Son dönemlerde Suriye içerisinde kimyasal silahlar kullanarak kitleleri imha ediyorlar. Bu kitle imha silahlarını kimine göre Rejim kullanıyor kimine göre de Rejimi biran önce devirmek için muhalifler kullanıyor.
Her iki iddiada korkunçtur çünkü sonuçta insanların nesilleri kurutuyorlar çoluk çocuk yaşlı, genç demeden tüm canlılar imha ediliyor onun için bu silahları kullananlar insanlık suçu işliyorlar. Özellikle bu korkunç silahlar yanı başımızda kullanılıyor.
Esas Soru şu, Suriye kaynaklı kimyasal silah tehlikesi sınır illerine kullanılır mı, görünen oki bu konuda özellikle Hatay, Şanlıurfa gibi sınır illerinde büyük tehlike var. Rejimin giderayak neler yapabileceğini tahmin etmek hiçte zor değil kendi vatandaşını imha eden bir rejim kendisini ne muhalefet eden bir ülkenin vatandaşına acar mı?
Bizce acımaz Esad rejimi sıkışır da sonunun geldiğini anlarsa değil Suriye’yi tüm Türkiye’yi kana bulamak isteyecektir. Zaten Reyhanlı’da Cilvegözünde neler olduğunuz hepimiz biliyoruz.
Öyleyse yapılacak olan nedir sınırlarda göstermelik önlemler değil sınır illerinde toplumun duyarlı hale getirilmesi konuyla ilgili hazırlık yapılması kimyasal silahlardan korunma çalışmaları gibi acil önemler derhal vatandaşa öğretilmelidir.
Konuyla ilgili sivil toplum örgütlerine de çok iş düşmektedir toplumun konuyla ilgili eğitimler çok önemlidir yoksa iş işten geçtikten sonra sızlanmanın gereği yoktur yanı başımızdaki yangın ilimize hatta tüm ülkemize sıçramıştır. Bu güne kadar soğukkanlılıkla götürülen bu çalışmalar yine aynı ciddiyetle ve fakat daha hızlı bir şekilde tahlil edilip çözüm yollarının aranması lazımdır.
