featured

‘Terlemeyi önleyeyim derken Meme Kanseri olmayın!’

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Hisar Intercontinetal Hospital Medikal Onkoloji Bölümü Uzmanı Dr. Betül Açıkalın, deodorantların ve ter önleyicilerin içindeki kimyasalların kansere yol açabileceğini söyledi.

Birçok insanın her gün kullandığı deodorant ya da ter önleyicilerin kansere yol açtığını düşünmek insanı oldukça ürkütüyor. Çok erken yaşlarda koltuk altı tüylerinin tıraş edilmesi sonrası sürülen deodorantların, deriden emilerek meme dokusuna kadar gidebileceğini vurgulayan Hisar Intercontinetal Hospital Medikal Onkoloji Bölümü Uzmanı Dr. Betül Açıkalın, bunun meme kanseri için en tehlikeli risk faktörü olduğu bildirdi.

Ergenlik çağından önce deodorant kullanılmamalı

Ergenlik çağından sonra koltuk altı tüylerinin temizliği ve uygun deodorant kullanımı sıklaşmaya başlar. Ergenlik çağına gelmemiş, 16 yaşın altındaki çocuklar için deodorant kullanımı uygun değildir. Deodorant ve terleme önleyiciler konusunda anneler çocuklarını eğitmelidir. Ergenlik çağında koltuk altı tüylerinin çıkması ile beraber hormonların etkisiyle kokulu salgı yapan apokrin bezler de salgı yapmaya başlar. Bu yaşlardan itibaren koltuk altının sık sık sabunla yıkanması ve tüylerin temizlenmesi gerekir.

Koltuk altı tüyleri düzenli şekilde tıraş edilmeli

Tüyler başlangıçta makasla kesilerek kısaltılabilir ve deriye zarar vermeyecek yöntemlerle, örneğin dikkatlice tıraş etmek veya tüy dökücü krem kullanmak gibi yöntemlerle temizlenebilir. Lazer epilasyon ise 18 yaşından sonra yapılmalıdır. Tüylerin uzun olması hem kötü kokuya hem de bakterilerin üremesine ve bazı cilt hastalıklarının oluşmasına zemin hazırlayabilir.

Deodorantların içeriğindeki kimyasallar meme kanserine zemin hazırlayabilir

Deodorantların içeriğinde bulunan metil, etil, propil, benzil, butil gibi kimyasal maddeler oldukça tehlikelidir. Meme kanseri ile terlemeyi engelleyici kozmetiklerin içindeki alüminyum bileşikleri arasında yapılan araştırmaların sonuçlarına göre de göğüs kanseri riskini arttıran en tehlikeli maddelerden biri olan paraben, en çok deodorantlarda ve diğer kozmetiklerde bulunuyor.

Kimyasal maddeler direkt olarak kana karışabilir

Cildimize doğrudan uyguladığımız bazı ürünler, geçirgenliğin yüksek olması nedeni ile doğrudan vücudumuza girip kılcal damarlarımız yoluyla kan dolaşımına katılabilir. Eğer toksik ve kanserojen bir madde içeriyorsa vücudumuza bu zararlı maddeleri de almış oluruz. Özellikle koku verme amacıyla eklenen metilen klorid, toluen, metil etil keton, etilen glikol gibi değişik toksik kimyasallardan kesinlikle uzak durmak gerekmektedir.

Deodorant seçerken içeriği mutlaka okunmalı

İlk dikkat edilebilecek nokta, deodorantın koku giderici alüminyum bileşenlerini içermemesi olmalıdır. Alüminyum emilerek kan dolaşımına girerse vücutta birikir. Deri ile teması bile oldukça etkilidir. Yapılan araştırmalarda toulene sık maruz kalma halinde üreme fonksiyonları üzerine olumsuz etkileri görülmüştür. Ayrıca 10 yıldan fazla süredir parabenlerin kanser gelişiminden sorumlu maddeler arasında olduğu bilinmektedir.

İçeriğinde doğal madde bulunan ürünleri seçin!

Kimyasal maddeler içeren deodorantlarda alınmadan önce mutlaka etiketi okunmalıdır. Bitkisel gliserin, bioflavonoidler ve liken, otlar veya bitkisel özler, iyonize su ve distile su, yeşil çay, aleo vera ve kabartma tozu gibi doğal malzemeler içeren ürünler tercih edilmelidir.

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
‘Terlemeyi önleyeyim derken Meme Kanseri olmayın!’

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir