featured

Bayır-Bucaklılar için toprak namustur!

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Yazı: Mehmet ÇARDAK Gümrük Müşaviri / Araştırmacı – Yazar

Suriye’deki ilk Türkmen varlığı 11. yüzyıla dayanıyor. Suriye’ye ilk gelenler Tolonoğulları’dır.

Selçukluların ilk döneminden itibaren Türkmenler Bayır-Bucak Bölgesi’ne yerleşmeye başlamıştır. O dönemler, hac yollarının korunması amacıyla Türkmenler bu bölgeye gönderilmiştir. Bu göç, Osmanlı İmparatorluğu döneminde de Anadolu’nun çeşitli kentlerinden gönderilen ailelerle parça parça devam etmiştir.

Ortadoğu’nun Avrupa’ya açılan en yakın noktası olan Bayır-Bucak Bölgesi, Selçuklular döneminden buyana oldukça stratejik bir konumdadır.

BAYIR-BUCAK TÜRKMENLERİ

Osmanlı döneminin son günlerine kadar Hatay’ın Yayladağı ilçesiyle Bayır-Bucak Türkmen Bölgesi tek parça iken, Hatay Devleti kurulduğunda Bayır-Bucak, Yayladağı’ndan ayrılarak Suriye’de kalmıştır.

Suriye’de kalan Türkmen topraklarının ‘Bayır’ bölgesi; Yayladağı’nın güneyindeki dağlık alandır. ‘Bucak’ bölgesi ise, Türkiye sınırındaki Keldağ’ın (Cebel Akra) eteklerinden Lâzkiye merkezine kadar sahil hattında yer alan topraklardır.

ORSAM ile Suriye Türkmen Meclisi’nin en son yaptırdığı saha çalışmalarında, Suriye’deki Türkmen nüfusu 3.5 milyon olarak belirlenmiştir.  Suriye Arap Cumhuriyeti’nde kimlikler, etnik ayrıma göre verilmediğinden nüfus cüzdanlarında Türkmenler ya ‘Müslüman’ ya da ‘Hıristiyan’ yazılıyordu. Suriye’de devrim başlayıncaya kadar Türkmenlik, Kürtlük falan yoktu. Yani, Suriye’de Kürtler de Türkmenler de ‘Arap’ sayılıyordu.

Suriye’de Türkmenler, ülkenin değişik bölgelerine yayılmışlardır. Tek ve yoğunluklu bir Türkmen bölgesinden söz edilemez. Türkmenler, sadece Halep’te, Şam’da, Bayır-Bucak’ta ya da Hama veya Humus’ta değil, Suriye’nin her yerindedir.

Son nüfus sayımına göre, Bayır-Bucak Bölgesi’nde 271 bin Türkmen’in yaşadığı bilinmektedir. Bu bölgede, içerisinde belde ve köylerin de olduğu 97 yerleşim yeri bulunmaktadır. Ayrıca bu rakama dâhil olmayan çok sayıda mezralar da vardır.

Bayır-Bucak Bölgesi’ndeki Türkmenler, geçimlerini genellikle tarım ve hayvancılıktan sağlamaktadır. Bucak Bölgesi’ndeki Türkmenlerin ise, hem tarımdan hem de sahil turizminden geliri vardır.

Türkmenlerin okuma-yazma oranı 2000’li yıllara kadar oldukça düşükken, son yıllarda okur-yazar oranı oldukça artış göstermiştir. Ayrıca birçok Türkmen, kentlerin sanayi bölgelerinde işçi olarak çalışmaktadır. Bayır-Bucak Türkmenlerinin tamamı Türkçe konuşmaktadır. Hatta orta yaş üstü Türkmenler halen Arapça bilmemektedir.

SURİYE DEVRİMİ!

Suriye’de devrim hareketi 2001 yılının Mart ayında başlamıştır. Suriye’de ilk yürüyüşlerin başladığı sırada Türkmenler için de devrim olmuştur, ancak Bayır-Bucak Türkmenleri ilk olarak açıktan silahlı mücadeleye girmemiştir. İlk çatışmalar sonrası kısa sürede muhalifler, ‘Bayır’ bölgesinin büyük kısmına sahip olmuştur. Sonraki günlerde muhalifler, Bayır’ın tamamında kontrolü sağlamıştır. Yaklaşık bir yıl sonra bu mücadeleye rejim tarafındaki Bucak bölgesinden kaçan birçok Türkmen de katılmıştır. Zaman zaman Türkmenler Bucak bölgesine doğru ilerleme kaydetseler de burayı koruyamayarak geri çekilmişlerdir. Şuan Bayır toprakları muhaliflerin, Bucak toprakları da rejimin kontrolündedir ve karşılıklı mücadele devam etmektedir.

Lâzkiye kırsalındaki toplam 271 bin Türkmenlerden yarısı ülkeyi terk etmek zorunda kalmıştır. Bunlardan kimileri Türkiye’deki kamplara ve değişik kentlere yerleşirken, kimileri de Suriye’de çeşitli bölgelere göç etmiştir.

Ancak Suriye Devrimi; önceleri uluslararası emperyalist güçler, sonra da IŞİD tarafından çalınmıştır. Hâlbuki ilk ayaklanmalarda İslamcısı, solcusu ve her kimlikten Suriyeli halklar demokrasi ve özgürlük isteğiyle sokağa dökülmüştür. Ancak aradan altı ay geçtikten sonra, Esad’ın derin devleti işin içine girmiş ve ayaklanmaları bastırmak için kan dökülmüştür.  Ardından, çeşitli ülkeler de işin içine girdikten sonra ülkeye silah sokulmuş, çatışma ortamı yaratılmış ve o andan itibaren de devrim çalınmıştır.

Bugün Cenevre’de, Viyana’da dünya oturmuş Suriye’nin geleceğini konuşuyor ama orada Suriyeli hiçbir muhalefet unsuru yoktur.  Artık Türkmenler de yoktur. Suriyeli Türkmenler öldüler, öldürüldüler! Sağ kalanlar göçe zorlandılar. Topraklarını terk etmeyenler ise, dünyanın süper güçleriyle karşı karşıyadır. Uçaklar, füzeler söz konusudur. Türkmenlerin ise uçaksavarları bile yoktur. Özellikle de Bayır Türkmenleri orada, kendi topraklarında, ormanlık alanda canlarıyla, kanlarıyla mücadele ediyorlar. Suriyeli Türkmenler yedi düvelle savaşıyorlar.

TÜRKMENLER İÇİN TOPRAK NAMUSTUR!

Bayır Türkmenlerinin tek avantajları bölgeyi iyi bilmeleridir. Türkmenler orman insanlarıdır. Yaşadıkları bölgeyi karış karış bilirler. İkinci avantajları ise inançtır. Bayır-Bucak Türkmenleri için toprak namustur! Buna gerçekten inanıyorlar. Türkmen gençleri namuslarını korumaya çalışıyorlar.  Bu inançla savaşıyorlar. Öncelikle Esad’a karşı, sonra da IŞİD’e karşı savaşıyorlar. Türkmenlerin Bayır bölgesindeki savaşları Esad ile Halep bölgesindeki savaşları ise IŞİD’ledir.  Şimdilerde de Rusya ile dolaylı savaşıyorlar.

Bayır-Bucak Türkmenlerinin aslında Rusya ile bir meseleleri yoktur. Rusya gelip IŞİD diye Türkmenleri vuruyor. Türkmen Dağı’ndaki, Kızıldağ’daki bir Türkmen’in Rusya ile alıp veremediği ne olabilir ki? Hayatında bir İranlı görmemiş, köyde yaşayan bir Türkmen’in İran’la ne sorunu olabilir? Fakat işte Rusya da,  İran da sahada Türkmenlerin karşısına çıkıyorlar.

Suriye’deki Türkmenler tam beş yıldır mücadele veriyorlar. Topraklarını, onurlarını ve özgürlüklerini korumaya çalışıyorlar. Suriyeli Türkmenlerin arkasında güçlü müttefiki yok; ne Suudi Arabistan Türkmenlere yardım yapıyor, ne Amerika, ne de Katar! Suriyeli Türkmenler mücadelesini Türkiye sayesinde veriyor. Ortada bir destek var ama yeterli olmuyor. Bunu inkâr etmek Türkmenlere yakışmaz. O zaman Türkiye’ye nankörlük edilmiş olur.

Aslında Bayır-Bucak Türkmenleri,  Türkiye kendilerini ilhak etsin istiyorlar ama Türkiye bunu yapamaz. Çünkü uluslararası hukuk var: Türkiye, Suriye’nin toprak bütünlüğünü savunuyor. Oysaki Türkmenlerin buna ihtiyacı o kadar fazla ki…

Suriyeli Türkmenlere, Türkiye tarafından verilen her destek yetersiz kalıyor. Ama bugün gerek Türkiye ve gerekse dünya kamuoyunda bir Türkmen siyasetinden söz edilebiliyorsa, bu da Türkiye’nin sayesindedir.  Zaten Türkmenlerin de tek müttefikleri anavatanları Türkiye’dir!

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
Bayır-Bucaklılar için toprak namustur!

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir