Bu hafta sonu Suriye’de idim Cebeli Türkmen dedikleri Türkmen dağında idim. Özellikle Bayır Bucak Türkmenlerinin yaşadıkları köylere gittim orada bulunan Türkmenlerle konuştum durumları nedir, beklentileri nedir, o bölgede kaç Türkmen köyü var kaç nüfusları bunlarla ilgili röportajları görüntüleri önünüzdeki hafta wwww.hatayvatan.com’da okuma ve izleme imkânı bulacaksınız.
Yazı ve görüntüler yayına hazırlanana kadar ben kısada olsa gözlemlerimi sizinle paylaşamaya çalışacağım. Bayır Bucak Türkmenleri her türlü hayal kırıklığına rağmen dimdik ayaktalar, her türlü imkânsızlığa rağmen köylerini topraklarını aslanlar gibi savunuyorlar. Özellikle ismini anmak istemediğim ama Türkmenlerin nefretle bahsettikleri Türkiye’deki Bayır Bucak Türkmenlerinden anlı şanlı bazı zübüklerden nefret ediyorlar. Yıllardır Bayır Bucak Türkmenlerini kullanarak siyasette zirvelere gelenlerden bu dünyada da öbür dünyada da davacılar. Adımızı kullanıp Başbakanlarla toplantı yapan siyasetin zirvelerinde at koşturan zübüklerin iki yıldır savaşmamıza rağmen bir bardak suyunu göremedik diyorlar. Bizi boş verin kendi yakınları açlarından ölüyorlar onlara bile yardımcı olmuyorlar diyorlar.
Hangi Türkmen’e sorsam Allah devletimize zeval vermesin diyorlar (Devlet derken Türkiye’den bahsediyorlar) cephenin en önünde onlar var bazıları terliklerle savaşıyor. 16-17 yaşlarında gençler köylerini savunuyor. Tüm Bayır Bucak dağları yangın yeri her yer yanıyor yüzlerce yangın o güzelim ormanları yok ediyor.
Dünyanın en güzel çam ağaçlarının olduğu uçsuz bucaksız ormanlar yanıyor yaklaşık iki yıldır yanıyormuş insanlar kanıksamış, zeytin ağaçları meyve ağaçları hepsi yanıyor. Köylünün geçim kaynağı meyvecilik tüm meyveler dalda herkes köyünü bırakıp Türkiye’ye sığınmış kalan gençler köylerini koruyor tüm meyveler dalda ama yanmış, bir dağa bir umut bir yaşam katlediliyor. Çok lüks araçlar görüyoruz bunlar kim diye sorduğumuzda burada çok lüks araç, çok lüks silahı çok lüks giyimli askerler görürseniz bunlar ihvan ve benzeri örgütlerdir diyor Türkmenler, Yani kötü araç kötü silah kötü elbise görürseniz bilin ki onlar Türkmen diğerleri ise kalan örgütlerdir diyorlar. Anlaşılan Rejimden sonra bu örgütler arasında da büyük savaşlar çıkacak çünkü tüm hazırlıklar Rejim sonrasına göre dizayn ediliyor.
Türkmenler cephenin en önün de arkasında ise bu guruplar var Türkmen dağında filler çarpışıyor çimler eziliyor. Türkmen dağı çok stratejik bir bölge ESAD rejimi için çok önemli Lazkiye ile Samandağ’ı bölgesinde bir tampon bölge onun için Rejim için çok önemli gelecekte Suriye bölünürse rejime kalacak muhtemel bölge burası onun için tüm Türkmenler burada tehlike altında. Gözlemlerimizi önümüzdeki hafta sizlere bir yazı dizi olarak geniş bir şekilde yansıtacağız ama İsmet Bozoğlan hocamın çok önemli bir yazısında geçen bir sözle bitirelim İsmet hoca şöyle yazmış özetle Bayır Bucak’tan yüzlerce genç getirip Türkiye’de okuttuk çoğu mühendis oldu doktor oldu bunlar ileride döner Türkmenlere yardım eder diye düşünmüştük ama maalesef Suriye’ye hiç dönmedikleri gibi bugün zorda olan kardeşlerine de duyarsızlar ve yardımcı olmuyorlar “ Bu gerçekten de çok zor bir durum Allah tüm mazlumlara yardım etsin” mutlulukla kalın.
Rahmi bey sizden Allah razı olsun. Görmüşsün oraları. Çok ta güzel yorumlamışsın. İnanın çok daha içler acısı bir durum. Kamuoyu nunun bu konuyu bilmesinde ve özellikle de Bayır-Bucaklı kardeşlerimizin ve bahsettiğiniz ama adını koymadığınız kişiler zannetmesinler ki herkesin yaptığı yanına kalır. Gün gelir yapılanlar gün yüzüne çıkar. Eline kalemine sağlık. Ben de gittim ama bir türlü yazamadım. Onun için seni tekrar tebrik ediyorum.