featured

Toplu sözleşme komedisi

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

3 Ağustos günü başlayan toplu sözleşme görüşmelerinde yarın (14 Ağustos) hükümet zam önerisini açıklayacak. Hükümetin 3+3’lük zam önerisinde bulunacağı söyleniyor.

11 iş kolunda yetkiyi alan Memursen toplu sözleşme masasının başında oturuyor. Kamusen ve Kesk toplu sözleşme masasına oturuyorlar ama Memursen bu durumdan oldukça rahatsız. Bu rahatsızlık, Genel Başkan ( Ali Yalçın) tarafından açıkça dile getiriliyor. “Yasanın merhametiyle” masaya oturanlar ifadesiyle diğer iki sendikanın görüş beyan etmelerine bile dayanamıyor.

Yetkili sendikanın başkanı, “yasa size merhamet gösteriyor, ben olsam sizi bir kaşık suda boğardım” demeye getiriyor.

Bu hazımsız zihniyetin kamu çalışanlarının dertlerine çare olacağını düşünmek mümkün değil.

Kendi arkadaşlarını aşağılayan ve onların masada oturmasından bile rahatsız olan yetkili sendikayı hangi hükümet ciddiye alır?

Birlikte hareket edilse, hükümet çalışanları hiçe sayan komik tekliflerle masaya gelemez…

Hükümetin elini masada rahatlatmak bir “Memursen” klasiği haline geldi.

Tekrar olacak ama yazmadan da edemedim.

Ahmet Gündoğdu, genel başkan iken toplu sözleşme süreci öncesi veya esnasında birden CHP liderine saldırıya geçmişti. O zaman “eyvah yine satışa geldik” diye yazmıştım.

Öyle de olmuştu. Çünkü çalışanı düşünen bir sendikacı, muhalefete değil hükümete çatar. “Hakkımızı ver yoksa sandıkta hesabını sorarız” der. Hükümet iki milyon küsur çalışanı karşısına alabilir mi?

Ahmet Gündoğdu, muhalefetle kavga edip iktidara yalvardı. Sonuç: Hüsran

Kamu çalışanlarının verilmeyen hakları, yetkili sendikanın genel başkanını milletvekili yapmaya yetti.

Az şey değil.

Daha komik şeyler de olmuştu. Hatırlayın lütfen: Memursen kocaman bir pankart hazırlamıştı. Üzerinde, “Yüzde elli verdi Erbakan- sıra sende Erdoğan.”

Bu pankartın karşılığı % 3 olmuştu.

Öğretmenleri aşağılayan bakana, ”para vermiyorsun bari bal dilinde mi yok” diye yalvaran kişi eski sendikacı- yeni vekil.

Hükümet, çalışanlara yapılacak zammın maliyetini ballandıra ballandıra anlatacak- bütçe dengelerinden bahsedecek.

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın, “israfı önlesek vatandaştan vergi almaya gerek kalmayacak” sözünü yetkili sendikanın “şaşkın” başkanı hatırlayıp masada söyleyecek mi? Yoksa, “yasanın merhametiyle masaya oturanlar konuşmasın” mı diyecek?

Birkaç puan farkıyla tek başına iktidar olamamış AK Parti, birlikte hareket eden kamu çalışanlarını erken seçimin konuşulduğu şu günlerde karşısına alabilir mi?

İtibara büyük önem veren hükümet, çalışanlarının onurlarını da korumak zorundadır. Aksi halde saray- zırhlı araç polemiği iktidarın canını yakar.

Yetkili sendikanın başkanı, sen- ben kavgasını bir tarafa bırakır, çalışanların haklarını koruma konusunda işbirliği yapar ve sendikacı gibi durursa toplu sözleşme masasından başarı ile kalkar ve saygı görür.

Aksi halde, hükümet değil diğer iki sendikaya yetkili sendikaya da “yasanın gösterdiği merhameti” göstermez.

Benim Memursen’den ümidim yok.

Niye mi yazdım: Tarihe not düşüyorum.

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
Toplu sözleşme komedisi

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir