featured

Ey Vasi!…

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Hatay Keşif Dergisinin Aralık ayı sayısında Mehmet Tanrıverdi kendi yazısında Vardılar Medya Grubu Genel Yayın Yönetmeni Sayın Vasi Köse’ye ayırdı.

Değerli Hatay Keşif okuyucuları. Araştırmacı-yazar İsmail Zubari’nin yaklaşık iki buçuk yıldır dergimizde yazdığı yazıları merak ve beğeni ile okuduğunuzu umuyorum. Bizlere özellikle Samandağ ve civanının tarihi ve kültürel geçmişi ile ilgili çok değerli bilgiler verir. Yazılarında akademik dili olabildiğince az kullanıp, herkesin anlayabileceği kelimeleri özenle seçer ve işin içine espri de katarak, okuyucuyu eğlendirmeyi ihmal etmez. Yazılarına her zaman “Ey Vasi” diye başlar ki, bildiklerini, araştırdıklarını Vasi’ye anlatırmış gibi yapar.

 

Peki, kimdir bu Vasi?

 

Bazı okuyucularımız Vasi’yi tanırlar; bir kısmı da tahmin edebiliyordur kim olduğunu. Belki, pek çok okur da merak etmektedir. Halbuki bu Vasi, dergimize büyük emekleri geçmiş, yayın

koordinatörümüz, usta gazeteci Vasi Köse’den başkası değildir. Abdülvasi abi, yazılarında kendisini A.Vasi Köse olarak tanıtır. Hoş; henüz ismini doğru söyleyene rastlamadım. Beş buçuk yıllık beraberliğimizde ona Vasbi diyenler oldu. Vasfi dediler; Vasih dediler, Vahsi dediler, Vasil dediler. Veysi bile dediler. Kimi de Ali Vasi diye hitap etti.

 

Vasi ağabeyi dergimizin birinci sayısını yayına hazırladığımız ilk günlerde tanımıştım. Ne yalan söyleyeyim endişeli ve önyargılıydım. Ancak, O’nunla ilk tanıştığım anda bende, yıllardır onu tanıyormuşum fikri oluştu. Ne kadar engin bilgilere sahip, zeki ve kültürlü biri olduğu her halinden belli oluyordu. Galiba Tanrı onu karşımıza bilerek çıkarmıştı.

 

Beş buçuk yılda O’nunla Hatay’ı adım adım, karış karış gezdik. Bilmediği yayla, köy, kasaba yoktu. Her gittiğimiz yerde, ne hikmetse, kendisini tanıyan biri mutlaka oluyordu. Hataylı olmamasına rağmen, bu ne şöhret? Posta veya kargo gönderilerinize bile “Vasi Köse, Kırıkhan-Hatay” yazdığınızda eline ulaşıyordu.

 

Vasi ağabey aslen Elazığlıdır. 1950 yılında Elazığ’ın Palu ilçesine bağlı Ekinözü köyünde dünyaya gelir. Babasının Gaziantep’in bir ilçesine atanmasıyla, ilkokulu oradaki bir ilkokulda tamamlar. Anadili Kürtçe olduğu ve hiç Türkçe bilmediği için çocukların tepkisiyle karşılaşır. Büyük bir inat ve azimle kendi kendine Türkçeyi İstanbul Türkçesi aksanıyla konuşmaya çalışır.

 

İlkokul son sınıfta ilk olarak Yaşar Kemal’in İnce Memed romanını bir arkadaşından 25 Kuruş ödeyerek alıp, bir günde okuduğunu anlatır. 0 zamanlar çocuk kitapları yerine çizgi romanlar revaçtadır. Tommiks, Teksas gibi kitapları vardır. Gaziantep’in 6O’lı yıllardaki ünlü sinemalarından Baydar ve Nakipoğlu sinemalarının önünde bu romanları okutur. Kazandığı paralarla kendine Türk romanları alır.

 

Öğretmen ilkokulun son sınıfında tatil ödevi olarak Yakup Kadri’nin “Yaban” romanını okumasını ister. Özet çıkartır. Öğretmen, okulun açıldığı gün onu tahtaya kaldırır. Tam bir saat romanı anlatır. Sınıftaki sessizliği ve sınıf arkadaşlarının bakışlarını hiç unutmaz. O gün, gazeteci olmaya karar verir. Babasının görevi gereği liseyi Afyon’un Dinar ilçesinde okur ve bitirir. O yıllarda üniversitelere giriş ön kayıt sistemi iledir. Ankara Basın ve Halkla İlişkiler Yüksek Okulu’na müracaat eder; yedek listeden okula başlar. 1971 yılında eşinin öğretmenlik yaptığı Kırıkhan’a gelir. Geliş o geliş! Yazın evlenirler. Ankara’ya, okula bir daha dönemez, Askerlik dönüşü Kırıkhan Gazetesi Yazı İşleri Müdürü olarak, ideali olan gazeteciliğe başlar. 1993 yılına kadar kesintisiz 18 yıl gazeteyi neşreder. Hürriyet, Milliyet, Cumhuriyet gazeteleri ile CNN Türk, NTV, Star TV, Kanal D. TRT ve Anadolu Ajansı Muhabirliği yapar. Halen TRT Anadolu kanalında görev almaktadır, Güneyde Kültür, Gösteri Edebiyat, Güney Rüzgârı, E Edebiyat dergilerinde şiir ve yazıları yayımlanmıştır. Basın Konseyi ve Hatay Gazeteciler Derneği üyesi olan Vasi Köse’nin Hatay Tarihi, özellikle Hatay’da Ermeniler, Kırıkhan Amanos Dağları’ndaki halk ozanları, Kırıkhan yemekleri, gelenek ve görenekleri ile ilgili çalışmaları var. Yaklaşık 40 Halk Ozanı ile ilgili çalışmaları onunla tanıştığımız zamandan bu yana hala devam ediyor.

 

Vasi Köse 41 yıldır Kırıkhan’da ikamet eden, Hataylı olmamasına rağmen, Hatay’ı bir Hataylıdan daha çok sevebilen, Hatay’a dair ne varsa araştıran, okuyan, her nerede Hatay’ın yararına bir şey yapılacaksa elinden geleni yapmaktan çekinmeyen, her nerede yenilecek güzel bir “Hatay yemeği” varsa orada olmaktan “mutluluk” duyan bir Hatay aşığı. Onunla pek çok köy şenliğinde bulunduk, Hatay’ın en ücra köşelerindeki restoranları “keşfettik”. Bu lezzet mekânlarını tanıtmak adına, enfes yemeklerin tadına bakıp, bunları dergimizde yazdık. Yemek hususunda öğreneceğim çok şey olduğunu o vakit ondan öğrenmiş oldum.

 

Vasi abi cömerttir de! Bildiklerini, bilmeyenlerle paylaşmaktan hiç çekinmez. Sağolsun, birkaç ayda bir de olsa bilginin zaman zaman karın doyurmadığı aklına gelir, biz zavallıları hatırlayıp eline ne geçtiyse kolilerle İstanbul’a gönderir. Biberli ekmek, kırma zeytin, nar, kayısı reçeli, kuru patlıcan, kuru biber, baharat, kömbe… Eeee, çocuklarımızın Vasi amcası olmak kolay mı? Sağlığın hep iyi, ömrün bol olsun ey Vasi!

Mehmet Tanrıverdi

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
Ey Vasi!…

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir