Her yıl olduğu gibi bu yılda geleneksel olarak düzenlenen İstanbul’un Fethi Kutlamaları Anadolu Gençlik Derneğimizin ev sahipliğinde muhteşem bir organizasyonla maneviyat yüklü bir atmosferde gerçekleşti.
Muazzam kalabalığın katılımıyla ilk olarak Ayasofya’da sabah namazı, ardından da Kocaeli İsmetpaşa stadyumunda mana dolu Fetih ve Gençlik Şöleni düzenlendi.
Ayasofya Camiinde yüz binlik sabah namazı ve Stadyumdaki fethe inanmış mahşeri kalabalıkla ilgili gelişmeleri bizzat katılarak veya basından takip ettiniz.
***
Biz bugün başka noktalara temas etmek istiyoruz. Milli Görüş hareketi ortaya çıktığı günden beri her konuda ülke insanına öncü ve önder olmayı kendisine vazife edinmiştir. Bu bağlamda İstanbul’un Fethi, Diyarbakır’ın Fethi, Sarıkamış Şehitlerini Anma, Çanakkale Zaferi, vb. başta olmak üzere bir çok unutulmuş önemli olayları halkın ve devletin gündemine tekrar sokan bu camia olmuştur.
29 Mayıs Fetih Gününü yıllardan beri bu ruha inanan kadroların kutladığı cümle âleminin malumudur. Hatta bu organizasyon sıradan bir toplantı değil; küresel boyuta taşınmış 100’ü aşkın ülkenin temsilcisiyle icra edildiği bilinmektedir.
Fakat ne hikmetse son dönemde bu kutlamalara sabotaj girişimlerini müşahede ediyoruz.
***
Birileri devletin tüm imkanlarını seferber ederek, İstanbul Yenikapı’da benzer bir organizasyon yaptı. Tabi işin içinde maya olmayınca, fetih ruhunu yaşatmayan, resmi devlet töreni olmaktan öte geçmedi.
Yenikapı’daki Fetih programından iki gün önce İstanbul’daydım. -Binlerce demiyorum- yüzbinlerce direğe fetih flamaları asılmış, billboardlar, köprüler, yollar süslenmiş, megalight, raket, internet, vs. aklınıza ne geliyorsa, reklam mecralarıyla her taraf fetih şovuna dönüştürülmüştü. Sosyal medyada dolaşan şu ironi manidardır. “Sultan Fatih, fetihte bu karar para harcamamıştır!” Başka söze gerek yok sanıyorum.
Astronomik bütçelerle yapılan organizasyonun sadece israfa ve “aman asıl programa kimse gitmesin”e hizmet etmekten başka amacının olmadığı açık. Ne kadar samimi oldukları da vicdanlarda!
Tören için Milli Eğitim’e bağlı okullara yazı yazılarak tüm öğrencilerin programa katılımlarının sağlanması istenmiş, Cuma Hutbelerinde minberler alet edilmiş, Hocalar hutbede “Hepinizi bu fetih coşkusunu kutlamaya falan yere bekliyoruz” diye anons etmek zorunda bırakılmıştır. Bunlar şık şeyler değil.
Böyle mana yüklü bir günde birleştirici ve kucaklayıcı olmak yerine belli gruplara çatarak, şov yaparak, icraatları(!) anlatarak fetih ruhundan uzak bir kutlama! Böyle bir ortam düşük profili yükseltmek ve parlatmak için kullanılması işin mehabeti açısından uygun olmamıştır.
***
Bir yandan da ne hikmetse Filistin’e gerçek anlamda sahip çıkan camianın en büyük organizasyonu yaptığı bugün; birileri de Filistin adına kıytırık bir yürüyüş yaparak, adeta organizeyi sabote etme girişimini bu yılda tekrarladı.
Yakıştı mı?
Bir de Ayasofya’daki sabah namazına alternatif İsrail Büyükelçiliği konutunun önünde sabah namazı programı yapılması garip.
Başka gün mü bulamadılar ?
Yüreğiniz yetiyorsa gidip İsrail’le gizli anlaşma gayretinde olanları uyarın. Sarayda sabah namazını kılıp “İsrail’e işgale karşıyız” deyin. Ya da Dışişleri Bakanlığı önünde yapacağınız samimi eylem çok daha etkili olacaktır.
Doğrusu ihlasla yapacağınız çok daha basit eylemlerin, bu sabotaj ve kötü gaz alma girişimlerinden daha etkili ve yararlı olacağı açıktır.
Dr. Necmettin Çalışkan
ncaliskan@beyza.net 15.6.2016
