor. Son dönemde milletvekili Rıza Tümer’in demokrasi güç birliği talebiyle birleşme tartışması başlamıştır. İç tartışmaları bir kenara bırakarak asgari müşterekte birleşmek gerekiyor. Bunun gerekliliğine inanıyorum. Buna matematik toplamların üstünde bir şeyin katılması gerekiyor. AKP hükümeti her alanda bir çöküş yaşıyor. Önce liberallerle daha sonra cemaatle ayrıştı. Kendi içinde de farklı seslerin yükselmesi AKP’nin güçlü olmadığını gösteriyor. Muhalefetin birleşmesinin önündeki sıkıntıları şöyle sıralayabiliriz;  toplumsal yapılarda ve siyasi partilerdeki temsiliyet krizi vardır. Siyasi yapılar arasındaki küçük farklılıklardan dolayı bir araya gelinmemesi. Bunların terk edilmesi gerekiyor. Doğu ve Güneydoğu’daki savaş iklimi bu konuda çatışmasızlık ortamının tesis edilmesi gerekiyor. Bizler muhalefet olarak en önemli başlık olan barış meselesini, laiklik talebimizi yükseltmemiz gerekiyor.” Dedi. Demokrasi için birlik komisyonunda yer alan yazar Kadir Akın, Türkiye daha önce karşılaşmadığı bir rejim krizini yaşadığını belirterek “ Türkiye şu anda tarihe bakıp benzeteceksek 1930’ların Nazilerin iktidara yürüyüşünü yaşıyoruz. Kurumsal ve tarihsel olarak faşist diktatörlüğüne adım adım gidiliyor. Bütün muhalefetin bir adım geri çekilip ortak bir paydada birleşmesi gerekiyor. Tehlikeyi göz önünde bulundurarak sosyalistlerde programlarını bu süreçte dayatıcı olmamalıdır. Artık parlamenter sistemi savunmak durumundayız. Şiddetle varmak istedikleri yerlere varmak istiyorlar. Bu sadece Erdoğan ve ekibinin değil bu işin bütün alt yapısı hazırlanıyor. Bunu için bir potansiyel var ve bunu harekete geçirecek özel bir örgütlenme mevcuttur. Ortak paydaları bulup birliği sağlamalıyız. Tarih bu konuda büyük bir deneyimdir. Güvenlik güçlerine ve orduya geniş yetki veriliyor. Bir Anayasasızlaştırma hareketinden söz etmeliyiz. Suriyeli göçmenlerin Türkiye getirilmesini teşvik ettiler. Onlara mülteci statüsü verilmedi. Onların arasına sıkıştırılmış İŞİD militanlarına göz yumuldu. Üst düzeyde kurulan demokrasi kurultayını yerele indirmek gerekiyor. Meslek örgütleri, emek örgütleri, CHP ve diğer demokrasi güçleriyle geniş tabanlı bir direniş çizgisiyle bu gidişe dur diyebiliriz.” dedi. Konuşmaların ardından katılımcıların soru, görüş ve katkıları alındı.

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
Samandağ’da “Diktatörlüğe doğru, demokrasi cephesinin önemi ve güncelliği” konulu panel gerçekleşti

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir