Türkiye Deprem Mühendisliği Derneği tarafından düzenlenen ve Mustafa Kemal Üniversitesi’nin ev sahipliğinde gerçekleşen “2. Türkiye Deprem Mühendisliği ve Sismoloji Konferansı”nın açılışı Atatürk Konferans Salonu’nda yapıldı.
Açılışa MKÜ Rektörü Prof. Dr. Hüsnü Salih Güder, Hatay Vali Yardımcısı Şahin Bayhan, Antakya Belediye Başkan Yardımcısı İzzet Kakil, Türkiye Deprem Mühendisliği Derneği Başkanı Prof. Dr. Haluk Sucuoğlu, Türkiye Deprem Mühendisliği Derneği Kurucu Başkanı ve Uluslararası Deprem Mühendisliği Birliği Başkanı Prof. Dr. Polat Gülkan’ın yanısıra yurt içi ve yurt dışından çok sayıda deprem uzmanı katıldı.
İnsan doğası, deprem gibi yaşamın her anına çok yönlü olarak olumsuz etki yapan tüm doğa olaylarına hızlı ve aşırı tepki veriyor
MKÜ Rektörü Prof. Dr. Hüsnü Salih Güder açılışta yaptığı konuşmada depremlerin önemli bir doğa olayı olduğunu, dünyanın önemli bir kısmında ciddi anlamda önemsendiğini, ancak depremsiz geçen sürelerde ise unutulan ya da unutulmaya yüz tutan afetler olduğunu dile getirdi. Rektör Güder, insan doğasının, deprem gibi yaşamın her anına çok yönlü olarak olumsuz etki yapan tüm doğa olaylarına hızlı ve aşırı tepki verdiğini, ancak olmadığı zamanlarda bu olumsuzluğu kısa sürede unuttuğunu ifade etti.
Depremler önlenemez doğa olayıdır
Depremlerin önceden tahmin edilemeyen doğa olayları olduğunu söyleyen Güder, “Depremlerin önlenemeyeceği, buna karşılık planlama ve mühendislik araçlarının devreye sokulmasıyla ortaya çıkabilecek hasarların ve kayıpların azaltılabileceği son yıllarda yapılan pek çok bilimsel çalışmada devamlı altı çizilen husus olmuştur” diye konuştu.
“Teknolojinin tüm imkanlarıyla birlikte deprem etkisini azaltarak yapılara transfer eden sistemler geliştirmek amacıyla Dünya’da ve Türkiye’de binlerce çalışma yapılıyor.”
Teknolojinin tüm imkanlarıyla birlikte deprem etkisini azaltarak yapılara transfer eden sistemler geliştirmek amacıyla Dünya’da ve Türkiye’de binlerce çalışma yapıldığını belirten Rektör Güder, “Ülkemizde bu yönde yapılan çalışmaların sayısı az olmasa da, bu yolda kat edilmesi gereken çok yol olması nedeniyle üniversitelerdeki araştırmacılar değişik kaynaklardan elde ettikleri maddi ve manevi destekler ile yeni çalışmalar gerçekleştirmekte ve elde ettikleri sonuçları bu tür bilimsel toplantılarda meslektaşları ile paylaşmaktadır” şeklinde konuştu. Mühendislik Fakültesi, İnşaat Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyelerinin 2 yıl önce yaptıkları girişim ile Türkiye Deprem Mühendisliği Derneği’nin bir bilimsel etkinliği olan Türkiye Deprem Mühendisliği ve Sismoloji Konferansı’nın üniversitelerinde düzenlenmesinin uygun görüldüğü bilgisini de aktaran Rektör Güder, “Üniversitemiz İnşaat Mühendisliği Bölümü öğretim üyelerinin 7-8 yıldan beri “Deprem Mühendisliği, Mevcut Yapıların Değerlendirilmesi, Hasar Tahminleri” gibi konularda ODTÜ, Kandilli Rasathanesi ve Uluslararası Araştırma Merkezleri ile ortaklaşa olarak yapmış oldukları projelerin akabinde böyle bir etkinliğin Hatay’da ve özellikle Mustafa Kemal Üniversitesi ev sahipliğinde yapılması hem anlamlıdır hem de gurur vericidir” ifadesini kullandı.
“Depremler hayat akışımızı bir anda ciddi bir şekilde etkileyen önemli bir doğa olayıdır.”
2. Türkiye Deprem Mühendisliği ve Sismoloji Konferansı Düzenleme Kurulu Başkanı Doç. Dr. Mehmet Cemal Geneş ise dünyada ve özellikle ülkemizde sık sık meydana gelen depremlerin hayat akışımızı bir anda ciddi bir şekilde etkilemesi nedeniyle önemli bir doğa olayı olduğunu ifade etti.
Uluslararası bir konferans olma yolunda ilerliyor
Konferansın, deprem bilimcilerini buluşturma gibi bir özelliği olduğunun altını çizen Geneş, on beş ay kadar önce ilana çıkıldıktan sonra, yurt içi ve yurt dışı akademisyenlerden iki yüz 36 bildiri özeti alınarak, beklediklerinden çok daha fazla ilgi gördüklerini dile getirdi. Bu iki yüz 36 bildiri özetinin ise yaklaşık olarak yüzde 10’unun yabancı ülkelerden geldiği bilgisini de veren Geneş, konferansın her ne kadar ulusal bir konferans özelliği taşımasına rağmen bu katılımlarla birlikte uluslararası bir konferans olma yolunda ilerlemeye başladığını vurguladı.
Türkiye Deprem Mühendisliği Derneği çok çeşitli alanlarda çalışan araştırmacıları ve uygulamacıları içinde barındıran şemsiye bir kuruluş
Yine konferansın konuşmacılarından olan Türkiye Deprem Mühendisliği Derneği Başkanı Prof. Dr. Haluk Sucuoğlu ise dernekleriyle ilgili bilgiler vererek Türkiye Deprem Mühendisliği Derneği’nin çok çeşitli alanlarda çalışan araştırmacıları ve uygulamacıları içinde barındıran şemsiye bir kuruluş olduğunu söyledi. Sucuoğlu, Türkiye Deprem Mühendisliği ve Sismoloji Konferanslarının temel amacını ise geçmişte sadece kendi alanlarını kapsayan toplantılarda buluşan uzmanları daha geniş bir platformda bir tartışma ve bilgi paylaşımı ortamında bir araya getirmek ve bilginin yaygınlaşmasına hizmet etmek olarak değerlendirdi.
Deprem sadece İstanbul’un sorunu değil
Depremin sadece İstanbul’un bir sorunu olmadığını da belirten Sucuoğlu, depremin ülke sorunu olduğunu ve tüm ülkeyi ilgilendirdiği için ilk konferanslarını Ankara’da ikincisini ise Antakya’da gerçekleştirdiklerini ve üçüncüyü de başka bir Anadolu kentinde yapmak istediklerini kaydetti.
Konferansta söz alan Türkiye Deprem Mühendisliği Derneği Kurucu Başkanı ve Uluslararası Deprem Mühendisliği Birliği Başkanı Prof. Dr. Polat Gülkan ise yaptığı konuşmada, “Deprem yönetmeliğinin bilim ve teknolojide meydana gelen ilerlemelerin ışığı altında gözden geçirilip toplumun güvenliğini sağlayacak halde tutulması ödevi teknik camianın bunu ülke genelinde uygulamaya konulması için gerekli sistemin kurulması ve kontrol edici mekanizmanın tasarlanması ise kanun koyucunun ve yerel yönetimlerin sorunudur” dedi.
25-27 Eylül tarihleri arasında gerçekleşecek olan Türkiye Deprem Mühendisliği ve Sismoloji Konferansı’nda paralel oturumlar düzenlenerek sunuşlar ve tartışmalar gerçekleşiyor. 50 kuruluşun yer aldığı konferansın ana temalarını ise Yer Bilimleri, Mühendislik Sismolojisi, Deprem Mühendisliği ve Kentsel Riskler ve Afet Yönetimi oluşturuyor.
HABERİN FOTOĞRAFLARI
