featured

AK Parti Dörtyol İlçe Teşkilatı Sistem Değişikliğini anlattı

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

ÖZEL “BU BİR CUMHURİYET DEĞİŞİKLİĞİ DEĞİL SİSTEM DEĞİŞİKLİĞİDİR”

Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) Dörtyol İlçe Teşkilatı tarafından  “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ve Anayasa Değişikliği Paketi Maddeleri”  düzenlenen basın toplantısında anlatıldı.

Ak Parti İlçe Teşkilatında düzenlediği tanıtım toplantısında basın mensupları ile bir araya gelen İlçe Başkanı Hasan Özel, 16 Nisan 2017 Pazar günü yapılacak olan ‘Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ve Anayasa Değişikliği Paketi Maddeleri’nin halk tarafından oylanmasını içeren  “Evet – Hayır” oylamasıyla yapılacak olan değişiklikleri anlattı.

Düzenlenen tanıtım toplantısına Medya Tanıtım Sorumlusu ve İlçe Başkan Yardımcısı Mustafa Atım, Hukuk Danışmanı Av. Tuğba Ünal, Seçim Kurulu Başkanı Mustafa Özcan’da katıldı.

Ak Parti Dörtyol İlçe Başkanı Hasan Özel, bazı basın yayın organlarında anlatıldığı gibi yapılacak seçimde “cumhuriyet ortadan kalkıyor” gibi çeşitli söylemler haberler çıkıyor. “Cumhuriyet bizim ortak değerlerimizdir bunun değiştirilmesi ve tartışma konusu yapılması bile söz konusu olamaz. 1923 yılında Mustafa Kemal Atatürk, cumhuriyeti ilan etmekle nokta konulmuştur. Büyük mücadelelerle verilen kurtuluş savaşı sonrası 1922’de Türkiye Büyük Millet Meclisi açılmasının ardından bize özgü en iyi yönetim şekli olan Cumhuriyet sistemi oluşturuldu. Bırakın bunun değişmesi adını dahi anması bile düşünülemez. Gelecek olan “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi” ne bölgesel yönetimdir ne bölücü bir yönetimdir. Tamamen ülkemizin daha sağlıklı hükümetlerin daha iyi iş yapabilmelerini daha atik kararlar alabilmeleri terörle mücadelede daha başarılı olmaları için gerekli bir sistemdir. Bu bir Başkanlık sistemi değil, Cumhurbaşkanlığı sistemidir.Türkiye Cumhuriyetine özgü bir yapıdır. Yapısal herhangi bir değişiklik yok, yine milletvekilleri var. Değişiklikler sadece iki başlılığı ortadan kaldıracak Başbakan olmayacak, Cumhurbaşkanı olacak ve iki de Cumhurbaşkanı yardımcısı olacak ve tek elden yürütülecek, bölgesel herhangi bir değişiklik olmadan yine illerimizi valilerimiz, ilçeleri kaymakamlarımız ve mahalli idarelerimiz ise belediye başkanları tarafından yönetilmeye devam edecek. Yapılacak değişiklik sadece sistem değişiklidir. Bunun dışında herhangi bir rejim değişikliği ya da bölgesel deşiklik gibi herhangi bir uygulamayı kapsamamaktadır” dedi.

Ak Parti İlçe Başkanı Hasan Özel yapılacak olan Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ve Anayasa Deşikliği Paketi Maddelerindeki değişiklerin neler olduğunu şöyle sıraladı.

 

 

  • Seçimden mutlaka tek başına iktidar çıkacak. Siyasi istikrar kalıcı hale gelecek.

 

İki seçim arasında (5 yıl) kesintisiz icraat olacak. Uzlaşma kültürü gelişecek. Hükümet  kurulmama  sorunu  olmayacak.  Hükümete güven  oyunu  millet verecek

 

  • Hızlı ve etkili yönetim; ekonomik büyüme, refah ve kalkınmanın garantisi olacak. Hızlı karar alan, hızlı icraat ve reform yapan, etkin bir yönetim modeli  oluşacak.

 

Vatandaşlarımızın ihtiyaçlarını karşılayan,gelişmelere ayak uyduran, kurumların hızlı çalışmalarını sağlayan bir işleyiş hakim olacak.  Bürokrasi azalacak, büyüme hızlanacak.  2023 ve ötesine uzanan hedeflerimiz ivme kazanacak.

