featured

Okullarda Hak İhlallerini Takip Ediyoruz

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi, üzerinde uzlaşılmış bir belgedir. 10 Aralık 1948 Günü BM Kuruluna katılan üye ülkelerin oy birliği ile bu belge kabul edildi.
Bu bildirge 30 maddeden oluşur ve (normalde) yerel hukukların üzerinde kabul edilir. Bu bildirgeden mülhem veya onu esas alan bir çok uluslararası düzenleme yapıldı. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi vb.
İnsan Hakları savunucuları için Evrensel Bildirge en ciddi referans kaynaklarının başında gelir.
1982 Anayasası’nın 90. Maddesi de, Evrensel Metinlerin yerel hukuku bağlayacağını ana hatlarıyla kabul eder.
Kısaca anayasa ve yasalarda İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ne aykırı maddeler bulunamaz/ bulunmamalı…
Peki gerçekte durum ne?
Bu yazıda okul sistemimiz üzerinde ana hatlarıyla durursak, insan haklarına verdiğimiz değeri özetlemiş oluruz.
Okullarda, Evrensel Beyanname’nin 18 – 19 ve 26. Maddelerinin pervasızca hiçe sayıldıklarını rahatlıkla söyleyebiliriz.
Evrensel Beyanname’nin 18. Maddesi, inanç ve vicdan özgürlüğünü tanımlar. Bu maddeye göre, kişinin inancının gereklerini açık- gizli, tek başına- topluca yerine getirebilmesi haktır. Kişi inancının gerektirdiği giysi, sembol vb. şeyleri kullanabilir.[Okullarda yaşanan ihlaller açısından maddenin bütünü üzerinde durmuyorum]
Okullarda “ibadet” yeri bulunmaması ve başörtüsüne sınır konması, tam bir hak ihlalidir. Zorunlu din dersleri de açık bir ihlaldir.
19. Madde ise düşünce ve ifade özgürlüğü ile ilgilidir. Okullarda, resmi ideololijinin dayatılması, farklı fikirlere hayat hakkı tanınmaması 19. Maddenin de çiğnendiğini gösterir. Ders kitaplarının içerikleri ve kıyafet yasakları da, ilgili maddenin ihlaline örnektirler.
26. Madde, öğrenim özgürlüğü ile ilgili.
Bu maddeye göre, ailelerin çocuklarına verilecek proğramı seçme hakları var. Talim – Terbiye Kurulu, hak ihlallerinin merkezi durumunda.
26. Madde, BM’nin Evrensel amaçlarına aykırı veya dünya barışını gözetmeyen müfredata da karşı. Ayrıca öğrenimin kişilik gelişimini sekteye uğratmayacak bir nitelikte olması da vurgulanır.
Çok kısa olarak, tarih, inkilap tarihi, din kültürü vb. derslerin kitapları nefret suçları – bilgi yanlışları ve çelişkilerle doludur.
Üç maddeye bakarak çocuklarımıza nasıl davranıldığını hak ve özgürlüklerin hiçe sayılıp sayılmadığını görebiliriz.
Sonuç olarak, yasa ve yönetmelikleri insan onurundan üstün zannedenlerin idarelerinde bir okul sistemimiz var. Onlar çocuklarımızın her şeylerine karışmayı hakları zannnediyorlar.
Özellikle liselerde yaşanan başörtüsü kısıtlaması tam bir hak ihlalidir. Kısıtlamayı yapanlar, son torba yasada tanımı yapılmış “inancı” nedeniye öğrenime engel olma suçu işlemektedirler. Bu aynı zamanda nefret suçudur.
Hak ve özgürlükleri kısıtlayanları yönetmelikler kurtaramaz.
Herkes aklını başına almalı ve kasaplığı bırakmalıdır.
İnsan hakları savunucuları olarak hak ihllallerini takip etmek görevimiz.
Demedi demeyin…
Ahmet Hamdi Ayan

NOT: Zaman darlığı nedeniyle çok kısa bir zamanda çok önemli bir konuyu özetlemeye çalıştım. Yazıda ki karışıklık ve hatalar için özürüm peşin. Lakin en kısa zamanda hatamı telafi etmeye çalışacağım. Temas ettiğim konuları daha ayrıntılı işlemek “birinci vazifem.”

 

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
Okullarda Hak İhlallerini Takip Ediyoruz

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir