Anadolu’nun gözden uzak köşelerinde define avcılarının insafına bırakılmış, varlığı bilinmeyen nice tarihi yerler, kendilerini gün ışığına çıkaracak kurtarıcı elleri sessizce beklemektedir.
Belki görkemli görsel abideleri yoktur ama antik dönem ruhunu, nefesini taze olarak gizlemektedirler. Nur dağlarında, Küllü Köyü’nün batısında, tek çıkışı olan, çok sarp ve geniş bir tepenin üzerindedir. Çok sayıda sarnıç olması nedeniyle halk arasında buraya “Sarnıç” denilmiştir. Kilikya Valisi Çiçero’nun verdiği bilgiye göre, Roma İmparatorluğu’nun kuruluş yıllarında, M.Ö 1. yy’da, kendilerine “Özgür Kilikyalılar” adını veren Selefkos korsanlarının kurduğu kenttir. Adına da “Pindenissium” denilmiştir. Antik devirde Isos Limanı’na gelen gemileri soyan korsanlar sonra da buraya kaçıyor ve saklanıyorlardı. Kentin nekropolü, 3 km güneyindeki “Gâvurören” adı verilen kaya oyma mezarlarıdır. Sarnıç’a ve Gâvurören’e Küllü’den sonra 2 km kadar bir patika yolla ulaşılmaktadır.
Gâvurören de bunlardan biridir ve bilinmemezlikten sıyrılmak için bilimsel bir araştırmaya kucak açmış, beklemektedir. Şimdiye kadar hiç bir bilimsel ve arkeolojik araştırmanın yapılmadığı, antik literatürde adına rastlanılmayan ören yeri köylülerce “GÂVURÖRENİ” olarak bilinmektedir.
Yazı ve fotoğrafların devam Hatay Keşif Dergisinde
Yazı: Kadir ASLAN