Yeraltı kaynakları hiç olmayan (Ekonomik değeri kalmayan demir hariç), belli bir süre teknolojiyi yakalamış geçmişteki zenginliğinin temelini sömürü düzeni üzerine kurmuş bir kıtadır Avrupa.
Teknoloji üstünlüğünü Asya ve Uzakdoğu’ya kaptırmış, kolonilerinin tamamı özgürlüğüne kavuşmuş Avrupa himmet etmekten çok uzaktır. Belki de himmete muhtaç hale gelmiştir.
Her gün bir Avrupa devletinin ekonomik batıklığına şahit oluyoruz. Tüm Avrupa da banka ve finans kaynakları zor durumdadır. Hollandalı bir siyasetçinin “gelecekte çocuklarımıza Türkiye’de iş arayacağız” sözü manidardır.
Emeklisinin çalışandan çok olduğu Avrupa maliyetler yüzünden üretim yapmaz hale gelmiştir. Sosyal yardımlarda kesintiler başlamış, halktaki hoşnutsuzluk grevlere ve bir takım protestolara dönüşmüştür Avrupa yolun sonuna gelmiştir.
Yüzünü Avrupa dönmüş olan Türkiye hele arka bahçesini görebilmiştir. Türkiye yuvasını hatırlamış gurbetten evine dönmüştür. Mankutlaştırılmış Türk insanı şifa bulmuş kendine gelmiştir.
Bu arada dünya ekonomisinin beyni olan Şangay beşlisiyle iş birliğine girmiştir. Ortadoğu’yu ve Afrika’yı hatırlamıştır. Bu geniş topraklardaki 400 milyon Türkü ve 1.5 milyar Müslümanı hele hatırlamıştır.
Bu geniş coğrafya ile ırksal ve dinsel tanışıklığımız, kültürel ortak yanlarımız bizim hızla kalkınmamızdaki ivmemiz olacaktır. İnşallah
Selamlar
Çok haklısınız. Ancak ne yapacağımıza vereceğimiz karar Türkiye Cumhuriyeti devletinin yü menfaatlerine olmalı. Böyle belirsizlik, önünün görememe, yandaş siyasetten olmayacağı kanaatindeyim.