  1. Vesayet sistemi tamamen tasfiye edilecek.Yasama (meclis) ve yürütme (hükümet) güçlenecek.  Devletin gerçek sahibi millet olacak.  Yönetimde çift başlılık ortadan kalkacak. Hükümet icraat yapacak, meclis kanun yapacak ve hükümeti denetleyecek. Meclis ve hükümet gerçek anlamda ayrılmış olacak.  Meclis ve hükümeti, her ikisini de millet seçecek ve denetleyecek.
  2. Güçlü hükümet, huzurun, güvenliğin ve özgürlüğün teminatı olacak.  Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi terörle mücadelemize güç katacak.  Kurumsal yenilenme sayesinde güvenlik politikalarımız daha etkin şekilde işletilecek.  Terörle etkin mücadele edilecek.

Terör Türkiye’nin gündeminden düşürülecek. Güvenlik politikalarında hızlı ve etkin karar alınacak.  İnsanımız özgürlüklerini güvenli bir ortamda yaşayacak

  1. Meclis asli işlevi olan yasa yapmaya odaklanacak ve hükümeti millet adına denetleyecek. Yasa teklifleri milletvekilleri tarafından verilecek, meclis aynı zamanda  seçilmiş Cumhurbaşkanı’nı ve kabinesini denetleyecek.  Milletvekili, kendi seçmeniyle sürekli temas halinde olduğu için, halkın beklentileri kanunlara daha fazla yansıyacak. Kanun yapımında meclis iradesi ön plana çıkacak..
  2. Cumhurbaşkanı yüzde 50’nin üzerinde bir oy ile doğrudan halk tarafından seçileceği için, siyasette birliktelik artacak, kutuplaşma azalacak.   Hükümet ve meclisin uyumu önem kazanacak.  Karşılıklı seçim yenileme yetkisi, hem Cumhurbaşkanı’nın hem meclisin birlikte seçimleri yenilemesi anlamına geliyor.  Birlikte seçimleri yenileme ihtimali, krizlerin uzlaşma yolu ile çözümünün yolunu açacak. Geçmişteki hükümet krizleri tarihe karışacak.  Siyasette daha sorumlu, daha akılcı, daha uyumlu bir anlayış hakim olacak.
  3. Güçlü hükümet sistemi, ülkemizi bölgesinde ve küresel siyasette daha etkili bir konuma yükseltecek:Bölgesel ve küresel barış ile istikrara katkımız artacak. Suriye’deki Fırat Kalkanı Operasyonu örneğinde görüldüğü gibi, uluslar arası işbirliği ve terörle mücadele imkânları genişleyecek. Uluslararası sorunların çözümünde söz ve hak sahibi olmak konusunda elimiz güçlenecek. Öncü ülke olma hedefimiz, yeni yönetim sistemimizle birlikte daha kısa sürede gerçekleşecek. Sorun çözen, güçlü bir ülke olarak bölgede etkinliğimiz artacak.

CUMHURBAŞKANLIĞI HÜKÜMET SİSTEMİ

 

  • Milletvekili seçilme yaşı 25’ten 18’e iniyor: Gençlere siyasette alan açılacak.  Seçme ehliyetine sahip  olan seçilme ehliyetine de sahip olacak. Gençlerin bakış açısı daha fazla siyasete yansıyacak.  Siyasete hareket gelecek.  Gençler erken yaşlarda siyasi tecrübe  sahibi olacak.
  • Milletvekili sayısı 550’den  600’e çıkıyor:  Bu düzenlemeyle temsiliyet genişleyecek, artan nüfusun mecliste temsili sağlanacak. Vatandaşımız kendi ilinde daha fazla temsilciye sahip olacak. Siyasette daha fazla temsil imkânı sağlanacak.
  • Meclis güçleniyor kanunları hükümet değil milletvekilleri teklif ediyor: Kanun yapımında meclis iradesi ön plana çıkıyor.  Meclisin bilgi edinme ve denetim yolları korunuyor. Meclis araştırması, genel görüşme, meclis soruşturması ve yazılı soru yöntemleri geçerliliğini  sürdürüyor.  Yazılı soruya hükümet üyeleri tarafından 15 gün içinde cevap verilmesi mecburiyeti getiriliyor.  Mecliste hazırlanıp kabul edilen kanunu Cumhurbaşkanı’nın geri göndermesi durumunda da son söz meclisin oluyor. Meclis kanunu salt çoğunlukla aynen kabul edip tekrar gönderebiliyor. Meclise ilk defa Hakimler ve Savcılar Kurulu için üye seçme hakkı  getiriliyor.İ
  • Cumhurbaşkanlığı seçimi ve meclis genel seçimi 5 yılda bir aynı gün yapılıyor:

 

Meclis seçimleri 4 yılda birden 5 yılda bire çıkıyor. Meclis ve Cumhurbaşkanlığı seçimleri aynı gün yapılıyor. Cumhurbaşkanlığı seçiminde iki turlu sistem uygulanıyor. Bu yolla 5 yıllık kesintisiz istikrar dönemleri geliyor. Halkın gündemi sürekli seçimlerle meşgul edilmiyor. Erken seçim ihtimali azalıyor, kriz çözme ve uzlaşma kültürü ön plana  çıkıyor. Birlikte yapılan seçimler birlikte çalışma kültürünü de destekliyor.

