featured

Kendinize kızmayı bırakın

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Sıcak havanın etkisini iyice hissettirmeye başladığı bu günlerde, aslında terlemenin ne kadar sağlıklı bir tepki olduğunu ve vücudunuzun ısı dengesini ancak bu şekilde koruyabildiğini, Hisar Intercontinental Hospital Klinik Laboratuvarlar Bölüm Başkanı Prof. Dr. Bekir Sami Uyanık’tan öğrendik.

Sıcak havalarda, vücuttaki ısı düzenleyici (termoregülasyon) mekanizmanın, terleme ve buharlaşma sonucu vücuttan sıvı kaybını sağlayarak vücut ısısının yükselmesini engellediğini dile getiren Prof. Dr. Uyanık;  ‘Vücuttaki ısı düzenleyici mekanizma, cilt altındaki damarların genişleyerek kan akımının artmasını sağlar. Böylece terleme gerçekleşir. Termoregülasyon mekanizma, kaybedilen sıvının yerine, yeterli sıvı alındığı sürece düzenli bir şekilde çalışır.

Ancak, vücut sıvı dengesi bozulursa, dolaşan kan miktarı azalır. Bu durumda beyin, böbrek gibi hayati organların fonksiyonlarını ve canlılığını korumak için cilt damarları daralarak kan akımını azaltır. Buna paralel olarak terleme de duracak noktaya gelir. Yoğun güneş ışınları, havadaki yüksek nem, hava sirkülasyonunun az olması (esinti, rüzgar olmaması) vücut ısı düzenleme mekanizmasının çökmesine neden olur. Buharlaşmayı engelleyen dar, vücudu sıkı saran, sentetik kumaşlı ve güneş ışınlarını emen koyu renkli kıyafetler giyilmesi, yüksek çevre ısısının vücuttaki etkisini artırır. Nem oranları yükseldiğinde, deriden buharlaşma yavaşlayarak vücut yeterince soğuyamaz, kişi nefes almakta zorlanmaya ve bunalmaya başlar.

Buna bağlı olarak zonklama tarzında baş ağrısı, baş dönmesi, boğazda aşırı kuruma, yutkunma zorluğu, bulantı, özellikle bacaklarda olmak üzere bütün vücutta halsizlik, gözlerde bulanıklık ile kendini gösteren sıcak çarpması ortaya çıkar. Terleme yoluyla vücuttan tuz ve su kaybı, halsizlik ve aşırı yorgunluk, tansiyon düşmesi kalbin çalışmasını olumsuz yönde etkiler; göğüste ağrı, çarpıntı, kalpte ritim bozuklukları, nefes darlığı başlar’ açıklamasında bulundu.

 

Vücudunuzun Isı Dengesini Korumak İçin…

  • Evinizde ısı yalıtımına önem verin.
  • Pencerelerinizi perde ya da filmle kapatın.
  • Hava sirkülasyonunu sağlamak için evinizi gün içerisinde sık sık havalandırın.
  • Beyin, tiroid, kalp, böbrekle ilgili bir hastalıklardan başka, yüksek tansiyon, diyabet ve obezite gibi sağlık problemlerimiz varsa, özellikle güneş ışınlarının dik geldiği öğle saatlerinde (12.00-15.00 arasında) mecbur kalmadıkça dışarıya çıkmayın, denize girmeyin ve güneşlenmeyin.
  • Güneşlenmek istiyorsanız güneş gözlüğü, şemsiye gibi gerekli kişisel koruyucu önlemleri de alarak öğlen saatleri dışında güneşten koruyucu krem, losyon kullanarak, kısa süreli güneşlenin.
  • İşiniz gereği sürekli dışarıda ve güneşin altında bulunmanız gerekiyorsa uygun zamanlarda ara vererek dinlenmeye çalışın ve aşırı hareketlerden kaçının.
  • Çok uzun süren ağır egzersiz ve yoğun fiziksel aktiviteden kaçının ve spor yapmak için sabah ve akşam saatlerini tercih edin.
  • Giydiğiniz kıyafetlerin sağlıklı olmasına, teri emecek pamuklu, açık renkli ve rahat olmasına özen gösterin. Sentetik (naylon) oranı yüksek gömlek, pantolon, çorap, iç çamaşırı giymekten kaçının.
  • El, yüz, ense ve ayaklarınızı soğuk suyla yıkayın ya da ıslatın. Vücut ısınızın yükselmemesi için, daha sık duş alın.
  • Klimanın tam karşısına oturmayın.
  • Terleme ile artan sıvı ve mineral kaybının karşılanması için, su, soda, ayran, çay gibi şekersiz ve asitsiz, kafeinsiz içecekler tüketin.
  • Susuzluk hissiniz olmasa bile, her gün en az 2-2.5 litre sıvı alın.
  •                Mide krampları ve üst solunum yolu enfeksiyonlarına neden olabileceğinden, soğuk içecekleri, çok soğuk ve buzlu olarak içmeyin ya da yavaş için.
  •                Kahvaltıda az yağlı peynirler, zeytin ve taze sebzeler tüketin.
  • Çay, süt, meyve suyu, ıhlamur ve kuşburnu gibi bitki çaylarını tercih edin.
  • Kızartma ve kavurma yerine haşlama, ızgara, sağlıklı pişirme yöntemleriyle, bitkisel sıvı yağlar kullanın.
  •  Et ve et ürünleri, balık, tavuk, yumurta, pasta, süt ve tatlılar gibi çabuk bozulma riski olan besinleri mutlaka buzdolabında bekletin.
0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
Kendinize kızmayı bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir