TBMM Genel Kurulu’nda yargı paketi görüşmeleri kapsamında verilen önerge üzerinde söz alan CHP Hatay Milletvekili Av. Refik Eryılmaz, iktidara, “Alevileri dışlamaya çalışanlar Alevi sorununa çözüm üretemezler” dedi.
Eyılmaz konuşmasında;
Bize hukuk fakültelerinde yasaların nasıl yapılacağı, hangi ihtiyaçlar ortaya çıktığı zaman yasal düzenlemelerin yapılacağını anlatmışlardı. Toplumsal ihtiyaçlar, toplumsal talepler söz konusu olduğu zaman bu ihtiyaçlara ve bu taleplere uygun olarak tabii ki yasal düzenlemeler yapılır, kanunlar ihdas edilir. Fakat görüyoruz ki on iki yıllık AKP iktidarında toplumun ihtiyaçları ve taleplerinden çok, AKP’nin, hatta bir iki kişinin taleplerinin ve arzularının yerine getirilmesi için bu yasal düzenlemelerin yapıldığını görüyoruz.
Meclise getirilen bu yasal düzenlemelerle ilgili olarak muhalefet partisi milletvekilleri bu kürsüden eleştirilerini dile getirerek yanlışlıkları ortaya koymaya çalışıyorlar. Komisyonlarda bunun tartışması yapılıyor ama AKP Hükümetinin muhalefet partisi milletvekillerinin bu eleştirilerine hiçbir şekilde kulak vermediğini, tamamen dayatmacı, tamamen tepeden inmeci ve tamamen Meclisteki çoğunluğuna dayanarak “dediğim dedik” bir anlayışla bu yasaları Meclisten geçirmeye çalıştığını görüyoruz.
Bu anlayışla bu yasalar buradan geçtiği için de çok kısa bir süre sonra tekrar bu yasaların değiştirilmesi ihtiyacını hissediyor ve tekrar buraya getiriyorsunuz. Onun için, bu antidemokratik tavırdan vazgeçilmelidir. “Meclisteki çoğunluğumuza dayanarak istediğimizi yaparız.” anlayışı doğru bir anlayış, demokrasiye uygun bir anlayış değildir; çoğulcu demokrasi anlayışına da açıkça aykırıdır. Şimdi, biz, AKP’nin bugüne kadarki uygulamalarından bu ülkeye demokrasiyi, bağımsız yargıyı getirme gibi bir amacının ve çabasının olmadığını gayet iyi biliyoruz ve görüyoruz; halkımız da buna inanıyor.
Alevi açılımıyla ilgili de bir çift laf etmek istiyorum. Şimdi, seçimler yaklaştı. Yine Alevilere yönelik, acaba seçimden önce nasıl şirin görünebiliriz diye bir çalışma başlatıyorsunuz. Ben size şu kadarını söyleyeyim, siz Alevi sorununu çözemezsiniz. Neden? Çünkü siz Alevilere şaşı bir gözle bakıyorsunuz, siz Alevileri düşman görüyorsunuz. Düşman gördüğünüz, dışlamaya çalıştığınız, ötekileştirmeye çalıştığınız Alevilere siz çözüm üretemezsiniz. Bakın, sizlere bir örnek vereceğim. 15-20 milyon Alevi yaşıyor bu ülkede ve bunlar yüzyıllardır cem evlerinde ibadetlerini yerine getiriyorlar.
Siz çıkıp diyorsunuz ki: “Cem evi ibadethane değildir.” Size bu yetkiyi kim veriyor? Hangi hakla bunu söyleyebiliyorsunuz? Daha dün Sivas katliamında katledilen insanlarımızı katledenlerin Avukatlığını yapanları buraya getirdiniz, bakan yaptınız. Bakın, Yavuz Sultan Selim döneminde 70 bin Alevi katledildi, getirdiniz köprüye adını verdiniz. Bu da yeterli değil, on iki yıllık iktidarınızda… Ben buradan sesleniyorum, çıkın buna cevap verin: On iki yıllık iktidarınızda bir tek Alevi’yi vali yâda kaymakam yaptınız mı? Bir tek Alevi’yi cumhuriyet başsavcısı yaptınız mı?
Tansiyonun bir anda yükseldiği TBMM Genel Kurulunda AKP sıralarından yoğun sataşma ve bağrışmalara rağmen Eryılmaz konuşmasına devam ederek;
“Bakın, her gün yüzlerce Alevi genç beni arıyor, “Yazılı sınava girdim”,”Hâkimlik, savcılık sınavına girdim” diyor. Kayıtlar ortada. Diyor ki: “Ben yazılı sınavda 1’inci oldum, sınavda 2’nci oldum, sözlü sınavda beni elediler.” Bakın, ben bir şeyi ifade etmeye çalışıyorum, Aleviler bugün bunu düşünüyor. Eğer siz Alevilerin oyunu almak istiyorsanız, bu Alevilere yaptığınız ayrımdan vazgeçeceksiniz. Onları da bu ülkenin birinci sınıf vatandaşı göreceksiniz. Onları da… Bakın, Aleviler bu ülkenin çimentosudur. Aleviler bu ülkede vatanını, milletini, bayrağını seven insanlardır. Aleviler bugüne kadar tarih boyunca hiç kimseye ne zulmetmiştir ne baskı uygulamıştır ama Aleviler tarih boyunca baskıya maruz kalmıştır, ayrımcılığa maruz kalmıştır, sürülmüştür, öldürülmüştür. Sizin iktidarınızda da Alevilere bu ayrımcılığın yapıldığı konusunda bir algı var, bunu düzeltmeye çalışın. Benim söyleyeceğim budur.” ifadelerine yer verdi.