 

  • Cumhurbaşkanı veya meclis seçimi yenileme kararı verirse, iki seçim aynı  anda gerçekleşiyor:  Cumhurbaşkanı’na  ve meclise, seçimleri  yenileme yetkisi tanınıyor.

 

Cumhurbaşkanı seçim kararı alabiliyor. Aynı şekilde meclis de beşte üç çoğunlukla seçim kararı alabiliyor.  İki seçim birlikte yapılıyor. Bu düzenleme esasen uzlaşma ve uyum getiriyor.

Cumhurbaşkanı erken seçim kararı alırsa kendi süresini de kısaltmış oluyor. Birlikte erken seçim, sistem krizini önlüyor ve uzlaşma arayışının güvencesi oluyor.

 

  • Cumhurbaşkanı’nın partisi ile ilişiği kesilmiyor :  Milletin doğrudan Cumhurbaşkanı’nı seçmesi ile birlikte Cumhurbaşkanı’nın siyasi sorumluluğu doğuyor. Partili Cumhurbaşkanlığı ile siyaset daha samimi ve reel bir zemine kavuşmuş oluyor. Parti kurulları ve kanalları Cumhurbaşkanlığı makamının halkla iletişimini ve ortak akıl ile politika oluşturmasını kolaylaştırıyor. Bu durum siyaset üstü konularda tüm partilerle çalışmaya engel olmuyor. Dolayısıyla seçime partili olarak girip seçilen Cumhurbaşkanı’nın partisi ile ilişiğinin kesilmesi gerçekçi değildir.  Cumhurbaşkanı’nın partili olması seçildikten sonra bütün milletin  Cumhurbaşkanı olmasına engel değildir. (Bugünkü Başbakan ve Bakanlar gibi)
  • Cumhurbaşkanı’na kararname  çıkarma yetkisi veriliyor :

 

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nde çift başlılık ortadan kalkacağı için, şu an Bakanlar Kurulu’nda olan kararname çıkarma yetkisi, hükümetin başı olan Cumhurbaşkanı’na devrediliyor.

Cumhurbaşkanı, idari düzenlemeleri Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile yapıyor.  Temel haklar, kişi hakları ve ödevleriyle siyasi haklar ve ödevler konusunda kararname çıkaramıyor. Anayasada kanunla düzenlenmesi öngörülen konularda kararname çıkaramıyor. Kanunda açıkça düzenlenen konularda kararname çıkaramıyor. Kararname ile kanunlar çeliştiğinde, kanun hükümleri uygulanıyor. Meclisin aynı konuda kanun çıkarması durumunda kararname hükümsüz hale geliyor.

Kararnameler meclisin ve Anayasa  Mahkemesi’nin denetimine tabi oluyor.

 

  • Üst düzey kamu görevlilerini Cumhurbaşkanı atıyor :  Cumhurbaşkanı üst düzey kamu görevlilerini kararnameyle atıyor ve görevden alıyor. Yeni yönetim işbaşına geldiğinde, hızla kendi ekibini kurup icraata başlama imkânına sahip oluyor. Atamalarda bürokratik gecikmeler ortadan kalkıyor. Performansa dayalı görev değişiklikleri hızla yapılabiliyor.Görevde ehliyet ve liyakat ön plana çıkıyor.
  • Kurumlar ile ilgili idari düzenlemeler Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile yapılıyor:  Kurumların yapısal dönüşümleri, benzer iş yapan birim veya kurumların

 

birleşmesi kolaylaşıyor. Günümüz hız çağı. Yeni teknoloji ve uygulamaların gerekli kıldığı kurumlar hızla hayata geçiriliyor.  Kurumsal düzenlemeler ile uğraşmayan meclis, esasa ilişkin konulara ve kanun yapımına daha fazla zaman ayırabiliyor. Cumhurbaşkanlığı Kararnameleri ile yerel tüzel kişiliğe sahip kurumlar kurulamıyor.

 

  • Sorumlu Cumhurbaşkanlığı geliyor :  Cumhurbaşkanı’nın “sorumsuzluğu” ortadan kalkıyor, yani “yetkili ama sorumsuz” olmaktan çıkıyor. Cumhurbaşkanı’na denetim ve cezai sorumluluk geliyor. Cumhurbaşkanı şu anki anayasaya göre meclisin dörtte üç oyuyla yalnızca vatana ihanetten yargılanabiliyor. Şimdi ise hakkında herhangi bir suç işlediği iddiasıyla soruşturma açılabiliyor. Hakkında soruşturma açılan Cumhurbaşkanı erken seçim kararı alamıyor. Yeni sistemde Cumhurbaşkanı meclise ve millete karşı sorumlu oluyor. Bugünkü sistemde Cumhurbaşkanı’nın tek başına yaptığı işlemler yargı denetimine tabii değildir.  Yeni sistemde Cumhurbaşkanı’nın bütün iş ve işlemleri yargı denetimine açılıyor.
  • Bütçe hazırlama ve sunma yetkisi Cumhurbaşkanı’na veriliyor: Bütçe kanunu teklifini hazırlayıp meclise sunma yetkisi Cumhurbaşkanı’na veriliyor.  Bunun dışında kanun teklifi verme ve yapma yetkisi mecliste.  Bütçe Kanunu ile Kesin Hesap Kanunu aynı maddede birleştiriliyor, mecliste birlikte görüşülüp karara bağlanıyor.  Bütçe kanunu mecliste onaylanmazsa, öncelikle geçici bütçe hazırlanıyor. Bu da olmazsa, bir önceki yılın bütçesi yeniden değerleme oranına göre artırılarak yürürlüğe konuyor.  Böylece bütçe ile ilgili nihai karar meclise ait oluyor.
  • Sıkıyönetim kalkıyor, OHAL yeniden düzenleniyor:  Sıkıyönetim uygulaması tarih oluyor.  Olağanüstü Hal, 15 Temmuz hain darbe girişiminin sonuçları ve terör tehditleri de göz önüne alınarak, yeniden tanımlanıyor.  Mevcut sistemde Bakanlar Kurulu yetkisinde olan OHAL ilanı, yeni sistemde  Cumhurbaşkanlığı’na veriliyor. OHAL ilanı aynı gün meclisin onayına sunuluyor.  Meclisin OHAL’i uzatma, kısaltma ya da kaldırma yetkisi bulunuyor.  Bu dönemde çıkan kararnameler üç ay içinde meclisin onayına sunuluyor.  Cumhurbaşkanı OHAL ilanını ve OHAL kararnamelerini meclisin onayına sunduğu, meclisin OHAL’i uzatma, kısaltma ya da kaldırma yetkisi de olduğu için, meclisin bu konudaki denetleme gücü ve sorumluluğu ön plana çıkıyor.  OHAL de olsa seçim süreci tamamen YSK’nın denetiminde gerçekleşiyor.

 

OHAL terörle mücadeleyi hedeflediği için güveni artırıyor. Vatandaş güvenli bir ortamda özgür iradesini sandığa yansıtıyor.

 

  • Yargı sivilleşiyor:  Askeri yargı tümüyle kaldırılıyor. Sadece disiplin mahkemelerine izin  veriliyor.  Askeri mahkemeler sadece savaş halinde kurulabiliyor. Yargıda birlik geliyor. Asker ve sivil ayrımı ortadan kalkıyor. Vatandaşlarımızın hepsi aynı yargı kurumlarına tabi oluyor.  AB müktesebatına uyumlu ve demokrasi standartlarını yükselten bir uygulama daha hayata geçirilmiş oluyor.
  • Yargının bağımsızlığı ifadesine “tarafsızlığı”da ekleniyor:  Yargının bağımsız olması yetmez, tarafsız da olması gerekir. Tarafsızlığı anayasal hüküm haline getiriyoruz.

 

Anayasamıza eklenen bu ibare yargıya olan güveni arttıracaktır.  İleride yapılacak yargı düzenlemelerinde esas kabul edilecektir. FETÖ ve benzeri terör yapılanmalarının yargı içinde güç kazanması engellenecektir.

Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’na yeni düzenleme geliyor:  HSYK’nın yapısı ve seçim yöntemi değişiyor, adı Hakimler ve Savcılar Kurulu (HSK) oluyor.  Üye sayısı 22’den 13’e, daire sayısı 3’ten 2’ye düşüyor.  Adalet Bakanı ve Adalet Bakanlığı Müsteşarı’nın mevcut durumu korunuyor.  HSK’nın 4 üyesi, mevcutta olduğu gibi Cumhurbaşkanı tarafından seçiliyor.  HSK’nın çoğunluğunu oluşturan 7 üye ilk kez meclis tarafından seçiliyor.  Meclise üye seçimi düzenlemesiyle demokratik meşruiyet güçlendiriliyor.  Yargı kurumu üyeleri arasında seçime dönük rekabet ve gruplaşma son buluyor, meclisin iradesi öncelik kazanıyor.  Yeni düzenlemeyle FETÖ tipi yapılanmaların HSK’ya etki etme imkanı ortadan kaldırılıyor.

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
AK Parti Dörtyol İlçe Teşkilatı Sistem Değişikliğini anlattı

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir