Yazı: Zafer SARI
Osmanlı döneminin son yıllarında, Antakya ve Samandağ mıntıkalarında sıkça meydana gelen devlet aleyhine karşı uygunsuz hareketlerde artış görülmeye başlamıştı.
Bu mıntıkaların önde gelenlerinden Celal ağa Şenköy merkez olmak üzere, Yayladağı’na kadar olan “Kuseyr” mıntıkasında sözü dinlenen nüfus sahibi biri zattır. Cilli Ağa ise Asi nehrinin sağ şeridinde bulunan mıntıkalarda da Maruf Cilli ağa tanınan söz sahibi bir zattır.
Osmanlı idaresi bu mıntıkalarda meydana gelecek olan devlete karşı her hangi bir olumsuzluğu bastırmaları için bu iki ağayı görevlendirdi. Asi nehrine göre, sol şerit Celal Ağa’nın sorumluluğuna, Sağ sahil şeri dide Maruf Cilli Ağa’nın sorumluluğuna verildi. Bu iki Ağa’ya meydana gelebilecek devlete karşı olumsuzluk halinde silahlı müdahale yapabilmeleri için 2şer yüz silah verildi. Uzun süre bu mıntıkalarda devlete karşı her hangi bir olay olmadı ancak, o sıralarda Antakya’da Arap devleti kurma faaliyetleri baş göstermekte idi. Maruf Cilli Ağanın elinde bulunan 200 silahlı kuvveti Arap hükümeti kurma teşebbüsünde bulunanlara destek için Antakya’ya gönderdi.
Bunun duyulması üzerine, Ekim 1918 yılında Belenden binbaşı Mehmet Ali Bey bir kıta askerle Antakya’ya ya gelerek, Cillli Ağanın adamlarının elindeki 200 silahı alır. Celal Ağa is, Bezgeli (Kartakoca)denilen Mehmet Çavuş ile Kaltak adındaki iki sergerdeden Celal Ağa’yı pusuya düşürüp öldürürler.
