featured

Cinnet

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Cilvegözü Sınır Kapısının çıkış noktasında meydana gelen patlama 14 insanın ölümüne, 28 kişinin de yaralanmasına neden oldu. Televizyon ekranından olayın gelişimini izlemeye, neler olduğunu öğrenmeye gayret ediyorum. Dilim tutulmuş, aklım bir noktadan öte inadına adım atmıyor. Bu cinnet ve vahşet neden diye kendi kendime soruyorum. Soruları aşağıdan yukarıya doğru okuyorum, yukarıdan aşağıya doğru okuyorum. Sonuç ya da cevap değişmiyor. Bu cinnet ve vahşete şöyle incir çekirdeğini dolduracak bir bahane yerleştiremiyorum.

Muhalifler mi yaptı bu intihar patlamasını, Esed yanlıları mı? Şebbiha mı? Muhabarat mı? İhvan mı? Haber kanalından takip etmeye gayret ediyorum, saygı duyduğum bir moderatör öylesine saçma, sapan laflar ediyor ki, kudurmamak, delirmemek elde değil. Şu yaygın ya da Ulusal diye nitelendirdiğimiz televizyon kanalları Türkiye’ye yayın yaparken, her şeye İstanbul lordları gibi bakma alışkanlığındalar. Kanalın haber merkezini arıyorum, ulaşmak ne mümkün. Benim bildiğim beş numaranın beşi de meşgul. Sonra kendi kendime düşündüğümde iyi ki bağlanamadım diye şükrettim. O sinirle kesinlikle hakaret edebilirdim. Neyse.

Cilvegözü sınır kapısının öte yakasında Babul Hava kapısı var. Vadinin iki yakasında iki kapı. Bizim tarafta nasıl diyeyim bir kaos yaşanıyor. Gelen, giden belli değil. Diğer tarafta ise tam bir karmaşa var. Muhaliflerin elinde olan Suriye kapısında ne bir disiplin, ne de bir kural var. Kimin baş, kimin ayak olduğu, amiri, memuru bilinmiyor. Ellerinde silahlar olan gençler. Suriye’deki vahşetten kaçanlar, araçlarıyla “Umuda” doğru yola çıkıyorlar. Kimileri yaya, kimileri araçlarla. Ama ülkelerinde yaşanan “Cinnet ve Vahşet’in” acılarıyla Türkiye’ye koşuyorlar. Yaşamak adına, çocuklarını, ailelerini yaşatmak adına Hatay topraklarına geliyorlar. Ceplerinde pasaportları var. Türkiye’de “Giriş” kaşesi basılıyor. Yeter mi? Yetmez. Ama insanlar ülkemize gelip ev tutuyor, karınlarını doyuruyor, hastalarını tedavi ettiriyorlar. Paraları olmayanlar bile sığındıkları ülke insanının “Merhamet ve İnsanlığını” biliyorlar.

Bir yanda Cinnet ve Vahşet’in doruğa çıktığı Suriye, bir yanda Merhamet ve İnsanlık yarışının yaşandığı ülkemiz. Bu Cinnet ve Vahşeti sınırımıza kadar getiren çılgınlığın sona ermesi tek dileğimiz; İki ülke insanlarının kendi ülkelerinde huzur içerisinde, barış içerisinde yaşayabilmeleri…

 

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
Cinnet

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

2 Yorum

  1. 24 Şubat 2013, 08:52

    “Bir yanda Cinnet ve Vahşet’in doruğa çıktığı Suriye, bir yanda Merhamet ve İnsanlık yarışının yaşandığı ülkemiz. Bu Cinnet ve Vahşeti sınırımıza kadar getiren çılgınlığın sona ermesi tek dileğimiz; İki ülke insanlarının kendi ülkelerinde huzur içerisinde, barış içerisinde yaşayabilmeleri”…Evet bu çılgınlıkta taraf olmamak ama tüm gücümüzle bu çılgınlığın bitmesi için dua etmek.

    Cevapla
  2. 21 Şubat 2013, 14:23

    Eline, diline sağlık değerli dostum. İnan ki benim söylemek isteyip de söyleyemediklerimi, yazmak isteyip de yazamadıklarımı dile getirmişsin. Cilvegözü Sınır Kapısı’nın çıkış noktasında meydana gelen patlamadan bir hafta önce AK Parti Milletvekilimiz Sayın Adem Yeşildal’a “Bugünden itibaren sınırlarımızın güvenliğini sağlamayı ve Cilvegözü Gümrük Kapısını zapturapt alkına almayı düşünüyor misiniz?” diye sorduğumda hiç bir yanıt alamamıştım. Nitekim bir hafta sonra hem üzücü hem de düşündürücü o terör olayı meydana geldi. Konuya bilen de bilmeyen de konuşuyor da benzer terör olaylarının ne zaman nerede meydana gelebileceği konusundaki şüphe ve endişelerimizi giderecek hiçbir şey söylenmiyor. Allah bizleri terörden korusun! Zaten başkaca sığınacak bir merci de yok…

    Cevapla