Maşuklu Antakya’nın soğuksu bahçelerinden sonra, Habib Neccar dağının Hac dağı bölümünden, Asi nehri arsında çok güzel ve verimli, bahçelerin bulunduğu yerdir. Antakya’nın en görkemli ve en eski yerleşim yerlerinden birisidir. Vaktiyle burası Antiokus Phila Pastor’un kızı Maşukiye için düzenlenmiş bir bahçe idi. Bu bahçe içerisinde saraylar, su kanalları ile cennet bahçeleri yapılmış. Bahçeler düzenlenip saraylar yapıldıktan sonra kralın kızı Maşukiye buraya yerleşir ve saraya da Maşukiye sarayı adı verilir.
Arsuz kralı Dimitriyus Antrokusun kızına bu bahçeler içinde aşık olur. Onlar yemiş içmiş ve göçüp gitmiş. Ancak Kral kızının altın sedef ve incilerle süslü mozaiği bu gün hala “Temaşa mağarasını” süslemektedir.
Dimitriyus, Ak denizden Kızıldağı aşarak Antakya’ya bir yol yaptırmış ve getirdiği süslü taşlarla sevgilisinin mozaiğini yaptırıp, Narlıca’nın karşısındaki bir tepede bulunan bir mağaraya yapıştırmış. Maşukiye’nin mezarı da oradadır. Daha iç tarafında da İskender’in hocasının sözlerini taşıyan kitabeler bulunmakta. Burası Antakya’nı en zengin tarihi kalıntılarının bulunduğu yerdir. Burası ne yazık ki günümüzde çok az kişi tarafından bilinmektedir.
Bu günkü adı MAŞUKLU olan yerleşim yeri, 1550 yılı Tahrir defterine göre Altınözü’ne bağlı 11 hanelik “Ma’şukiye” adı altında bir köy idi. 1994 yılında belde teşkilatı kuruldu, Hatay’ın 6360 sayılı yasayla büyük şehir olması ile Antakya’ysa bağlı bir mahalle haline getirilmiştir.
Zafer Sarı
