featured

Türkiye Cumhuriyeti’nin SURİYE’NİN TÜRKMEN BÖLGELERİNDE( belirlediği bir hedefi olmalı )

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Türkiye Cumhuriyeti’nin SURİYE’NİN TÜRKMEN BÖLGELERİNDE( belirlediği bir hedefi olmalı )

Bayır- Bucak’ta ve bütün Türkmen ellerinde, bir ses yükseliyor. Diyorlar ki:  “ Ön gelen kış, kalın giyeceklere ihtiyaç var. Burada bütün alem üzerimize üşüştü. Bir değil belki beş on çeşit zalimlerin kurşunları altında olduğumuzu hisseden amcaoğullarımız, kısaca lokmasını bölüşen insanlarımızdan Allah razı olsun. “ Haykırışları devam ediyor. “  Acaba ABD ve Rusya gizli bir anlaşma mı yaptılar bilemiyoruz. Denize koridor açılmasını istiyorlarsa bu çok tehlikeli, sonuçlar doğurur. Yetkililerin bunu düşünmesi gerekir. Türkmen bölgelerinde psikopat ruh hastaları cirit atıyor. Bunlar hasta ruhlu insanlar. Bölgede El nusra, Hizbullah, Şebbiha, Mihriali Ural çeteleri olmadık rezillikler peşinde. Bayır-bucak’ın savunmasında yiğitçe mücadele eden her genç mücahit günlük ortalama 6-10 km. yol yürümek zorunda kalıyor. Hemi de yürüdüğü yol dağ, bayır, maki çalılığı veya ormanlık. Potin dayanmıyor. Ayaklar kabarıyor.  Vatan datlıdır. Dayanılacak buraların geçilmez olduğunu öğrenecekler.“ Evet, Bayır-Bucak’tan çıkan sesler böyle.

Stratejik bir sivil katliam var. Karkamış – Cerablus arası,  Azez hareketli. Yok edilen köyler var. Göçe zorlanan insanlar var. Telafer, Tunsumatu Ulusal devlete ait ama, Musul İŞİD’in idaresi altında . Kerkük Peşmerge’nin elinde. Durum bu.

Şimdi gelelim son günlerdeki olaylara;

Eğitim amacı ile Musul’a 20 Km. uzaklıktaki bir yerde Türkiye asker gönderiyor. Irak Ulusal Devlet başbakanı ABADİ  derhal hareketi durdurun diyor. Aksi halde müdahale edeceğini iddia ediyor. Şu bir gerçek, orası Irak toprakları. Irak toprakları ama İŞİD gibi bir örgüt işgalinde. Uluslar arası yasalara göre Irak topraklarında bulunması yasadışıdır. Bu durumu gören Mesut BARZANİ Türkiye’ye gelmiştir. Çeşitli temaslarda bulunuyor. Bulunduğu temaslar MİT gibi ÖZEL askeri hareket merkezi yerleri ziyaret ediyor. Medya abartılı veriyor ama ne olduğunu bir türlü söylemiyor. Başbakanla, Cumhurbaşkanıyla görüşüyor.

Evet Ruslarla iyi ilişkiler geliştirdik. İlişkilerimiz iyi idi. Unutulmamalı siyasi ilişkilerimiz tam olmamıştır. Rusya Küresel, Bölgesel, Yerel olmak üzere üç yönlü güç toplamış bir aktördür. Yakın çevresi olarak Avrasya işbirliği içinde olmamız gerekmekte idi. Olamadı onun içinde ilişkiler pamuk ipliğine bağlı gibi hemen koptu.

Musul’un İŞİD’İN elinden kurtarması bu kadar askerle mümkün değil. O zaman Irak yönetimi ile restleşmemiz demek Türkiye’nin yalnızlaşması demektir. Dostunun kalmaması demektir. Çünkü Barzani’nin gücü sınırlıdır. Sonra kendine göre bir stratejisi vardır. İsteği Musul’u İŞİD’ten temizletip yönetimini kendisinin almasıdır.

Bölgenin kendime göre çektiğim yukarıda da izah ettiğim fotoğrafına göre;

Kürtlerin devlet kurmaları mümkün değildir. Bunu devlet kurdurmak isteyen güçlerde biliyor. Onun için Irak’ta bulunan Türkmen bölgelerini Peşmerge’lere, Suriye’deki Türkmen bölgelerini PYD’ye vermek istiyorlar. Ama koridor açma yani sıcak denizlere ulaşma için ne düşünüyorlar belli değil. Bilemiyorum belki de belli. Belirsizlik bir çok devletin menfaatlerini ilgilendirdiği için belirsiz bırakarak. Bayır-Bucakta durumu sıcak tutuyorlar.

Bu topraklarda hedefimiz belli olmadan hiçbir şey yapılmamalıdır. Yapılmamalıdır, çünkü atılacak her adım oradaki insanlarımıza zarar verebilir. Bölgeye hakim olmaya çalışan Peşmerge ve Kürtler : Birlikte yaşama kültürü olmayan bir topluluktur. Yani kendisi ile barışık olmadığı gibi başka gruplara da tahammül gösterip, hoşgörü ile davranarak yaşama alışkanlıları, gelenekleri yoktur. Onun için kısa zamanda devlet kurmaları, devlet yönetmeleri zordur. İşte bu gerçek ışığında o bölgede son yıllara kadar yok sayılan aslında o toprakların asıl asli unsuru olan Türkmenler var gerçeği bölgedeki sınırları yeniden çizmeye kalkan güçler bunu görmüşlerdir. Görmüşlerdir ki: Türkmenler bin yıldır bu toprakları vatan edinmişlerdir. Dinamik etnik gruplar oluşturmuşlar. Bu coğrafyada yeni medeniyetler kurmuşlardır. Kısaca bu coğrafya da katman katman zülüm görseler de özgürlüklerini her gelen hükümetlerce asilime politikaları uygulasalar da kendi benliklerini yitirmeden çevresi ile iyi ilişkiler içinde yaşamışlardır.

Bu gerçeği eli yabancıları gördü. Sıra Türkiye Cumhuriyetine gelmiştir. Artık bu coğrafyada yaşayan Türkmenlerin bu toprakların gerçek sahibi olduğuna inanarak, oradaki yani Misak-i Milli sınırlarımıza sahip çıkma cesaretini gösteren stratejilerini değiştirmelidir. Günü kurtarma, veya başka devletlerin menfaatleri için kendi değerlerini görmeme gibi  geleneklerden kurtulmalıdır. Kurtulduğunda zaferin inançlı özgürlüğü fazlası ile hak eden Türkmenlerin olacağına inanıyorum. Hoşça kalın.

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
Türkiye Cumhuriyeti’nin SURİYE’NİN TÜRKMEN BÖLGELERİNDE( belirlediği bir hedefi olmalı )

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir