featured

Samandağ’da ‘Kadına Şiddet’ konulu panel kadınlarda büyük ilgi gördü

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Aalen Antakya Kültür Derneği etkinlikleri kapsamında geçtiğimiz hafta sonunda gerçekleşen “Cumartesi Buluşmaları”nın konuğu ,  Samandağ Belediyesi Kadın Dayanışma Merkezi Kurucusu ve   Samandağ Kadın Dayanışma Derneği Başkanı Hülya Nehir oldu. İki üniversite mezunu olan, aynı zamanda Samandağ Belediyesi ile işbirliği halinde  Mağaracık Eski Belde Belediyesi  mezbahasını  İPEK KÖYÜ’ne dönüştüren ve yörede 25 kadının ipekçilik ve koza üretimi yapmasına vesile olan Hülya Nehir, 25 Kasım tarihinin Birleşmiş Milletler (BM) tarafından “Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü” olarak ilan edildiğini hatırlatarak, Türkiye’de kadınların yaşadığı sorunların ağır olduğunu söyledi,  bu nedenle çözüm için mücadele eden kadın hareketinin örgütlü yapısında, 8 Martların yanı sıra, Kasım ayının da bu alanda ekinliklerle ve eylemlerle dolu dolu geçmekte olduğunu belirtti.

Kadına yönelik şiddetin her geçen gün arttığı ve günde ortalama 5 kadının değişik nedenlerle öldürüldüğü günümüzde 25 Kasımların daha bir anlam kazandığını söyleyen Hülya Nehir, 15 Temmuz sonrası Türkiye’de pek çok değişiklik yaşanırken, bu süreçten sessizce ve olumsuz etkilenen kesimlerin başında yine kadınların geldiğini anlattı.

Hülya Nehir, bu süreçte; birçok kadın merkezinin faaliyetten alıkonulduğunu, kapatıldığını, ardından kadınların şiddete maruz bırakılırken gizli kalması gereken bazı bilgilerin de alındığını kaydederken, “Yöresinde, bölgesinde, çevresinde erkeklere karşı şiddet görmeme anlamında mücadeleyi yeğleyen kadınların bu alandaki mücadelelerine yapılmış bir müdahaledir” değerlendirmesi yaptı.

Sunumunu katılımcılarla söyleşi-soru-cevap şeklinde sürdüren Hülya Nehir, ülkemizde, son 10 günde kadın örgütleri başta olmak üzere tüm kamuoyunu ayağa kaldıran “çocukların cinsel istismarının” yasalaştırılmasını öngören TBMM’deki önergenin erken yaşta zorla evlilikleri teşvik etmeye zemin hazırlama çalışması olduğunu üzülerek gözlemlediklerini söyleyen Hülya Nehir, bu gelişmeleri öfkeyle, üzülerek ve dikkatle izlediklerini bildirdi ve şöyle devam etti:

 “Ancak, bu zihniyetin temellerinin yıllar önceden tasarlanan bir kurgu olduğunu da unutmadık. 4+4+4 eğitim sistemi ile ilk dört yıllık eğitimden sonra, orta kısmında çocukların açık öğretim sistemine devamına olanak sağlandı. Böylece kız çocuklarının okullardan alınmasının önü açıldı. İstatistikler de, kız çocuklarının örgün eğitimden ayrılarak açık öğretimin sistemine devam ettiğini gösteriyor ve yine bu yaşlarda evliliklerin arttığın da.

  2015 yılında, medeni nikahtan önce dini nikahın suç olmaktan çıkarılması Anayasa Mahkemesi tarafından kabul edildi.  Ve ardından, günlerdir kadın örgütlerini sokağa döken yasa tasarısı ‘çocuğun cinsel istismara uğradığı kişi ile evlendirilmesini’ öngörerek rıza yaşını 12 ye kadar indirmeyi içeriyordu. Burada, yaş farkı ve yaş aralığı gözetilmiyordu. Kadın örgütlerinin hemen harekete geçmesi ve kamuoyundaki tepkiler bu yasanın geri çekilmesini sağladı. Ancak, cezanın belirlenmesinde 12-18 yaş arasına ilişkin belirsizlik ve rıza  yaşının 15’ten 12’ye indirilmesi gibi bir tehlike hala devam ediyor. Bunun için de tetikte olmalıyız.  Ayrıca çocukların dini nikah ile evlendirilmesinin suç olarak düzenlenmesi ve dini nikahla yapılan tüm evliliklerin tespiti ve sorumluların cezalandırılması için de harekete geçmeliyiz.”

  Bu tür yasaların bir daha TBMM’ye gelmemesi için kadınların alan çalışmalarını aksatmadan sürdürmeleri, kamuoyu oluşturmaları, baskı unsuru olmaları gerektiğini söyleyen Hülya Nehir şöyle devam etti:

“Bizler de ilimizde Kadın Platformu olarak harekete geçip çeşitli eylemlerde bulunduk. Çocuk istismarı ile ilgili Kırımızı Balon Kampanyası düzenledik. Kırımızı Balon Kampanyası ile paneller, billboardlar, basın açıklamaları ve afişlemelerle farkındalık çalışması yaptık.

Bu kadar olumsuzluk yaşadığımız bu dönemde kadınları ve çocukları şiddetten uzak tutmak için daha çok dayanışmalı, örgütlüğümüzü büyütmeliyiz. Kar tanesiyken, çığ olmalıyız.”

Samandağlı Aktivist Hülya Nehir’e, sunumu ardından Aalen Antakya Kültür Derneği Başkanı Mehmet Karasu ipekten bir şal hediye ederek teşekkür etti.

Hülya Nehir de, çoğu bayan katılımcılarla söyleşiden keyif aldığını söyledi.

 Sunum sonrası toplu fotoğraf çektirildi.  

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
Samandağ’da ‘Kadına Şiddet’ konulu panel kadınlarda büyük ilgi gördü

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir