featured

Suriyeli mülteciler Türkiye’nin insani yardım çabalarını övüyorlar

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Yazı:Menekşe Tokyay

Türkiye’nin sağladığı güvenlik ve destek, Suriye’deki terörist şiddet ve iç savaştan kaçanlar tarafından övgüyle karşılanıyor.

Sawsan Al Khatib, ülkesindeki insani kriz ve iç savaşın ardından Türkiye’ye sığınan 1,7 milyonu aşkın Suriyeli mülteciden sadece biri. Hayati tehlike altında bulunan Al Khatib ve ailesi, ellerinde avuçlarında ne varsa satmışlar ve yeni bir yaşama başlamışlar.

Aile ilk başta Emirliklere yerleşmiş; orada bir sene kalmışlar. Ardından da kızlarının Kadir Has Üniversitesi’nde burs kazanmasıyla Türkiye’ye taşınmışlar.

Al Khatib şimdi aynı üniversitede yabancı dil öğretmenliği yapıyor.

SES Türkiye’ye konuşan Al Khatib, “Suriyeli bir anne olarak bence savaşın tek çıkış yolu eğitimdir” dedi.

Ancak Al Khatib ailesi için işler pek de kolay gitmedi. Üniversite yakınlarında küçük bir apartman dairesi kiralamaya çalışırken birçok sorun yaşadılar. Ev sahipleri, Suriyeli olduklarını öğrenir öğrenmez onlara ev vermeyi reddettiler.

“Ev sahibimiz doğalgaz bağlatmak için bize kefil olmak istemedi; biz de kocaman makinelerde su ısıtıp aylarca bu şekilde yıkanmak zorunda kaldık” dedi Al Khatib.

Al Khatib, polis merkezinde de birçok bürokratik engelle karşılaşmış; keza, söylediğine göre, Suriyelilerin statülerine dair sürekli değişen yasaları takip etmeleri çok zor ve eğer Türkçe bilmiyorlarsa yetkililerle iletişim kuramıyorlar.

“Türkiye’nin mültecilerin güvenliği ve sağlığını koruma amaçlı ortaya koyduğu insancıl çabaları takdirle karşılıyorum. Ve tüm hayatım boyunca Türkiye kalbimde ve zihnimde özel bir yere sahip olacak. Kar yağdığı sırada Suriyeli mültecilere çorba ve battaniye veren Türk yetkililerini TV’de gördüğümde çok etkilendim” diyor Al Khatib.

“Bununla birlikte, kuralların bizim için daha net olması gerek; ve kamu mercileri onlardan yardım istediğimizde bize daha nazik davranmalılar” diye ekledi.

Ödül sahibi Suriyeli bir şef ve Tarbuş Mutfakları’nın kurucusu olan Mohamad Nizar Bitar, Türkiye’de yaşayan şanslı Suriyelilerden. Kendisi, ailesiyle birlikte dört yıl önce buraya yerleşmiş.

Şimdiyse İstanbul’da beş restoran ve iki fırın işleten Bitar, Suriye ve Osmanlı yemekleri sunuyor müşterilerine. Çoğu Suriyelilerden oluşan 300 çalışanı var.

Kadir Has Üniversitesi’nde Diplomasi Sofraları Etkinliği sırasında SES Türkiye’ye konuşan Bitar, Türkiye’nin acımasız bir iç savaştan kaçan Suriyeli mültecileri kabul etmek anlamında dünya çapında bir numara olduğunu düşünüyor.

Bitar, “Buraya ilk geldiğimde herhangi bir bürokratik sorunla karşılaşmadım. Tüm izinleri beş gün içerisinde verdiler. Ardından da yepyeni bir hayata başladım” dedi.

Bitar, ayrıca, Türkiye vatandaşlarının resmi sektörde çalışmak isteyen Suriyeli mültecileri birer rakip olarak görmemeleri gerektiğini belirtti.

“İçlerinde iyi mühendisler ve işçiler var. İşgücü piyasasında tamamlayıcı olarak görülmeliler. Türkiye, bu mültecilere yeni ev sahibi ülkelerinde haysiyetli bir şekilde yaşamaları için yeni entegrasyon tedbirleri geliştirmeli” diye ekledi.

“Yoksa,” diye devam etti Bitar, “onlara karşı yapılan ayrımcılık, bu kişiler sosyo-ekonomik yaşantıdan dışlandıkları sürece devam edip duracak.”

“Türk halkı, onları şahsen tanımak suretiyle Suriyeli mültecilerle empati yapmalı. Ve bunun için de, kültürlerini bilmek, yemeklerini yemek, bizimle şahsen bu tür etkinliklerde konuşmak son derece önemli” diye ekledi Bitar.

Türk hükümeti kısa süre önce açıkladığı paketle Suriyeli mültecilerin çalışma koşullarında iyileştirmelere gideceğini duyurdu. Buna göre, mülteciler, asgari ücretin altında çalıştırılamayacaklar; geçici kimlik kartları edinecekler. Paket, Bakanlar Kurulu’nun onayını aldıktan sonra uygulamaya konacak.

SES Türkiye’ye konuşan İltica ve Göç Araştırmaları Merkezi IGAM’ın başkan yardımcısı Metin Çorabatır, Türkiye’nin sadece mülteci kamplarına odaklanmasının bir çözüm olmadığını düşünüyor. Çorabatır, “Bu mülteciler için yeni entegrasyon projelerinin ortaya konması lazım ve bu süreçte kadınlar, çocuklar ve gençler başta olmak üzere en kırılgan konumda olanlarla işe başlamak gerek” dedi.

Çorabatır, “Türkiye, iç savaşın başından beri uluslararası koruma ilkesini iyi bir şekilde uyguladı. Açık kapı politikası güttü. Bu mültecileri geri göndermedi. Ve şimdi de özellikle kamp dışında yaşayanlara yönelik yeni istihdam alanları açmak üzere yeni araçlar geliştirmenin zamanı geldi” diye konuştu.

Resmi rakamlara göre Türkiye 2011 yılından beri Suriyeli mülteciler için 5 milyar dolar para harcadı. Türkiye Ocak ayı sonunda Şanlıurfa’nın Suruç kasabasında 35.000 kişiye ev sahipliği yapabilecek kapasitedeki en büyük kampını açtı.

Türkiye’nin halihazırda sınır kasabalarında, 265.000 Suriyeli mülteciye ev sahipliği yapan 25 mülteci kampı bulunuyor. Yeni kampların kurulması da ufukta görünüyor. Bununla birlikte, ülkedeki Suriyelilerin büyük kısmı, kampların dışında yaşıyorlar.

Çorabatır’a göre, eğitim fırsatlarını tasarlamak ve Türkiye’de yaşayan Suriyeli gençler için üniversite burslarının sayısını artırmak yönünde acil bir ihtiyaç söz konusu. Keza bu şekilde bu gençlerin ülkelerine geri dönüp aşırılık yanlısı muharip gruplara katılmaları önlenebilir.

“Suriyelilerin Türkiye’de özel okulları var ve şimdi bu okulları Türk sistemine, karma okullara entegre etmek ve onlara Türkçe öğretmek doğrultusunda birtakım girişimler söz konusu. Bununla birlikte, yetkililer, bu süreçte kültürel engelleri yıkmalılar” diye ekledi Çorabatır.

Alman Marshall Fonu’nun son Transatlantik Eğilimler araştırmasına göre, Türk vatandaşlarının yüzde 67’si hükümetin göç meselelerini ele alma biçimini onaylamıyor. Ayrıca, yüzde 66’lık kesim, göçmenlerin Türk toplumuna kötü bir şekilde entegre olduğunu düşünüyor.

Uluslararası Af Örgütü’nün 25 Şubat günü yayımlanan son yıllık raporu, Suriyeli mültecilerin ülkelerine geri dönmeye zorlandığı, resmi olmayan geçiş noktalarında şiddetle karşılaştığına dair vakalardan söz ediyor.

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
Suriyeli mülteciler Türkiye’nin insani yardım çabalarını övüyorlar

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir